Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/877 E. 2022/486 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/877 Esas
KARAR NO : 2022/486

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2021
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;…Tarafların Türkiye’den Polonya’ya emtia taşınması için anlaştığını, müvekkili şirketin söz konusu hizmetin ifası için fiyat tekliflerinin e-mail yoluyla gönderildiğini ve yine davalı şirket yetkilileri tarafından ilgili teklifler kabul edilmekle taşıma sözleşmesinin kurulduğunu, müvekkili şirket tarafından tüm sorumlulukların anlaşmaya uygun olarak ifa edildiği ve söz konusu taşımaların gerçekleştiğini, ancak davaya konu navlun ücretinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibinin başlatıldığını, davalı tarafın haksız itirazı sonucunda takibin durduğunu, ayrıca itiraz ettikten sonra 15.04.2021 tarihinde faturaları kısmen ödediğini, haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, yapılan itiraz nedeniyle davalının % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “…Öncelikle yetki itirazında bulunduğu görülmüş olup, esas yönünden ise; taraflar arasında emtiaların Türkiye’den Polonya’ya taşınması için 11.12.2020 tarihinde taşıma sözleşmesinin imzalandığını, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında 14.12.2020 tarihli …….. numaralı kara nakliye ücreti açıklamalı fatura ve 13.01.2021 tarihli …….. numaralı konşimento ve terminal ücreti navlun açıklamalı iki farklı faturanın tanzim edildiğini, tanzim edilen bu faturalar karşılığında davalı tarafın müvekkili şirkete ait malları yurt dışına taşıma işlemini üstlendiğini, taşıma işlemlerinin gerçekleştirildiği sırada covid 19 nedeniyle küresel bir krizin ortaya çıktığını, bu sebeple birçok borçlu gibi müvekkilinin de sözleşmede kararlaştırılan borcunu ifa edemez hale geldiğini, müvekkilinin borcu ödeme konusunda iyi niyetli olduğunu ve bunun yapmış olduğu kısmi ödemeler ile sabit olduğunu, müvekkili şirket aleyhine haksız ve dayanaktan yoksun bir şekilde açılan işbu davanın reddedilerek müvekkili şirket aleyhine kötü niyetli olarak icra takibi başlatan davacı şirketin alacak miktarının % 20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretini karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın icra takibine konu faturalar karşılığında davacı şirketin cari hesap alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Büyükçekmece …….. İcra Müdürlüğü’nün …….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 17.520,00 TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.

Mahkememizce yapılan yargılamada ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapmak üzere bilirkişiden rapor alınmıştır.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Alınan bilirkişi raporuyla taraf ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının cari hesap alacağının bulunduğu, alacak miktarının 13.089,10 TL olduğu belirtilmiştir. Taraf defterlerinin birbiriyle örtüştüğü anlaşılmıştır. Mevcut bilirkişi raporunun hükme ve denetime elverişli olduğu değerlendirilmekle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl alacağın 13.089,00 TL olduğu, gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun ödendiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmadığından davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının kabulü ile likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasına yapılan itirazının 13.089,00-TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 2.617,8‬0TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 894,10TL ilam harcından peşin alınan 223,53TL harcın mahsubu ile bakiye 670,57TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 800,00TL bilirkişi ücreti, 38,35TL posta masrafı, 59,30TL başvuru harcı, 223,53TL peşin harç olmak üzere toplam 1.121,18TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/05/2022

Katip …….
¸e-imzalıdır

Hakim ……
¸e-imzalıdır