Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/103 E. 2023/207 K. 06.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/103 Esas
KARAR NO : 2023/207

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/02/2022
KARAR TARİHİ : 06/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davacı arasında cerrahi maske lastiği alım satımı yapılmakta olduğunu, ancak alınan malların bedeli davacı yana ödenmediğinden icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı tarafça itiraz edildiğini, halen herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı taraf ile cari hesap ilişkisi bulunan davacının, ticarete konu cerrahi maske ipliklerinin bedelinin belli olduğunu, davalı tarafın ödemesi gereken tutarın belli olduğunu, taraflar arasındaki faturalardan ve ticari defterlerin incelemesine karar vermesi halinde de görüleceği üzere davacının satışını ve teslimini yaptığı ticari ilişkiye konu malları teslim etmiş olmasına rağmen, kabul anlamına gelmemek kavdı ile davalı taraf herhangi bir ihbar, ihtar veya ayıplı mal bildirimi yapmamış olduğunu belirterek davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Müvekkil ile davacı şirket arasında yaklaşık 4-5 ay süren ticari ilişki mevcut olup, taraflar arasında varılan mutabakat gereği davacı şirketin müvekkil şirkete kestiği faturalardan dolayı davacı şirkete yapılan tüm ödemeler TL cinsi para üzerinden yapılmış olduğunu, davacı ile müvekkil şirket arasındaki ticari ilişki TL cinsi para üzerinden devam etmekte iken davacı taraf tamamen kötü niyetli bir şekilde, taraflar arasındaki mutabakata aykırı olarak cari hesap kaydından görülen 51.287,82-TL borcu döviz cinsi paraya uyarlayarak 7.629,47 USD üzerinden müvekkil aleyhinde takip başlatmış, haksız kazanç elde etmeye çalışmış olduklarını, ayrıca davacının müvekkile sattığı son ürünlerde ayıp çıkmış olup, bu ürünlerin ekonomik değerinin olmadığını, davacının müvekkile son gönderdiği ürünlerde (cerrahi maske lastiği) düğümlenme ve lekeler bulunmakta olduğunu, maske lastiğindeki düğümlenme sebebiyle maske üretimi aşamasında maskeye lastik basımında neredeyse yarım saatte bir makine durmakta ve her durmada 15 dakika süreyle üretimde aksamalar olmuş olduğunu, davacıdan alınan maske lastiklerindeki yağ lekesi lastiğin maskeye takılması sonrası ambalajlama aşamasında yapılan kalite kontrol sırasında fark edilmekte olup, bu durum müvekkil ürettiği maskeleri satılamaz hale getirmiş olduğunu, davacının alacaklı olmadığı halde müvekkil dan alacak talebinde bulunmakta olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 7.629,47-USD cari hesap alacağının tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya mali müşavir bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle;” Davacı ve davalı yanlar tarafından incelemeye sunulan 2021 yılı Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, her iki taraf ticari defterlerine göre, davacı …ın davalı yandan 51.287,91 TL alacaklı oldukları, Davacı … tarafından, 7.629,47 USD Alacağı için icra takibi yapılmış olduğu, davacı tarafından davalı …a düzenlenmiş faturaların USD değerli düzenlenip, TL değerlerinin de E-Arşiv faturada yer aldığı, tarafların USD Ödemeli çalıştıklarına dair bir sözleşmeye veya vs belgeye dosya içeriğinde rastlanmamış olduğu, tarafların birbirine düzenlemiş olduğu kur farkı faturalarının da olmadığı, Takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu, Tarafların USD ödemeli çalıştığına kanaat getirilmesi halinde, davacının davalı yandan 7.596,40 USD Alacaklı olduklarının hesaplanmış olduğu, (7.596,40 USD’ın icra takip tarihi olan 21.09.2021 tarihi itibariyle TL karşılığının 8,6648 TL Merkez Bankası Alış Kuru üzerinden değeri 65.821,29-TL olarak hesaplanmış olduğu
…” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir. Bilirkişi raporunun denetime ve hükme esas almaya elverişli olduğu görülmüştür.
Mahkememizce alınan 14/02/2023 tarihli bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporda özetle;
Kök Raporda ilgili kararda açıklanmış olduğu üzere takip konusu faturaların tarihleri ve
faturaların ödeme tarihleri yukarıdaki TABLO 1 VE TABLO.2 ‘de listelenmiştir.
Tablolarda da detay tarihleri görüldüğü üzere, davalı tarafından yapılmış ödemeler çekle
değil, Banka aracılığı ile EFT ile yapılmış olduğu ve ödeme tarihlerindeki USD karşılık TL
değerleri TABLO.2’de görülmektedir. İlgili karar ilamında ödeme tarihlerine göre kur farkı
istenebileceği açıklanmış olduğu görülmektedir.

Bu durumda, davacının davalı ….dan (33.450,76 USD-25.854,36 USD) 7.596,40 USD
Alacaklı oldukları hesaplanmıştır. (7.596,40 USD’ın icra takip tarihi olan 21.09.2021 tarihi
itibariyle TL karşılığı 8,6648 TL Merkez Bankası Alış Kuru üzerinden değeri 65.821,29 TL
olarak hesaplanmıştır.)
Tarafların TL olarak çalışıyor olduğu kanaatine varılması halinde davacının davalı yandan
(241.287,91 TL-190.000,-TL) 51.287,91 TL alacaklı oldukları, tarafların USD bazlı çalıştıkları kanaatine varılması durumunda, 7.596,40 USD’ın icra takip tarihi olan
21.09.2021 tarihi itibariyle TL karşılığı 8,6648 TL Merkez Bankası Alış Kuru üzerinden
değerinin 65.821,29 TL olduğu,
İcra takip tarihi itibariyle oluşan kur farkının TL değerinin (65.821,29 TL-51.287,91 TL)
14.533,38 TL olduğu hesaplanmıştır. Bilirkişi raporunun denetime ve hükme esas almaya elverişli olduğu görülmüştür.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Davacı tarafından davalıya düzenlenen faturalara, davalının yasal süre içerisinde yapmış olduğu itiraz bulunmamaktadır. Her iki tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu anlaşılmakla defterler hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; mahkememizce takip konusu faturaların tarihleri ve faturaların ödeme tarihleri ile ödemelerin ne şekilde yapıldığı hususlarının dayanak belgeleri ile tespiti, buna göre davacının kur farkı alacak talebinde haklı olup olmadığı hususunda tarafların ticari defterleri incelenmek suretiyle mali müşavir bilirkişiden ek ve kök raporu alındığı bilirkişi ek ve kök raporunda davalı tarafından yapılmış ödemeler çekle
değil, Banka aracılığı ile EFT ile yapılmış olduğu ve ödeme tarihlerindeki USD karşılık TL
değerleri görülmektedir. Ödeme tarihlerine göre kur farkı
istenebileceği ve toplam alacağın 7.596,40 USD olduğu anlaşılmıştır. Gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun ödenmediği anlaşılmakla davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının kısmen kabulü ile likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.Fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. Reddedilen bu kısım yönünden davacı tarafın kötüniyeti ispatlanamadığından kötüniyet tazminatına hükmedilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen İPTALİ ile takibin 7.596,40 USD üzerinden yabancı para alacağının fiili ödeme günündeki TC Merkez Bankası USD döviz efektif kuru üzerinden TL karşılığının tahsili kaydı ile aynı koşullar ile kısmen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-7.596,40 USD nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının tahsil tarihindeki TC Merkez Bankası USD cinsinden döviz efektif kuru üzerinden TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Yasal koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 6.948,205-TL ilam harcından peşin alınan 1.412,99-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.535,21-TL’nin davalıdan alınarak hazine’ye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 80,70-TL Başvuru Harcı, 1.412,99-TL Peşin Harç, olmak üzere toplam 1.493,69-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.314,27-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydedilmesine,
7-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 5,72-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
8-Davacı tarafından sarf edilen 1,200,00-TL bilirkişi ücreti, 110,50-TL posta masrafı, olmak üzere toplam 1.310,5-TL den kabul red oranına göre hesaplanan 1.304,81-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın iş bu davacı üzerine bırakılmasına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 16.257,36-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 442,81-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
11-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.