Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/868 E. 2022/840 K. 19.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/868 Esas
KARAR NO : 2022/840

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/08/2021
KARAR TARİHİ : 19/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı firmadan olan alacağın tahsili için Silivri İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası ile takibe başlanmış olduğunu, icra takibine ilişkin ödeme emrinin davalıya tebliğ edilmiş olduğunu ve davalı da icra takibine haksız ve yersiz olarak tamamen alacağın tahsilinin sürüncemede kalması adına itirazda bulunarak takibi durdurmuş olduğunu, davalının itirazının kötü niyetli olarak gerçekleştirilmiş olduğunu, davalı şirket ile müvekkili şirketin arasında ticari ilişki sebebiyle düzenlenen faturalara istinaden davalı şirketin borcunun bulunmakta olduğunu, davalı tarafından icra takibine itiraz edilerek durdurulduğu için alacağın tahsilini sağlamak amacı ile öncelikle arabulucuya başvurulmuş ancak anlaşma sağlanamamış olduğunu, arabuluculuk dava şartının davacı tarafça yerine getirilmiş olduğunu, bu nedenle davalının yaptığı itirazın iptalini ve takibin devamını, davalının %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konu icra takibi dayanağı olduğu iddia edilen mallar müvekkiline usulüne göre teslim edilmediğini, müvekkilin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, açılan davanın her türlü hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, alacak faturaya dayanmakla birlikte müvekkile usulüne göre teslim edilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Silivri İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 18.555,65-TL cari hesap alacağının tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya mali müşavir bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle; ”Davacı tarafın defterlerinin, sair vesaikin, muhasebe kayıtlarının 6102 Say. TTK. m. 64,65,66 ve 82. Mad. VUK. m. 220-226,229,230,231,232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği, HMK. m. 222 gereğinde mevcut haliyle davacının ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalı tarafın defterlerinin, sair vesaikin, muhasebe kayıtlarının 6102 Say. TTK. m. 64,65,66 ve 82. Mad. VUK. m. 220-226,229,230,231,232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği, HMK. m. 222 gereğinde mevcut haliyle davalının ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu; davacı tarafından davalıya kesilen faturaların FORM BA (Mal ve Hizmet Alışlarına İlişkin Bildirim Formu) Beyanı ile ilgili vergi dairesine kanuni süre içinde beyan edildiği tespit edildiği davalıya davacı tarafından kesilen faturaların FORM BS (Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu) Beyanı ile ilgili vergi dairesine kanuni süre içinde beyan edildiği tespit edildiği 24.06.2021 İcra Takip Tarihinden sonda Davalı tarafından Davacıya ödeme yapılmadığı Takip ve Dava tarihi arasında Davalı tarafından davacıya yapılan bir ödeme olmadığı davalı tarafından davacıya, Dava tarihinden sonra yapılan bir ödemeye rastlanmadığı, Davacının Davalıdan Alacaklı olduğu, dava tarihi itibariyle davacının davalıdan 17.241,42 TL asıl alacak alacağı olduğu….” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir. Bilirkişi raporunun denetime ve hükme esas almaya elverişli olduğu görülmüştür.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Dosya kapsamında her iki tarafın BA-BS beyannamelerinin birbiriyle uyumlu olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından davalıya düzenlenen faturalara, davalının yasal süre içerisinde yapmış olduğu itiraz bulunmamaktadır. Her iki tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu anlaşılmakla defterler hükme esas alınmıştır.
Davalı şirketin BA formalarında da faturaların kaydedildiği, buna göre içeriği kabul edildiği gibi resmi kuruma bildirilen beyannamenin delil niteliğini de haiz olduğu sabittir. BA/BS formları resmi makama bildirilen belge olup delil niteliğini haizdir. Kaldı ki davacı ticari defter ve belgeleriyle de alacak ispatlanmıştır. Takibe veya davaya konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması halinde veya davalının bağlı olduğu Vergi Dairesi BA formları ile bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekir. (Y.19. HD. 2015/12329 Esas-2016/6138 Karar ve 2014/11846 Esas ve 15110 Karar sayılı ilamları da bu yöndedir.)
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; alınan bilirkişi raporu ile de alacak ispatlanmıştır. Toplam alacağın 17.241,42 TL olduğu, gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun ödenmediği anlaşılmakla davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının kabulü ile likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. Reddedilen bu kısım yönünden davacı tarafın kötüniyeti ispatlanamadığından kötüniyet tazminatına hükmedilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KISMEN KABULÜ ile; Silivri İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın İPTALİ ile takibin 17.241,42 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-)17.241,42 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 1.177,76-TL ilam harcından peşin alınan 201,67-TL harcın mahsubu ile bakiye 976,09-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-)Davacı tarafından sarf edilen 59,30-TL Başvuru Harcı, 201,67-TL Peşin Harç, olmak üzere toplam 260,97-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.226,50-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
6-) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 93,49-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
7-) Davacı tarafından sarf edilen 800,00-TL bilirkişi ücreti, 84,75-TL posta masrafı, olmak üzere toplam 884,75-TL den kabul red oranına göre hesaplanan 822,08-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın iş bu davacı üzerine bırakılmasına,
😎 Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
9-)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.314,23-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
10-)HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/09/2022
Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.