Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/922 E. 2022/1075 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/922 Esas
KARAR NO : 2022/1075

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2021
KARAR TARİHİ : 08/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; haksız haciz ve muhafaza yapılması sebebiyle, davacı şirketin mahcuz malları 5 yıldan fazla süredir kullanamaması ve mahcuz malların yediemin deposunda 5 yıldan fazla süre kalarak değer kaybettiğini, istihkak davanın kabulü sonunda değer tespitiyle teslim almak istenmesine rağmen mahcuzların Sulh Hukuk Mahkemesi ve icra dairesi tarafından bulanamadığını, muhafazaya alınan haciz tutanaklarında 185.020TL olarak 2016 yılı değeri biçilen menkul malların güncel değerlerinin tespit edilerek, muhafaza tarihinden itibaren bu değere ticari avans faizi eklenerek ödenmesine karar verilmesi ile davacının müşterileri önünde iki defa saatlerce süren haksız hacze uğraması sebebiyle sebebiyle ticari itibar kaybından kaynaklanan 200.000TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Açılan davanın haksız ve dayanaksız olmakla birlikte davacı tarafın talep ettiği zarar miktarının da fahiş olduğunu, malların iddia edilen değerde olmadığını, her ne kadar muhafaza altına alınan mallara dair icra müdürlüğü tarafından malların değeri takdir edilmiş ise de malların haczedilip muhafaza altına alındığı tarihteki değerinin kesinlikle haciz tutanağında icra memurunun takdir ettiği fiyat ve değerde olmadığını, davacı şirket yetkililerinin o tarihte malların faturasını ibraz etmemiş, icra memuru beyan üzerine fiyat takdiri yapmadığını, davacı şirket yetkililerinin malların değerini haciz tarihinde piyasa değerinin çok üzerinde beyan ettiğinin de ortada olduğunu, keza davacının manevi tazminat taleplerinin de yasal hiçbir dayanağı olmadığını, müvekkili davalı şirket adına yürütülen icra işlemlerinde kasıtlı ve kötü niyetli olunduğu yönündeki iddia, İstanbul ….İcra Hukuk Hakimliği … Esas,… Karar sayılı dava dosyasında verilen karar ile reddedilmiş, tazminata hükmedilmemiş, davacı yanca bu iddiayı kanıtlayan hiçbir delil ortaya konulmadığını, açıklanan ve delilleri ile ortaya konulan nedenlerle açılan maddi manevi tazminat davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı ile dava dışı borçlu şirket arasındaki icra takibi sonucu davacıya ait elektrik malzemelerinin haczedilmesi sonucu istihkak davası süresinde muhafaza altında bulunan malların kullanılamaması ve teslim edilememesi nedeniyle davacının maddi zararının ve haciz işlemi nedeniyle manevi zararının bulunup bulunmadığı, sorumluluğun davalıya ait olup olmadığı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
İstanbul ….İcra Müdürlüğü … ve … Esas sayılı dosyalardan verilen talimatlar doğrultusunda Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğü … Talimat ve … Talimat sayılı dosyalarda dava dışı borçlu … Tic. Ltd.Şti.’nin davalıya olan borcundan dolayı davacının … Mah. … Bulvarı No:… adresinde 27.06.2016 tarihinde haciz yapılmış, davacı ile dava dışı borçlu şirket arasında irtibat olduğu davalı tarafça iddia edildiği, davacı tarafından söz konusu hacze ilişkin İstihkak iddiasında bulunulduğu, İstanbul ….İcra Mahkemesinin 03.08.2016 tarih; … Esas, … Karar sayılı kararı ile davacıya İstihkak davası açmak üzere süre verilerek takibin devamına karar verildiği, davaya konu menkuller haczedilerek muhafaza altına alındığı, davacının açtığı istihkak davasının İstanbul ….İcra Hukuk Hakimliği … Esas ve … Karar sayılı dava dosyası ile karara bağlandığı, davacının istihkak davasının kabulüne, şartları oluşmadığından davacının tazminat talebinin reddine karar verildiği, verilen kararın istinaf edildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….Hukuk Dairesi … Esas ve … karar sayılı karar ile istinaf başvurusunun esastan reddedildiği anlaşılmaktadır. Verilen kararda davalının hacizde kötüniyetli olmadığı da belirtilmiştir.
27.06.2016 tarihinde haczedilip, 10.08.2016 tarihinde ek haciz ve muhafaza yapılan menkul mallar, … Mah. … … Cad. No:… Büyükçekmece İstanbul adresinde bulunan … Yeddiemin’e yediemin olarak teslim edilmiş, sonrasında yediemin değişikliği talebi doğrultusunda, Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … Tal ve … Tal.sayılı dosyalarından 04.08.2018 tarihinde yediemin değişikliği yapılmış ve menkul mallar …’e yediemin olarak teslim edilmiştir. Yediemin … 10.11.2021 tarihli dilekçesi ile yedieminlikten istifa dilekçesi vermiştir. Alacaklı vekili 26.10.2021 tarihli dilekçesi ile yediemin …’ün istifa etmesi nedeni ile söz konusu menkul malların … Mah. … Sok. No:… Esenyurt İstanbul adresinde muhafaza etmek üzere … adlı üçüncü kişiye teslim edilmesi yönünde talepte bulunmuştur.
Büyükçekmece ….Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş.sayılı dosyasından davalıya ait … Mah. … Sok. No:… Esenyurt İstanbul adresinde davaya konu menkul malların tespiti yapılmıştır.Davacı vekili yediemin değişikliklerinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, menkul malların en son davalı-alacaklıya ait şirket adresinde bulunduğunu ve bilirkişiler tarafından bu adreste tespitinin yapıldığını, bilirkişinin bu duruma yönelik mütalaada bulunması gerektiğini beyan etmiştir.
İİK’nun 88/2.fıkrasında “…Diğer taşınır mallar, masrafı peşinen alacaklıdan alınarak muhafaza altına alınır. Alacaklı muvafakat ederse, istenildiği zaman verilmek şartıyla, muvakkaten borçlu yedinde veya üçüncü şahıs nezdinde bırakılabilir. Üçüncü şahsın elinde bulunan taşınır mallar haczedildiğinde, üçüncü şahsın kabulü hâlinde üçüncü şahsa yediemin olarak bırakılır…” hükmü yer almaktadır. Yine aynı Kanunun 5.fıkrasında “…Haczedilen mallar, Adalet Bakanlığı tarafından yetki verilen gerçek veya tüzel kişilere ait lisanslı yediemin depolarında muhafaza edilir. Yetki verilen gerçek veya tüzel kişiler, bu yetkilerini Adalet Bakanlığının onayıyla alt işleticilere aynı standartları sağlamak koşuluyla devredebilirler. Bu devir, yetki verilen gerçek veya tüzel kişilerin sorumluluklarını ortadan kaldırmaz. Bu depoların yönetmelikte belirlenen nitelik ve şartlara uygunluğunun saptanması sonucunda işletme belgesi Adalet Bakanlığı tarafından verilir. Haczedilen malların muhafaza işlemleri; lisanslı yediemin depolarının kuruluşuna, bu depolarda bulunması gereken asgari niteliklere, depo için alınacak teminata, mallar için muhtemel rizikolara karşı yapılacak sigortaya; işletici olma niteliklerine, işletici lisansına, Adalet Bakanlığı tarafından bu lisansın verilmesine; Adalet Bakanlığının lisanslı işletmelerle ilgili görev ve yetkilerine; faaliyetin durdurulması ya da iptali gibi idari tedbir ve tasarruflara; bu depoların denetimine ve diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar, Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikte düzenlenir. Haczedilen malların muhafazası aşamasındaki ücretler Adalet Bakanlığı tarafından düzenlenecek tarifeyle belirlenir….” hükmü yer almaktadır.
Adalet Bakanlığı tarafından yetki verilen lisanslı yediemin depoları günümüz itibari ile devreye alınmış değildir. Haczedilen menkul mallar lisanslı olmayan ancak bu görevi yerine getiren gerçek ve tüzel kişiler tarafından yerine getirilmektedir. Haczedilen menkul malların hangi yediemine verileceği hususunda takdir yetkisi icra müdürlüğüne bırakılmıştır. Bu hususta yediemini denetleme görevi icra müdürlüğündedir. Somut olayda haczedilen menkul mallar muhafaza edilen … Yediemin’e bırakılmıştır. Alacaklı vekilinin yediemin değişikliği sonrası yine takdiri icra müdürlüğünce kullanılarak yediemin değişikliği yapılmış ve menkul mallar …’e teslim edilmiştir. …’ün yedieminlikten istifasından sonra alacaklı vekilinin yeniden yediemin değişikliği hakkında verilmiş bir karar bulunmamaktadır. Sonuç itibari ile davaya konu menkul mallar davalı şirket adresinde tespit edilmiş ve kıymet takdiri yapılmış olup, menkul malların bu adreste olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce ürünlerin son durumuna ilişkin bilirkişi raporu ve değerlerine ilişkin ek rapor alınmış olup bilirkişi raporunda ürünlerin uygun bir şekilde muhafaza edildiği ve eksik ürün bulunmadığı tespit edilmiştir. Davalı taraf da ürünleri teslime hazır olduklarını beyan etmişlerdir.
Haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. (Yargıtay 4. HD nin 06/02/2019 gün ve 2016/14413 E- 2019/483 K.sayılı ilamı). Somut olayda ise maddi zarar bulunmayıp davalı tarafın da ürünleri teslime hazır olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı haksız işlemden dolayı tazminat talep etmişse de taraflar arasında borç ilişkisi olduğuna ilişkin bazı emareler olduğu, bu doğrultuda icra takibi yapmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu, ufak emarelerin dahi işlemi haksız olmaktan çıkartacağı, davalının takipte veya haciz işleminde kötü niyetli ve ağır kusurlu olmadığı gibi haciz nedeniyle maddi zararının oluşmadığı değerlendirilmiştir.
Haksız hacze dayalı manevi tazminat istemi 6098 sayılı TBK’nun 58. maddesinden kaynaklanan bir sorumluluk olup, kusura dayanan bir sorumluluk türüdür. Bu nedenle de takip (haciz) yaptıran kişinin takipte veya haciz işleminde kötü niyetli ve kusurlu olduğu olgusu gerçekleşmedikçe ve ağır bir zarar da doğmadıkça manevi tazminatla sorumlu tutulamaz. (İBAM 4. HD. 2020/70 Esas ve 2021/2743 Karar sayılı ilamı)
Aç .
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70TL ilam harcından peşin alınan 6.575,18TL harcın mahsubu ile bakiye 6.494,48TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk Asgari Ücret tarifesine göre alınan 1.560,00TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Maddi Tazminat yönünden;Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 28.753,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-Manevi Tazminat yönünden;Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 31.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır