Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/944 E. 2022/937 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/944 Esas
KARAR NO : 2022/937

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2017
KARAR TARİHİ : 05/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 06/10/2022
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 21/02/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 12/03/2013 tarihli satın alma sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında taraflar arasında alım satım ilişkisi kurulduğunu, ticari ilişkinin cari hesap diye tabir edilen ilişki kapsamında sürdürüldüğünü, taraflar arasında düzenlenen sözleşme kapsamında müvekkili şirket tarafından alacağıyla ilgili düzenlenen faturalara davalı tarafın herhangi bir itirazının olmadığını, tahakkuk eden 1.233.461,26-TL alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. takip sayılı dosyası ile 11/03/2016 tarihinde icra takibi yaptıklarını, davalı tarafın icra takibinden sonra 15/03/2016 tarihinde 417.896,65-TL ödemede bulunduğunu, bilahare takibe 402,92-TL alacağı kabul edip bakiye kısmına itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalı tarafın haksız itirazının iptaliyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; taraflar arasında mevcut sözleşme ve ticari ilişki kapsamında kendileri tarafından da düzenlenen faturalar dikkate alındığında cari hesap ekstresine göre davacı tarafın alacağının yalnızca 21.500-TL olduğunu, bu miktar dışında davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. takip sayılı dosyasının celp ve tetkikinde davacı tarafından davalı aleyhine cari hesap alacağına bağlı olarak 1.233.461,26-TL üzerinden ilamsız icra takibi yaptığı, davalı tarafın borcun 402,92-TL’lik kısmını kabul edip bakiye kısmına itiraz etmek suretiyle takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya bilirkişi …… ‘na tevdii edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 01/03/2018 tarihli raporunda taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında karşılıklı olarak düzenlenen fatura ve cari hesap alacağına göre davalı tarafından düzenlenen 3 adet toplam 732.252,52-TL ‘lik faturaların kabul edilmesi halinde davacı tarafın alacağının yalnızca 39.063,67-TL olduğunu, söz konusu faturaların kabul edilmeyip borçtan düşülmeyeceği değerlendirilirse davacı tarafın toplam alacağının 771.316,19-TL olduğunu teknik kanaati olarak belirtmiş; iş bu rapora itiraz edilmesi üzerine dosya 3 kişilik bilirkişi heyeti ….. ve arkadaşlarına tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 28/01/2019 tarihli raporlarında, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen faturalar ve cari hesaba göre davalı tarafından düzenlenen ve önceki bilirkişi raporunda yer alan 3 adet fatura bedeli olan 732.252,52-TL’nin sözleşmeye uygun faturalar olduğunu, iş bu faturalar dikkate alındığında davacı tarafın alacağının 39.063,67-TL olduğunu teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce de düzenlenen ve birbirini teyit eden bilirkişi raporları yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Davalı tarafından düzenlenen ve sözleşmeye uygun olduğu tespit edilen toplam 732.252,52-TL’lik 3 adet faturadan 598.302,37-TL’lik olan ile 28.989,19-TL’lik faturanın takip tarihinden sonra düzenlendiği, dolayısıyla bu iki faturanın başka bir alacağın konusunu teşkil edeceği ve bu nedenlerle takip tarihinden önce düzenlenen 20/01/2016 tarihli 104.960,96-TL’lik fatura dikkate alınarak bu faturanın belirlenen alacaktan mahsup edilmesi gerektiği, sonuç itibariyle davacı tarafın alacağı 39.063,67-TL + icra takibinden sonra düzenlenen 2 adet fatura bedeli olan 627.291,56-TL olmak üzere 666.355,23-TL + icra takibinden sonra ödenen 417.896,65-TL olmak üzere icra takip tarihi itibariyle 1.084.251,88-TL olduğu mahkememizce değerlendirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; taraflar arasında mevcut ticari ilişki ve inkar edilmeyen sözleşmeye göre, taraflarca sözleşme kapsamında düzenlenen karşılıklı faturalar kapsamında icra takibinden sonra davalı tarafından düzenlenen iki adet fatura (598.302,37-TL ve 28.989,19-TL) başka bir alacağa konu edilebileceği dikkate alınarak davacı tarafın icra takip tarihi itibariyle toplam alacağının 1.084.251,88-TL olduğu, icra takibinden sonra davalı tarafından yapılan 417.896,65-TL ödeme ile icra dosyasına ödenen 402,92-TL’nin infaz aşamasında İcra Müdürlüğü tarafından dikkate alınmasına, mahkememizce hüküm altına alınan 666.355-TL likit alacağa yapılan itiraz nedeniyle davacı lehine %20 icra inkar tazminatına, davanın reddedilen kısmı yönünden davalı tarafın talep etmiş olduğu kötü niyet tazminat talebinin ise koşulları oluşmaması nedeniyle reddine karar verilmiş, iş bu kararın istinaf edilmesi üzerine İBAM …. HD …. esas …. karar sayılı ilamıyla; “Buna göre mahkemece yapılacak iş, itiraz üzerine duran takipte davalı borçlunun icra takibinden sonra davadan önce yaptığı ( 417.896,65 TL.) kısmi ödemenin TBK 100. Maddesine göre öncelikle faiz ve masraflara mahsubu ile bakiye kalması halinde asıl borçtan düşülerek buna göre davacı alacaklının talep edebileceği asıl alacak miktarının (Fer’ileri ile birlikte) bilirkişi raporu ile tespit edilip bu miktar yönünden davalı borçlunun takibe itirazının haksız olması halinde bu miktar yönünden davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken, dava dilekçesindeki talebi aşar şekilde yukarıdaki şekilde karar verildiği” gerekçesiyle yerel mahkeme kararını kaldırmıştır.
İBAM …. HD kaldırma kararı kapsamında dosya bilirkişi ….. ‘a tevdi edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 17/05/2022 tarihli ek raporunda özetle; davalı tarafından icra takibinden sonra davadan önce yapmış olduğu ödeme dikkate alındığında davacı tarafın dava tarihi itibariyle yapılan hesaplamaya göre alacağının 763.150-TL olduğunu teknik kanaati olarak belirtmiş, mahkememizce düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında mevcut ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalı aleyhine yapılan icra takibi sonucunda, davalının icra takibinden sonra dava tarihinden önce yapmış olduğu ödemenin TBK 100.maddesi kapsamında yapılan hesaplama sonucunda bilirkişi tarafından düzenlenen 17/05/2022 tarihli raporda belirtildiği üzere davacı tarafın dava tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacağın 763.150-TL olduğu, bu miktar üzerinden icra takibinin devamına, likit olan alacağa yapılan itiraz nedeniyle davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalının, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …… takip sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 763.150-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %10,50’yi geçmemek üzere avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Hükmedilen alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 152.630-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 52.130,00-TL ilam harcından peşin alınan 7.317,16-TL harcın mahsubu ile bakiye 44.813,61-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davalıya yükletildiği halde davacı tarafından davanın açıldığı tarihte peşin olarak yatırılan 7.317,16-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 4.919,65-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 36,00-TL, tebligat-posta gideri ve bilirkişi ücreti: 4.883,65-TL”) yargılama giderinden, kabul-ret oranına göre 4.722,86 -TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 101.947,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 9.200-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/10/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.