Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/867 E. 2023/284 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/867
KARAR NO : 2023/284

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2021
KARAR TARİHİ : 30/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından haksız başlatılan Bakırköy …. İcra Müdürlügü … Esas sayılı dosyasından çıkarılan ödeme emrinin muhtara tebliğ edilmesi nedeni ile müvekkilin takipten haberi olmamış ve süresi içerisinde itiraz etme imkanı bulunmadığını, müvekkil takibin açıldığını banka hesaplarına uygulanan haciz sonrasında öğrendiğini, takibe konu borç …. Bankası A.Ş. …. Şubesi tarafından verilmiş …. seri numaralı 23/10/2015 keşide tarihli 30.000,00 TL bedelli keşidecisi … Geri Dönüşüm San ve Tic Ltd Şti lehdarı da müvekkil olan çekten kaynaklandığını, davalı … çekin ibrazından sonra çeki teslim almış olan kişi olduğunu, çek bankaya ibraz edildiğinde Manisa … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E sayılı dosyası ile banka hesabına ödeme yasağı konulduğundan karşılığının ödenmediği, ibrazdan sonra çekin … tarafından imzalandığı görüldüğünü, Manisa ….Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası ile …. Geri Dönüşüm San ve Tic Ltd Şti bahsi geçen çekten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiş ve davası reddolunarak kesinleştiğini, davalı … ile müvekkil arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığını, çekin incelenmesinde … ile müvekkil arasında bulunan cirantaların ismi çizilmiş, … çek bankaya ibraz edildikten sonra çekin yetkisiz hamili olduğunu belirterek; müvekkilin, Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, müvekkilden cebri icra yolu ile tahsil edilen 17.896,03TL’nin ve haricen tahsil edilen miktarın müvekkile iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının takibi, hacizler sonrası öğrendiği beyanı doğru değildir zira daha önce icra mahkemesinde dava açtığını, davacının alacaklı-davalı müvekkil …ın çekin bankaya ibrazından sonra teslim alıp ciro ettiği iddiası (varsayımı) doğru değildir. Arkası yazılı, karşılıksız olduğu açık bir çekin kabulü hayatın olağan akışına uygun olmadığını, o yıllarda müvekkil … Türkiye’de bulunmakta ve kırılmış atık plastik işi yapmaktadır. Bu işi de “….” nezdinde yaptığını, alacağa konu çek, davacı … tarafından …’e dolayısı ile …’a vadesinden çok önce, mal teslimi esnasında teslim edilmiştir. … çeki hamil sıfatı … ile (… ) birlikte bankaya ibraz edip karşılığı çıkmayınca arkasını yazdırdığını, esasen müvekkil Manisa … İcra Müdürlüğü’nün … Sayıl dosyasında davacı keşideci ile birlikte davalıyı da takip etmek istemiş, ancak işlemi yapan avukat …’ ile vekalet ilişkisinin olması nedeni ile bu talebi uygun görmemiştir. Bu iddiamız Manisa …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E sayılı dava dosyası ile sabit olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla dosya bilirkişi ….’ye tevdii edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 09/07/2022 tarihli raporunda özetle; “Dava konusunun, davacının Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan ) nedeniyle açtığı dava olduğu tespit edilmiştir. Sayın Mahkemece Bilirkişiye verilen görev aynen “tarafların ve dava dışı … şirketinin ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaparak taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, davaya konu çeki davacının dava dışı … ile olan ticari ilişkisi sebebiyle davalıya verip vermediği, uyuşmazlık konularında rapor düzenlenmesinin istenilmesine,” şeklinde dir. Verilen görev gereği tarafların defterlerinin incelenmesi ile yapılan tespitler neticesinde rapor yazılması talep edilmiştir. Taraflardan davacı taraf inceleme gelmiş defter belge sunmamıştır. Dosya münderecatına göre rapor düzenlenmesi talep etmiştir. Davalı ise incelemeye gelmemiş defter belge sunmamıştır. Dava konusu çekin Dava dışı …. Geri dönüşüm San Tic Ltd. Şti — tarafından Davacı … adına keşide edildiği, 30.000,00TL tutarlı olduğu, … Bankası … şubesi …. ‘nolu 23.10.2015 keşide tarihli çek olduğu tespit edilmiştir. Manisa …Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmüş olan … esas sayılı dosyanın tüm süreçleri ile incelenmiştir. Davanın davacısı …. AŞ davalısı ise … olduğu, Davanın Davacının iki çekten (birisi davamız konusu çektir) dolayı borçlu olmadığının tespiti hususundaki menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır. Dava görülmüş sonuçlanmıştır. Rapor içerisinde etraflıca anlatıldığı üzere Dava yerel mahkemede Esastan reddedilmiştir. Davacının istinafı reddedilmiştir. Yargıtay 19. hukuk dairesinde esastan reddedildiği, Karar düzeltme talebinin de reddedildiğini” tespit etmiştir.
Dava İİK’nun 72. Maddesine göre menfi tespit davasıdır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 72.maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi; menfi tespit davasını, bir hukuki ilişkinin ya da ondan doğan bir hak veya yetkinin mevcut olmadığının, bir belgenin sahteliğinin ya da herhangi bir nedenle hükümsüzlüğünün tespiti için hukuki yarar bulunması koşuluna bağlı olarak açılan ve sonucunda herhangi bir mahkumiyet istemini içermeyip, konusunu teşkil eden hususun bir kararla tespitini amaçlayan dava olarak tanımlamıştır.
Borçlu icra takibine süresinde itiraz etmediği ve takibin kesinleşmesi halinde borcunun bulunmadığını bu dava türü ile ileri sürebilir. Menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak davalı alacaklıya düşer. Ancak kambiyo senedi niteliğinde bulunan bonolardan kaynaklanan alacaklarda ispat yükü borçlu bulunmadığını iddia eden davacı borçluya düşer.
Mevcut olayımızda çek keşide tarihinin 23/10/2015 olduğu, TTK 796/1, 814/1, 732/4 maddeleri uyarınca zamanaşımı süresi hesaplandığında çekin 03/11/2019 tarihinde zamanaşımına uğradığı, ancak aynı çekle ilgili Manisa Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ilgili dosyasında çekle ilgili ödeme yasağı ve İİK 72. Madde uyarınca tedbir kararı verilmesi sebebiyle zamanaşımı süresinin durduğu, bu sebeple dava zamanaşımı itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
TTK’nın 732/1. Maddesinde zaman aşımı veya çekin süresinde bankaya ibraz edilmemesi nedeniyle çekten doğan yükümlülükleri düşmüş olsa bile keşidecinin hamile karşı sebepsiz zenginleşme nedeniyle borçlu kalacağı düzenlenmiştir. TTK 732/4 maddesine göre ispat külfetinin sebepsiz zenginleşmediğini iddia eden davacı tarafa ait olduğu anlaşılmıştır.
Davacının TTK 732/4 maddesine göre sebepsiz zenginleşmediğini ispat etmesi gerektiği, bunun da ancak çek bedelini ödediğini ispat ederek olabileceği, dosya kapsamına göre çek bedelinin ödendiği yönünde bilgi ve belgenin olmadığı, sonuç olarak asıl alacak yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Takip dosyasındaki faiz talebi yönünden ise dava kabul edilerek; Davanın Kısmen Kabulü ile; davacının Bakırköy…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında 11.539,73TL yönünden borçlu olmadığının tespitine, şartları oluşmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile; davacının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında 11.539,73TL yönünden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Şartlar oluşmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 788,27TL ilam harcından peşin alınan 709,40TL harcın mahsubu ile bakiye 78,87TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 59,30TL Başvuru Harcı, 709,40TL Peşin Harç olmak üzere toplam 768,70TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 366,70TL’nin davalıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
6-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 953,30TL’nin davacıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 900,00TL bilirkişi ücreti, 33,75TL posta masrafı olmak üzere toplam 933,75TL den kabul red oranına göre hesaplanan 259,40TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın iş bu davacı üzerine bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
10-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.