Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/849 E. 2021/1001 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/849 Esas
KARAR NO : 2021/1001

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2021
KARAR TARİHİ : 20/12/2021
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/01/2022
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle;
Davalı alacaklı tarafından müvekkillerinin babası ……. ile çalıştığı iş ortağı ……. aleyhinde kambiyo senedine mahsus ödeme emri ile takip başlatılmış olduğunu, ödeme emrinin her iki borçlu hakkında kesinleştirilmiş olduğunu, her iki borçlu yerine sadece müvekkillerinin babası ……. aleyhinde icrai işlem yapılırken, baba oğul ilişkisi dışında hiçbir iş ve alacak ilişkisi olmayan, Yargıtay içtihatlarına aykırı olacak şekilde her iki müvekkiline babaları borçlu …….’in hak ve alacakları hususunda haciz ihbarnamesi işlemi tesis edildiğini, müvekkillerinin takip dayanağı senetlerle ve borçlu babaları nezdinde hiçbir hak ve alacak hakları, hiçbir ilgisi olmadığını, 1. Haciz ihbarnamesi, 2. Haciz ihbarnamesi ve 3. Haciz ihbarnamelerinin müvekkillerinin bulunmadığı, oturmadığı adrese tebliğ edilmiş olduğunu ve icra dairesince müvekkillerinin aleyhinde icrai iş ve haciz eşlemleri başlatıldığını, bu nedenlerle; müvekkillerinin babaları ile ticari alacak ve borç ilişkisi içerisinde bulunmamaları, babaları ……. in aleyhinde davalı alacaklı tarafça başlatılan ve yürütülen icra işlemlerinde müvekkillerinin bulunmadığı, Tebligat Kanununa aykırı olacak şekilde kesinleştirilen haciz ihbarnameleri ile haksız ve yasaya aykırı icrai iş ve işlemlerinin durdurulmasını, müvekkillerinin davalı borçlu babalarına borçlu olmadıklarının tespiti ile hacizlerin kaldırılmasını ve mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; işbu davaya bakmakla görevli mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, haksız davanın reddini, davacıların %20 den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELLİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacıların İİK 89/3 uyarınca düzenlenen haciz ihbarnameleri nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti, takibin durdurulması ve icra takibi işlemlerinin iptali istemine ilişkindir.
Yerleşik Yargıtay uygulamaları uyarınca; İİK 89/3 ihbarı sonucu açılan davalar haksız fiil niteliğindedir. TTK 4.maddesinde ticari davalar tanımlanmış olup, TTK’da düzenlenmiş olan hususlardan doğan davalar mutlak ticari dava, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan davalar nispi ticari dava olarak belirlenmiştir. Dava İİK 89/3 maddesine dayalı olarak açıldığından TTK’da düzenlenmediği açık olduğu gibi, takip davalı şirket ile dava dışı şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanmakta olup, davacı 3.kişi konumunda olduğundan, davanın tarafları arasında TTK kapsamında ticari ilişki bulunmadığından, nispi ticari dava koşulu olan davanın taraflarının ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğma şartı yerine gelmediğinden Ticaret Mahkemeleri görevli kabul edilemeyecektir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. HD 2021/172 E., 2021/170 K. Sayılı ilamı)
Yargıtay …… Hukuk Dairesi’nin 12/04/2016 tarih ve …… Esas ve Karar sayılı kararı uyarınca, tacir olmayan taraflar arasında borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde gönderilen İİK 89/3 haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Bu durumda İİK 89/3 haciz ihbarnamesi üzerine 3. şahıs tarafından açılan menfi tespit davasında tarafların tacir olmasının veya temel ilişkinin ticari nitelikte bulunmasının veya borcun temelini oluşturan senedin kambiyo senedi niteliğinde olmasının görevin belirlenmesinde bir etkisi bulunmadığından, HMK’nın 2.maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde genel görevli mahkemeler olan asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla; davanın görev şartı yokluğundan reddi ile Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde HMK’nun 20. Maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/12/2021
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır