Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/968 E. 2023/90 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/968 Esas
KARAR NO : 2023/90

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2021
KARAR TARİHİ : 31/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;“Davacı müvekkil faaliyette olduğu adreste önceden müvekkille aynı işi yapan başka bir firmanın kurulu işyerini devralmak suretiyle kurulan … Tic. Ltd.Şti. üzerinden faaliyetine devam etmiştir.Müvekkil kurulu işyerini devralmak suretiyle işletmeye başlamıştır. Davalı daha önce işyerini işleten firmaya konsinye olarak mutfak temizlik malzemesi ve aparatı teslim ettiği, sonra müvekkil şirket yetkilisi davalı tarafın elemanları ile görüşüp mutfak temizlik malzemesi ve aparatının herhangi bir talepleri olmadan kalması konusunda şifahi olarak anlaştıkları, bunun üzerine davalının sıfır bedelli irsaliyeli fatura düzenleyerek müvekkiline teslim ettiği, covid salgını nedeniyle işyerinin zarar etmesine rağmen müvekkil temizlik malzemeleri ile ilgili kalan 1.700,00 TL tutarındaki borcunu da davalıya ödediği, davalının mutfak temizlik malzemesi ve aparatı için de fatura düzenleyeceğini bildirdiği, malzemeleri geri almadığı ve icra takibi başlattığı, davalının düzenlediği faturanın müvekkilin kayıtlarında yer almadığını, müvekkilin borçlu olmadığının tespiti akabinde takibin iptaline, ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına, davalının takibe konu tutarın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;işyerini devralan davacının talebi ile makinelerin işyerinde bırakıldığını, pandemi dolayısıyla işyerinin kapandığını, 16.03.2020 tarihinde 1.709,28 TL bakiye kaldığını, davacıya ulaşılamadığını, pandemi sonrası işyerinin açılmadığını, daha sonra 14.08.2020 tarihinde alacaklarının tahsil edildiğini, davacıdan makinelerin iadesini talep ettiklerini ancak bunun kabul edilmediğini, bunun üzerine makine ve ekipmanların fatura edildiğini ve icra takibi başlatıldığını, icra takibinden sonra da 12 ay beklenildiğini, dava dilekçesinin tarihinden sonra davacının makinelerin iade alınması için davacının ihtarname gönderdiğini ifade ederek davacının tedbir talebinin %20 olarak düzeltilmesini, davacı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, takibe konu faturalar nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın icra takibine konu faturalar karşılığında davacının borçlu olup olmadığı, fiili teslimin ticari işletme devrinden önce yapılıp yapılmadığı bu kapsamda davacının sorumlu olup olmadığı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılamada ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapmak üzere bilirkişiden rapor alınmıştır. Alınan bilirkişi raporunda; davacı tarafa ait 2019 ve 2020 yılları ticari defterlerinin tasdik işlemleri yasal süreleri içerisinde yapıldığı, davalı tarafa ait 2019 ve 2020 yılları ticari defterlerin açılış tasdikleri yasal süreleri içerisinde yapılmış olmakla beraber yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, davacı tarafın , dava konusu alacağı doğuran faturayı kayıtlarına almadığı, davalı tarafından verilen mutfak temizlik malzemesi ve aparatlarının teknik inceleme ile sağlam ve eksiksiz olup olmadığının tespitinin yapılmasının gerekebileceği, dava konusu uyuşmazlığı doğuran faturanın kabul edilmemesi durumunda davalının davacıdan 2.009,28 TL alacaklı olduğu, dava konusu uyuşmazlığı doğuran faturanın kabul edilmesi durumunda davalının davacıdan 27.367,48 TL alacaklı olduğu ancak taleple bağlı kalınarak davalının alacağının 25.358,20 TL olacağı belirtilmiştir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Mevcut olayımızda davalı yevmiye defterinde kapanış onayının bulunmadığı, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu anlaşılmıştır.
Taraf şirket yetkilileri dinlenilmiş olup davacı tarafa teslim edilen bulaşık makinesi, koku aparatları gibi ürünlerin kullanımı karşılığı davacı taraf davalı şirketten bulaşık deterjanı, temizlik ürünleri, kağıt havlu gibi ürünleri satın alacağı konusunda tereddütün bulunmadığı, bu nedenle teslim sırasında konsinye olarak faturaların düzenlendiği, pandemi sürecinde aralarındaki bu sözleşmenin uygulanamadığı, davacı tarafın teslim aldığı ürünleri iade etmeye hazır olduğu, davalı tarafın ise bu ürünler karşılığı fatura düzenlediği anlaşılmıştır.
Mahkememizce makine mühendisi bilirkişi tarafından yapılan incelemede; dava konusu malzemelerin yerinde yapılan incelemesi neticesinde 1 adet … Marka … Bulaşık Yıkama Makinesi, 1 adet … marka … modeli tezgah altı bulaşık makinesi, 4 adet … marka fotoselli kağıt dispanser, 4 adet … marka 1000 ml’ lik sıvı sabunluk ve 3 adet Paslanmaz tip çarpma kapaklı çöp kovası ürünlerinin işletmede çalışır vaziyette olduğu, 1 adet sıvı sabunluk makinesinin sökülü olarak lavabo tezgahında olduğu ve 1 adet sıvı sabunluğun pilinin bitmesinden dolayı çalışmadığı, yerinde yapılan incelemede davacı beyanıyla 1 adet sıvı sabunluk makinesinin ve 1 adet kağıt dispanser makinesinin depoda olduğu ifade edilmiştir. Deponun ilaçlanmasından dolayı bahsi geçen 2 adet ürünün yedek ürün olduğu ve hiç kullanılmadığı beyan edilmiş olup bu ürünlerin görülemediği, yerinde çalışır vaziyette tespiti yapılmış olan 2 adet bulaşık makinesinin çalışır durumda olsalar bile bakımlarının yapılmamış olduğu bakımlarının yapılması gerektiği, yerinde tespiti yapılmış olan ürünler ile ilgili olarak davalı firmanın 28.08.2020 tarihli faturasında sıfır bedellerinin fatura edilmiş olduğu, ürünlerin davacıya ikinci el ürün olarak verildiği ve bundan dolayı ürünlerin fatura tarihindeki ikinci el bedellerinin fatura edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2015/2467 E. 2015/7975 K. sayılı ilamı)
Söz konusu fatura davacı defterlerinde kayıtlı değildir. Ayrıca, ürünlerin davacı tarafça kullanım için bulundurulduğu, ürünlerin 2. El ürün olup davacı tarafça teslime hazır olduğunun belirtildiği, sıfır ürün bedelleri üzerinden fatura kesilmesinin usule uygun olmadığı, bu kapsamda faturaya konu ürünlerin iadesi karşılığında davacının borçlu olmadığının tespiti hususunun hakkaniyete uygun olduğu değerlendirilmiştir. Faturaya konu ürünlerin zaten kullanım karşılığı ürün alımı nedeniyle teslim edilmesi ve davacı ve devreden şirket arasındaki sözleşme ilişkisinin bu doğrultuda kurulması nedeniyle ürünlerin kullanımı nedeniyle oluşan olağan yıpranmaların da faturaya yansıtılmasının hukuka uygun olmadığı, devralan davalı şirketin, devreden şirketin hak ve borçlarından da sorumlu olduğu değerlendirilmekle davalı taraf itirazlarının reddi ile hakkaniyet gereği aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Davalı tarafın kötüniyetli olduğu tespit edilemediğinden kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davacının Bakırköy …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespiti ile takipteki faturaya konu ürünlerin davalı tarafa iadesine,
2-Davacı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 1.732,21TL ilam harcından peşin alınan 433,06TL harcın mahsubu ile bakiye 1.299,15TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 2.300,00TL bilirkişi ücreti, 182,00TL posta masrafı, 59,30TL başvuru harcı, 433,06TL peşin harç olmak üzere toplam 2.974,36TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı şirket yetkilisinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır