Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/859 E. 2022/850 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/859 Esas
KARAR NO : 2022/850

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 05/10/2021
KARAR TARİHİ : 20/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket nezdinde …… nolu Modüler Kurumsal Sigorta Poliçesi ile sigortalı ……… Otelcilik Turizm Yatçılık Yapı İnşaat Sanayi’nin bulunduğu …… Mah. ….. Cad. 96. Sk. ……… Otel No:139/1 Bodrum/MUĞLA riziko adresli mahalde, 08.09.2019 tarihinde saat 03:00 sularında davalı/borçlu …….. Madeni Eşya San. Ve Tic. A.Ş.’nin ürettiği sanayi tipi bulaşık makinesinden çıkan yangın sebebiyle sigortalı mahalde maddi hasar meydana geldiğini, müvekkil şirkete vaki hasar ihbarına müteakip hazırlatılan Ekspertiz Raporuna istinaden meydana gelen hasar 16.394,43 TL olarak belirlenmiş ve bu tazminat bedeli 14.11.2019 tarihinde sigortalı ……… Otelcilik Turizm Yatçılık Yapı İnşaat Sanayi’’ne ödenmiştir. Ödenen 16.394,43 TL tutarındaki tazminatın ödeme tarihi olan 14.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte müvekkil Sigorta Şirketi, TTK m.1472 hükmü gereği sigortalısının haklarına halef olduğunu, olay sonucu meydana gelen zarara ilişkin müvekkil şirket tarafından tanzim ettirilen ekspertiz raporundan da anlaşılacağı üzere davalı/borçlu …….. Madeni Eşya San. Ve Tic. A.Ş. meydana gelen zarara bağlı olarak ödenen tazminattan sorumlu olduğunu, bu sebeple İstanbul …… İcra Müdürlüğü’nün …… E. Sayılı dosyasına haksız olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, arabuluculuk vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, yargılama giderleri ile ücret-i vekâletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Müvekkilin endüstriyel mutfak malzemeleri imalat ve satışında lider firmalarından olduğu, müvekkil markalı ürünler uluslararası alanda kabul gören kalite ve güvenlik sertifikalarına sahip olup ürünlerin tamamının uluslararası standartlara uygun olarak üretildiği, ekte sunulan ve müşteriye satış anında teslim edilen kullanma, bakım ve montaj kılavuzunda montajının kimler tarafından gerçekleştirilebileceği, ürünün hangi şartlarda ve ne şekilde kullanılması, hangi koşul ve şartlarda saklanması, hangi sıklıkta periyodik kontrol ve bakım ile temizliğinin yapılması gerektiği hususunun açık olarak yazdığı, belirtilen günlük bakımların yapılması gerektiği, makine sürekli çalışması gerektiğinde 4 saatte 1 saat dinlendirilmesi gerektiği, makinenin bağlandığı bina, tesis ve benzeri yerlerde elektrik iç tesisleri yönetmeliğine uygun bir tesisat olması ve can ve mal güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemin alınması gerektiği, tespit sonrası ürünün satışının yapıldığı tarihten bugüne kadar 4 yılı aşkın süredir davacı tarafından sorunsuz şekilde kullanıldığı, bu sürenin herhangi bir imalat hatasının ortaya çıkması için yeterli süre olduğu, bu süre zarfında üründe açık veya gizli herhangi bir imalat hatası ortaya çıkmadığı, ürünün 4 yıl sorunsuz ve arıza çıkarmadan kullanıldığı göz önüne alındığında müvekkil şirkete atfi kabul bir kusur bulunmadığı, davacının sigortalısı tarafından ürün kullanıldığı müddetçe herhangi bir şikayet yada servis kaydı oluşturulmadığı, ayrıca ürüne ilişkin fatura vs. evrak ve kayıt bulunmadığından ürünün montajının yetkili kimseler tarafından yapılıp yapılmadığının anlaşılmadığı ve cihaza dışardan yetkili olmayan kimselerce müdahalede bulunulma ihtimalini ortaya çıkardığı, davacının sigortalısının ürünün satış tarihinden sonra herhangi bir servis talebinde bulunmamış olduğu da değerlendirildiğinde zararın ürünün “Kullanma ve Bakım Kılavuzunda” yer alan talimatlara aykırı kullanılmasından, işletmenin elektrik tesisatının uygunsuz