Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/861 E. 2022/828 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/861
KARAR NO : 2022/828

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 06/10/2021
KARAR TARİHİ : 15/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 06.10.2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; 13.09.2019 tarihinde; Sürücü ( Dava dışı) ……’ ın idaresindeki ve davalı ……. Sigorta A.Ş. nezdinde KZMS trafik poliçesi ile sigortalı olan ……. plakalı araç ile geri manevrası yaptığı esnada aracın sıkıştırması sonucu; işyeri içinde çalışan davacı yayanın yaralandığı ve …. oranında malul kaldığı, olayla ilgili olarak Bakırköy C. Başsavcılığınca …. sayılı soruşturma yapıldığı, olaydan davalı şirketin sorumlu olduğu, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla; davacı için 1.000TL maddi tazminatın davalıdan alınarak kendilerine ödenmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili şirkete eksik evrakla başvuru yapıldığını, müvekkil şirket ile ….. Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. arasında, ……. plakalı araç için; 06.03.2019 – 06.03.2020 tarihleri arasını teminat altına almış olan …… no’lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi akdedildiğini, yapılacak inceleme sonucunda müvekkili şirketin sorumluluğunda bir bedel ortaya çıktığı takdirde sorumluluk limitinin esas alınması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla dosya bilirkişi …….’e tevdii edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 07/05/2022 tarihli raporunda “Önceden teknik olarak belirlenmiş (KTK’ nun 84/ j. Md. yoluyla 46, 47/c,d, 52/b, 67/a,b, Md. ile KT. Yönet. 118, 137. Md. Trafiğin Akışı, Hızın Gerekli Şartlara Uygunluğunu Sağlama, Araç Manevralar, Park etmede alınacak tedbirler) hukuk normuna karşı dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen sigortalı ……. plakalı kamyonet sürücüsü dava dışı ……’ ın %100 oranında Asli ve Tamamen Kusurlu” olduğu, herhangi bir kural ihlali bilgisine rastlanmayan; Görevli olarak işyeri içindeki makine yanında çalışmakta iken, kontrolsüzce geri manevrası yapan ve kontrolden çıkarak işyerine giren araç tarafından çarpılmaya uğrayan davacı yaya …’ in kazada etkisi olmadığı, alabileceği bir tedbir bulunmadığı ve “Tamamen kusursuz” olduğu; kaza tarihinde ……. plakalı kamyonetin KZMS ( trafik) sigortası olan davalı …. Sigorta A.Ş.’ nin ise (KTK’nun 91. Md. Sigorta) kurallar gereği araç sürücüsü dava dışı ……’ ın kusuru oranında ve sigorta kapsamına göre sorumlu olduğu; kazanın ……’ ın idaresindeki sigortalı ……. plakalı kamyonet ile taşıt yolu üzerinde park halinde iken, aracın kontrolsüzce hareket ettiği ve taşıt yolu dışına çıktığı; yol kenarında ve karayolu dışında bulunan …… isimli iş yeri içine kontrolsüzce içeri girdiği, işyeri içinde ve bu yerde görevli personel olarak çalışan yaya …’e çarpma şeklinde meydana geldiği; Buna göre aracın taşıt yolu üzerinde park halinde iken 2918 sayılı KTK’ nun 2. Md. de belirtilen karayolunda bulunduğu; Ancak davacı yayaya çarpma şeklindeki kazanın karayolu dışında ve No:63 sayılı binada bulunan …… isimli iş yeri içinde gerçekleştiğini” teknik kanaati olarak belirtmiştir.
Dava trafik sigortası kaynaklı maddi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, 13/09/2019 tarihinde davalının sigortalısının aracı olan ……. plakalı aracın sürücüsü olan Kürşat Günaydın’ın iş yerinde mal yükleme durumundayken aracın viteste ve çalışır vaziyette bırakması sebebiyle davacının yaralanıp yaralanmadığı, kusurun kimde olduğu noktalarında olduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin …. esas, …. karar sayılı ilamında ” 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 2. maddesinde bu kanunun, karayollarında uygulanacağı belirtildikten sonra, bu kural genişletilerek aynı maddenin (a) ve (b) fıkralarındaki durumlarda da kanunun uygulanabileceği öngörülmüş; karayolu tanımına girmediği halde genel trafiğin kullanımına açık olan yerler “karayolu gibi” kabul edilmiştir. Bu bağlamda, karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile, erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, kararyolu araçlarına ayrılan kısımlarında da, bu kanun hükümlerinin uygulanacağı; bu haliyle, toplu trafiğin bulunduğu yerler ile karayoluyla bağlantısı olan yerlerin de bu kapsama alındığı belirtilmiştir. Anılan yasal düzenlemeler gereği ve Dairemiz uygulamasına göre karayolu zemininin asfalt, beton, taş veya toprak olması arasında herhangi bir fark bulunmamaktadır. Bu açıdan köy, orman, dağ, tarla ve yayla yolları da karayolu tanımına dahil kabul edilmektedir. ” denmektedir.
Mevcut olayımızda; kazanın ……’ ın idaresindeki sigortalı ……. plakalı kamyonet ile taşıt yolu üzerinde park halinde iken, aracın kontrolsüzce hareket ettiği ve taşıt yolu dışına çıktığı; yol kenarında ve karayolu dışında bulunan …… isimli iş yeri içine kontrolsüzce içeri girdiği, işyeri içinde ve bu yerde görevli personel olarak çalışan yaya …’e çarpma şeklinde meydana geldiği; buna göre davacı yayaya çarpma şeklindeki kazanın karayolu dışında ve No:63 sayılı binada bulunan …… isimli iş yeri içinde gerçekleştiği hükme esas alınan bilirkişi raporu ile sabit olup, kazanın karayolunda gerçekleşmemesi sebebiyle ZMSS teminatı kapsamında olmadığı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70TL ilam harcından peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye İrat kaydına,
3-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Suçüstü ödeneğinden sarf edilen 800,00TL bilirkişi ücreti, 50,70TL posta gideri olmak üzere toplam 850,70TL ücretin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.