Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/890 E. 2022/464 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/890
KARAR NO : 2022/464

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 14/10/2021
KARAR TARİHİ : 12/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile Mersin ilide mukim ……… Zücaciye sahibi……… arasında ticaret gerçekleştiğini, bu ticaretin konusunun davacının 39 koli malı………’ya teslim etmesi ve karşılığında 49.000,00TL ücret alması olduğunu, davacının, bu malların taşınması için Müşterisinin de tavsiyesiyle ……… Taşımacılık Kargo Tic. A.Ş. ile anlı davacının mail order ile ödeme aldığını ve tüm bu ödemelerin sonradan kendisi tarafından iptal edildiğini, dolandırıcılık üzerine hakkında yapılan suç duyuruları sonucu………’nın şu an Çankırı E Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunduğunu. Ödemelerin iptal edilmesi sonrasında davacının kendi mallarının takibini yapmaya çalıştığını, malların bulunabilmesi için en önemli izin malların kime teslim edildiğini gösteren Teslim-Tesellüm Fişi olduğunu ancak sorumluluklarını yerine getirmeyen davalı yüzünden malların kime teslim edildiğinin takip edilemediğini, davalının, kolilerin yanlış kişiye teslim edilmesi sebebiyle doğan kusurla sınırlı kalmayıp teslim ettiği kişinin mevzuata uygun kimlik bilgilerini dahi almadığını, davalının kusuru yüzünden davacının mallarının kaybolduğunu, Her ne kadar kaybolan 39 koli malın toplam değeri 49.000,00TL olsa da toplam ağırlığı 495 kilogram olup TTK madde 882 uyarınca 01.02.2021 tarihindeki Özel Çekme Hakkı hesaplaması yapılarak 42.993,79TL alacağın tahsili amacıyla Bakırköy ……. İcra Dairesi ………. Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının söz konusu takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve usule aykırı olduğunu ve iptaline karar verilmesini, %20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı adına duruşma gün ve saatini bildirir davetiye usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde duruşmalara katılmamış, böylece yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmiştir.
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davalı vekili 09/05/2020 tarihli dilekçesi ile davacı ile sulh olduklarını bildirmiştir.
Davacı vekili 11/05/2022 havale tarihli dilekçe ile davalı ile sulh olduklarını bildirerek, sulh protokolü sunduğu görülmüştür.
Davacı ve davalı vekilinin vekaletnamelerinde “sulh olma” şeklinde özel yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Sulh HMK’nun 313 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Sulh görülmekte olan bir davada tarafların arasındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşme olup, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Karar kesinleşinceye kadar yapılan her türlü sulh anlaşması mahkeme huzurunda yapılmış sulh olarak kabul edilir. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Davacılar ile davalının sulh olduğu anlaşılarak HMK 315 maddesi uyarınca karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların sulh olmaları sebebiyle HMK 313 ve 315 maddeleri uyarınca karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70TL ilam harcından peşin alınan 574,30TL harcın mahsubu ile bakiye 493,60TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin sulh protokolüne istinaden davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Sulh protokolünde; iş bu dosyamızda taraf vekillerinin hiçbir şekilde karşı vekalet ücreti talebinde bulunmayacakları belirtildiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar verildi.12/05/2022

Katip …….
¸e-imzalıdır

Hakim ……
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.