olmasından, ürüne ve elektrik tesisatına yetkili olmayan kişilerce müdahalede bulunulmuş olmasından kaynaklı olabileceği düşüncesini akıllara getirdiği, hasar sonrası müvekkile bildirimde bulunulmadığından ve müvekkil yetkili personellerince olay yerinde ve hasara sebebiyet verdiği iddia olunan cihazda inceleme yapılmadığından müvekkile yönelik kusur iddialarını kabul etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, sigorta şirketinin TTK’nın 1472. Maddesi uyarınca halefiyet esasına dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine İİK’nın 67.kapsamında açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı şirket nezdinde modüler kurumsal sigorta poliçesi ile sigortalı ……… Otelcilik Turizm İnş Sanayinin bulunduğu …… riziko adresli mahalde 08/09/2019 tarihinde davalının ürettiği sanayi tüpü bulaşık makinesinden çıkan yangın nedeniyle meydana gelen hasar nedeniyle davalının sorumlu olup olmadığı, yangının neyden kaynaklandığı kusur durumu, davacının rücuan tazminat talep etme hakkı olup olmadığı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce İstanbul ……. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı takip dosyası incelenmiş, 17.267,43 TL üzerinden icra dairesinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacının davasını açmasında hukuki yararının olduğu, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlunun süresinde itiraz etmesi sonucu takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacının itirazın iptali davasını 1 yıllık hak düşürücü sürede açtığı anlaşılmıştır.
TTK 1472 maddesi ; “(1)Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Kural olarak bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur.
Davalının ürettiği sanayi tipi bulaşık makinesinden çıkan yangın sebebiyle sigortalı mahalde meydana gelen maddi hasar nedeniyle kusurun kime ait olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir. Mahkememizce mahalde keşif suretiyle bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi raporlarına göre;
Yangının başlangıç yerinin sanayi tipi bulaşık makinesinin bulunduğu alan olduğu, yangının çıkış sebebi olduğu iddia edilen sanayi tipi bulaşık makinesi fişi ile bağlı olduğu prizin sağlam vaziyette olduğu ve yangın sonrası rahatlıkla fişin prizden çıkartılmış olduğu fotoğraflarda gözlemlenmektedir. Ekspertiz raporu ve itfaiye görgü tespit raporunda yangının …….. marka sanayi tipi bulaşık makinesinde meydana gelen kısa devre sonucu çıkmış olabileceği (makine üst tarafına yakın bölgede yoğun tahribat olması) kanaatine varılmakla birlikte, davalı vekillerinin sunduğu dilekçede, ilgili işletmece ürüne dair herhangi bir fatura ibraz edilmediği, davalı taraf ve yetkili servislerinde herhangi bir servis kaydı bulunmadığı, ürün garanti kapsamında olması gereken asgari gerekliliklerin (ürünün (sanayi tipi bulaşık makinesinin) kurulum aşamasında elektrik iç tesisleri yönetmeliğine uygun bir tesisatla mı bağlantı yapılıp yapılmadığının bilinmediği, ürünün deterjan bağlantısının ehliyetli kişilere yaptırılması gerektiği, bu hususla alakalı nasıl bir işlem yapılıp yapılmadığının bilinmediği, ürün için (0-10) sertliğinde Fransız su (kireçsiz) kullanılması gerektiği talimatına uyulup uyulmadığı, ürünün garanti süresinin 4 yıl olduğu ve garanti süresi içinde üretici firma ve yetkili servislerine herhangi bir servis kaydı oluşturulmadığı, bu haliyle garanti kapsamı olan 4 yıllık süreçte üründen kaynaklı herhangi bir mağduriyet olmadığı hususları dikkate alındığında ürünün açık veya gizli ayıplı bir mal olmadığı, huzurdaki işletme yetkilisi, makinenin şehir su şebeke hattına bağlı olduğu ve herhangi bir filtreleme (arıtma sistemi) mekanizması olmadığı, suların çok kireçli olduğunu beyan ettiği anlaşılmıştır.
