Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/807 E. 2022/635 K. 20.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/807 Esas
KARAR NO : 2022/635

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2021
KARAR TARİHİ : 20/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının mont – kaban fason dikim işi üzerine tekstil sektöründe uğraştığını, müvekkilinin davalı şirket ile çeşitli dönemlerde mont dikimi fason işi üzerinde ücreti karşılığında hizmet için anlaşarak bir ticaret gerçekleştirildiğini, bunlara istinaden faturalar kesildiğini ve bu faturaların belirli bir kısmının ödendiğini, kalan kısmın taraflarına ödenmediğini ve ödenmeyeceği bildirilince davacının alacağını almak amacıyla Bakırköy ……… İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasında takibi başlattığını, davalının takibe haksız ve hukuksuz olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin 2012 yılından itibaren tam kapasite ile yurt dışına ihracat yapan bir firma olduğunu, yurt içinde yaptırmış olduğu fason imalatları yurt dışına özellikle İngiltere firmalarına ihraç ettiğini, davalı şirket ile davacı tarafın montun tamamının tüm detaylarıyla birlikte dikimi konusunda ve özellikle kol, yaka ve etek ribanalarının dikimi konusunda anlaştıklarını, davacı tarafın kendisince hatalı olarak düşündüğü ürünü bile bile hatalı olarak imal ettiğini, davalı firma tarafından davacı tarafa yönelik 19.06.2021 tarih …….. Fatura nolu iade faturası kesildiğini, davacı tarafın bu faturaya Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereğince usulüne uygun bir şekilde itirazda bulunmadığını, tarafların defterleri de incelendiği takdirde davalı şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığının anlaşılacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy……. İcra Müdürlüğü’nün ……… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 7.068,39-TL asıl alacak, 130,72-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.199,11-TL fatura alacağının tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; icra takibine konu edilen fatura nedeni ile davacının davalı şirketten alacaklı olup olmadığı, davacı tarafından davalı şirkete teslim edilen ürünlerin ayıplı olup olmadığı hususlarından ibarettir.
17/01/2022 tarihli duruşmada tarafların bildirdiği tanıklar dinlenmiştir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya mali müşavir ve tekstil mühendisi bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle; ”…tarafların 2021 yılı ticari defterlerinin incelendiği, defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının kanuni süresinde olduğu ve tarafların ticari defterlerinin kendi lehlerine delil niteliği taşıdığı, davacının muavin defterine göre, davalının hesabı 11.568,26-TL davacıya borçlu gözüktüğü davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu belgelerle 19.03.2021 de banka hesabına gelen 20.000,00-TL’lik ödemeyi 21.000,00-TL olarak defterlerine işlediği, 06.05.2021 tarihinde banka hesabına gelen 30.000,00-TL’lik ödemeyi 31.000,00 TL olarak işlediği 05.04.2021 tarihinde gelen 6.570,00 TL lik ödemeyi defterlerine hiç kaydetmediği. davalının ticari defterlerine göre davacının 384,49 TL davalıya borçlu olduğu, aradaki uyuşmazlık-mutabakatsızlığın davalının davacıya düzenlediği iade faturasından kaynaklandığı, davacı BS formu ile davalıya 3 adet belge ile 85.516,00-TL (KDV hariç) satış yaptığını, davalı da aynı şekilde 3 adet fatura ile 85.516,00 TL (KDV hariç) davacıdan alış yaptığını beyan ettiği, BS beyan formunda davacıya 1 adet belge ile davacıya 6.836,00 TL (KDV hariç) tutarlı satış yaptığını beyan ettiğini, davacının böyle bir beyanın bulunmadığı, eşyalar üzerinde gerçekleştirilen teknik inceleme neticesinde; eşyaların etek, kol ve yaka manşetlerinin şahit numuneden farklı teknik özellikte, daha sıkı örgü yapısında örülmüş olduğu, eşyalara davacı tarafından fason kesim /dikim işlemi uygulandığı, manşetlerin örgü/bitim işlemi, kalıp temini vb…işlerin davalının sorumluluğunda olduğu, manşet boylarının ölçü kontrolü neticesinde şahit numune ile incelenen numuneler arasında 2-3 mm. aralığında ölçü farkları mevcut olduğu, bu farkların mal kabul kriterleri dahilinde kaldığı, eşyalara hali hazır durumları itibarıyla tamir işlemi uygulandığı, tamir öncesi durumun tespiti mümkün olmadığından, eşyaların hali hazır durumları itibarıyla ayıplı olmadığı,…” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir. Bilirkişi raporunun denetime ve hükme esas almaya elverişli olduğu görülmüştür.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının bir bütün olarak değerlendirilmesinde; davalı tarafından her ne kadar taraflarına teslim olunan malların ayıplı olduğu iddia edilmiş ise de; yapılan teknik bilirkişi incelemesinde faturaya konu malların mevcut hali ile ayıplı olmadığının tespit edildiği, ayrıca faturaya konu mallara davacı tarafından fason kesim/dikim işlemi uygulandığı, ayıplı olduğu iddia edilen manşetlerin örgü/bitim işlemi, kalıp temini vb işlerin davalının sorumluluğunda bulunduğu, bu durumda her halde davacının sorumluluğuna gidilemeyeceği, taraf defterleri arasındaki örtüşmeme farkının davalı tarafından ayıp iddiası ile düzenlenen iade faturasından kaynaklandığı, ancak davalı tarafça ayıp iddiasının ispat edilemediği, ayrıca gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun da ödenmediği, davacının alacak miktarının da davacının talebi ile uyumlu olduğu anlaşılmakla davacının itirazın iptali davasının kabulü ile İİK 67/2 maddesi uyarınca likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, davalının Bakırköy …….. İcra Müdürlüğü’nün ………. takip sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 6.998,39-TL asıl alacak üzerinden aynı koşullarda devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-Hükmedilen alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 1.399,67-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 478,60-TL ilam harcından peşin alınan 83,52-TL harcın mahsubu ile bakiye 394,54-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4–6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14 maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife Hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir olarak kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.600,00-TL bilirkişi ücreti, 35,60-TL posta masrafı, 59,30-TL başvuru harcı, 83,52-TL peşin harç olmak üzere toplam 1.778,42-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
20/06/2022

Katip ……..
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.