Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/872 E. 2022/215 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/872 Esas
KARAR NO : 2022/215

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/07/2015
KARAR TARİHİ : 23/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 24/02/2022
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 14.07.2015 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; 03.09.2014 tarihinde davalı ………..’nin sevk ve idaresinde bulunan diğer davalı ……… İnşaat A.Ş. ye ait …….. plaka sayılı tır çekicisine bağlı ……… plakalı tankerin damperinin açılması sureti ile İGS yaya üst geçidine çarpmak sureti ile üst geçidin yıkılması sonucunda müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, müvekkilinin uzun süre tedavi gördüğünü, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile 500,00 TL tedavi gideri , 500,00 TL geçici iş görememezlik tazminatı ve 1000,00 TL maluliyet tazminatı olmak üzere toplam 2.000,00TL maddi tazminatın davalıların tamamından; 300.000,00 TL manevi tazminatın ise davalılar ……….. ile ……… İnşaata kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar yargılama aşamasındaki beyanlarında; kazanın oluşumunda müvekkillerinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kazanın teknik arızadan kaynaklandığını ayrıca talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İhbar olunan vekilleri dosyaya sunmuş oldukları beyanlarında ; müvekkillerine herhangi bir kusur izafe edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Tazminata konu trafik kazası ile ilgili ceza yargılaması aşamasında bilirkişi …….. tarafından düzenlenen 16.11.2014 tarihli rapora göre ; davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, ancak ayrıca araçta teknik yönden arıza bulunup bulunmadığı hususunun da değerlendirilmesi gerektiğini teknik kanaati olarak belirtmiş; ATK tarafından düzenlenen 22.12.2016 tarihli raporda da davalı ………..’nin asli kusurlu , araçtaki teknik arızanın da kazanın oluşumunda tali derecede etkili olduğu belirtilmiş; bu bağlamda davacının üst geçidi kullanan yaya olduğu dikkate alınarak kendisine herhangi bir kusur izafe edilemeyeceğinden davalı tarafın belirlenen tazminatın tamamından sorumlu tutulması gerektiği mahkememizce değerlendirilmiştir.
Davacı tarafın mevcut yaralamadan dolayı oluşan maluliyet durumunun belirlenmesi için dosya ATK’ya gönderilmiş, ATK …….. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 09.01.2017 tarihli raporda davacının maluliyet oranının %19 olduğu ve geçici iş göremezlik süresinin de üç ay olduğu belirlenmiş; mevcut rapor kapsamında dosya aktüerya bilirkişisi ……..’e tevdi edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 16.03.2017 tarihli raporunda davacı tarafın mevcut kaza nedeni ile talep edebileceği geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının maluliyet oranına göre 118.491,00 TL olduğunu teknik kanaati olarak belirtmiş, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporları yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Davacı taraf düzenlenen bilirkişi raporuna göre davasını ıslah edip , ıslah harcını da yatırmış olması nedeni ile ıslah talebi doğrultusunda değerlendirme yapılarak hüküm tesis edilmiştir.
Yargılama sırasında davacı taraf 500,00 TL tedavi gideri ile ilgili talep ve davasını geri çekmiş, davalı tarafın da bu hususa herhangi bir itirazı olmaması nedeni ile bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesis edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda; davalı tarafın sorumluluğunda bulunan aracın damperinin açılması sureti ile seyir halinde İGS isimli yaya üst geçidine çarpmak sureti ile üst geçitte bulunan davacının yaralanmasına sebebiyet verdiği, davacının mevcut yaralanmadan dolayı talep edebileceği maddi tazminat miktarının bilirkişi tarafından düzenlenen raporda belirlendiği üzere toplam 118.491,00 TL olduğu, iş bu tazminatın talep doğrultusunda davalıların tamamından tahsiline , davacının %19 maluliyet oranı ve 3 aylık geçici iş göremezlik derecesindeki yaralanmadan dolayı vücut bütünlüğünün ihlal edilmiş olması nedeni ile tarafların ekonomik ve sosyal durumu, paranın satın alma gücü, kazanın oluşumunda davalı tarafın tamamen kusurlu ve sorumlu tutulması gerektiği hususları hep birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafın duymuş olduğu elem ve ızdırabı bir nebze de olsa gidermek amacı ile davacı lehine 20.000,00 TL manevi tazminatın talep gibi davalılar ……….. ve ……… İnşaat A.Ş den tahsiline karar verilmiş, iş bu kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay ……… HD ……. EK sayılı ilamıyla;
“Olay tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi hükmüne göre, hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda; olay tarihi, olayın gerçekleşme biçimi, kusur durumu, maluliyet oranı ve yukarıdaki ilkeler nazara alındığında davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına” karar verilmiştir.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamı ve Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere; kazanın oluşumunda davalı tarafın tamamen kusurlu olması, davacıda oluşan %19 oranındaki maluliyet, tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alındığında davacının mevcut yaralanmadan dolayı duymuş olduğu elem ve ızdırabı bir nebze de olsa gidermek amacıyla davacı lehine takdiren 60.000-TL manevi tazminata karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalılar ……….. ve ……… İnş aleyhine açmış olduğu manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 60.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iş bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
2-Bozma öncesi maddi tazminat ve tedavi giderlerine ilişkin verilen kararlar kesinleşmiş olduğundan bu talepler yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
3-Kabul edilen manevi tazminat yönünden; davacı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 8.600,00-TL vekalet ücretinin davalılar ……….. ile ……… İnş.den alınarak davacıya verilmesine,
4-Reddedilen manevi tazminat yönünden; Davalılar ……….. ile ……… İnşaat vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 8.600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak Davalılar ……….. ile ……… İnşaat vekiline verilmesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/02/2022
Başkan …….
¸e-imzalıdır
Üye …….
¸e-imzalıdır
Üye……..
¸e-imzalıdır
Katip …….
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.