Genel olarak, elektrikli makinelerde ortaya çıkacak olumsuzlukların önlenebilmesi de; kullanım yoğunluğu, ekonomik ömrü, periyodik bakım, uygun elektrik tesisatı, makine gücüne uygun seçilmiş sigorta, kablo ve topraklama tesisatı zorunludur. Dava dosyasına sunulmuş fotoğraflardan anlaşılacağı üzere; Sanayi tipi bulaşık makinesi su ısıtıcı (rezistans) yüzeyinde (kullanılan suya bağlı) aşırı kireç oluştuğu, bu durumda rezistansın ısı aktarımı güçleşeceğinden artan ısı sonucu makinede zamanla bir arıza oluşması mümkündür. Dava konusu olan bulaşık makinesi yerinde mevcut olmadığı ve yangın alanında yapılmış elektrik tesisatı dahil tümü yenilendiğinden, yangın olayına ilişkin delil niteliğinde somut herhangi bir bulgu olmadığı ancak, dava dosyasındaki belge ve bilgilerle sınırlı olarak değerlendirme yapıldığı belirtilmiştir. Sonuç olarak; yangının …… itfaiye raporu ve ilgili fotoğraflardan, …….. Marka Bulaşık Makinesinin bulunduğu işletmenin cafe kısımda başladığı, yangın sonrası elektrik tesisatı yenilendiğinden eski tesisata ilişkin somut bir değerlendirme yapmanın mümkün olmadığı, günlük yaşamda karşılaşılan elektrik kaynaklı yangınların çıkış nedenlerinin genel olarak, kullanılan cihazların aşırı yüklenmesi, düzensiz kullanım, yetersiz bakım, elektrik tesisatı (sigortalar, kablo bağlantıları, topraklama tesisatları, kaçak akım rölesi), aşırı rutubet, üretim hataları ve ürün kalitesizliği olduğu, dava konusu olan bulaşık makinesinde yangına neden olabilecek unsurların genel olarak; ısıtıcı (rezistans), elektronik /elektrik kontrol devre elemanları, besleme kablosu, sigorta, açma kapama anahtarları olduğu, makinenin 4 yıl gibi bir süredir kullanılıyor olduğu bu sebeple yangının imalat hatası ya da fabrikasyon eksikliğinden kaynaklı olmadığı, davalı tarafın kusur sorumluluğunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Buna göre; davacı taraf, meydana gelen olayda davalı tarafın kusurunu, davalı tarafın kusuru sebebiyle davacı sigorta şirketinin sigortalısına hasarın ödenmesi sebebiyle sigortalının haklarına halef olduğunu ispat etmekle mükelleftir. TTK.’nın 1472. maddesinde de belirtildiği üzere; sigorta şirketi, meydana gelen zarar sebebiyle sigortalısına ödediği bedel nispetinde hukuken sigortalısının haklarına halef olur. Bu halefiyet, karşı tarafın kusuru ve sigorta şirketinin yaptığı ödeme nispetindedir. Alınan bilirkişi raporunun hükme ve denetime elverişli olduğu değerlendirilmekle yeni bilirkişi incelemesi talebinin reddine karar verilmiştir.
HMK’nin ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince de, “Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.” düzenlemeleri mevcuttur. Buna göre; kusur iddiasının davacı tarafça ispatı gerekmektedir. Tarafların kusur durumuna yönelik olarak yapılan değerlendirmede; makinenin 4 yıl gibi bir süredir kullanılıyor olduğu bu sebeple yangının imalat hatası ya da fabrikasyon eksikliğinden kaynaklı olmadığı, davalı tarafın kusur sorumluluğunun bulunmadığı, kural olarak bir iddiada bulunan kimsenin iddiasını ispatla yükümlü olduğu, davacının davasını ispatlayamadığı, bu durumda davalının sorumluluğuna gidilemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir. İspatlanmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70TL ilam harcından peşin alınan 208,55TL harcın mahsubu ile bakiye 127,85TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekili ve ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/09/2022

Katip …….
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır