Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1030 E. 2023/320 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1030
KARAR NO : 2023/320

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2022
KARAR TARİHİ : 06/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı tarafa kimyasal madde satarak davalıya teslim edildiğini, davalı tarafın malların bedelini ödemediğini, ödemenin tahsili amacıyla Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının söz konusu takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve usule aykırı olduğunu ve iptaline karar verilmesini, % 20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı adına duruşma gün ve saatini bildirir davetiye usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde duruşmalara katılmamış, böylece yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmiştir.
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama, dava ve cevap dilekçeleri, taraf vekillerinin mahkememiz huzurundaki beyanları, dosya arasına alına Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ve tüm kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
HMK’nın 6. Maddesi gereğince kural olarak her dava açıldığı tarihteki davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılır. İcra dairesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin olmayıp, alacaklının yetkisiz bir icra dairesinde takip yapması halinde, mahkemece resen icra dairesinin yetkisizliği gözetemeyeceği için, borçlunun itiraz yolu ile bunu ileri sürmesi gerekir. Davalı-borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi durumunda, itirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra müdürlüğünde takip yapılması bir dava şartı olduğundan mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenir ve takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisiz olduğu anlaşılırsa, takibin yetkisiz icra dairesinde yapılmış olması nedeniyle davada dava şartı gerçekleşmediğinden, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilir. İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmediği halde, mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda ise, itirazın iptali davalarının icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde yapılacağına ilişkin bir yasal düzenleme bulunmaması nedeniyle, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesi o yerdeki mahkemeyi, itirazın iptali davası yönünden yetkili hale getirmeyeceğinden, genel hükümlere göre yetkili mahkeme belirlenecektir.
Somut olayda icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiştir. İcra takibinin yapıldığı tarih itibariyle davalı şirket adresinin İzmir ilinde olduğu anlaşılmıştır.
TBK.nın 89/1. maddesi hükmüne göre, para alacakları, alacaklının yasal ikametgahında ödenir. İlgili maddenin uygulanması için taraflar arasında sözleşme veya ticari ilişkisinin kurulması gerekmektedir.
Taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme de bulunmamaktadır. Davalı taraf ise borcu olmadığını ileri sürmüştür. Bu suretle davacı tarafından akdi ilişkinin varlığı kanıtlanamamıştır. Davacının HMK’nın 10 ve TBK’nın 89/1 maddesi gereğince kendi yerleşim yerinde dava açması mümkün değildir.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; HMK’nun 6.maddesi genel yetki incelendiğinde: davalının yerleşim yerinin “İzmir” olduğu, davacının davasını BK 89 maddesine dayanarak dava açtığı ancak mevcut olayımızda BK 89 maddesinin uygulama alanının olmadığı, davalının da borca itiraz dilekçesiyle süresinde yetki itirazında bulunduğu göz önüne alınarak davacının kanun ile belirlenen tüm yetki kurallarına uymadan tüm bu yetki kuralları bertaraf edilerek kanunen belirlenen yetkili icra dairesinde takip başlatmadığı anlaşıldığından sonuç olarak usulüne uygun icra takibi yapılmadığı, bunun HMK’nın 114/2. maddesi kapsamında dava şartı olduğu gerekçesiyle HMK’nın 114/2 ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı noksanlığından usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının, davalı borçlu aleyhine yetkili İcra Müdürlüğü nezdinde usulüne uygun icra takibi yapılmamış olması nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 179,90TL ilam harcından peşin alınan 1.582,33TL harcın mahsubu ile bakiye 1.402,43TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.560,00TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/04/2023
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.