Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/804 E. 2022/54 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/804 Esas
KARAR NO : 2022/54

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2019
KARAR TARİHİ : 18/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı alacaklı müvekkil şirket ile davalı/borçlu arasında koli imal ve ticareti yapıldığını, malın tesliminin gerçekleştiğini ve taraflar arası bir ticari ilişki oluştuğunu, iş bu ticari ilişki çerçevesinde davalının, müvekkil şirkete cari hesap ilişkisinden kaynaklı ilgili icra takibine konu 9.993,89 TL asıl alacak borcu olmakla birlikte bu borcun, icra takibi ile talep edildiğini, davalı aleyhine İstanbul ……. İcra Dairesinin ……. esas sayılı icra takibine itiraz edilmesi sonrasında takibin durduğunu, her ne kadar dava şartı arabuluculuk kurumuna başvurulmuşsa da anlaşma sağlanamaması sebebi ile mahkemeye başvurmak gerektiğini, davalı tarafından müvekkil şirkete ödemede bulunulmaması üzerine mahkeme huzurunda iş bu itirazın iptali davasını açma zarureti hasıl olduğunu, davalının itirazının soyut ve haksız olduğunu herhangi bir gerekçeye dayalı olmadığını, müvekkil şirketin alacağının her türlü ticari kayıt ve belge, itiraz edilmeyen fatura ve irsaliyeler ile sabit olduğunu, davalının vadesinde yapması gereken ödemeyi yapmadığını, likit alacağın tahsilini geciktirmek için takibe haksız olarak itiraz ettiğini, davalının takibe haksız bir biçimde itiraz ettiğini, alacağın da muayyen ve likit olduğundan davalı hakkında %20’den az olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı yan tarafından haksız ve hukuka aykırı iddialar ile huzurdaki dava açıldığını, açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğu gibi açılan davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetkili mahkemenin Bakırköy Mahkemeleri ve icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu, icra takibi de yetkili icra müdürlüğünde açılmadığını, yetki itirazında bulunduklarını, yetki itirazları nazara alınarak davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesini, davacı yanın gerek ilamsız icar takibi kapsamında gerekse başka bir sebeple müvekkil şirketten hiçbir nam ve hesap adı altında bir alacağı bulunmadığını, davanın reddine ve davacı yan aleyhine takibe konu edilen asıl alacağın %20’sinde aşağı olmamak kaydıyla karşı tarafın kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, davacı yanın haksız ve hukuka aykırı iddialarını asla ve kesinlikle kabul etmemek kaydıyla karşı tarafın kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, davacı yanın haksız ve hukuka aykırı iddialarını asla ve kesinlikle kabul etmemek kaydıyla, davacı yanın haksız ve hukuka aykırı tüm iddialarına karşı en geniş manada zamanaşımı defi ve hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere İİK 67 gereğince tazminata mahkumiyetine karar verilmesini, yargılama gideri ile ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı şirketin cari hesap alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
İstanbul …… icra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 9.933,89 TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.

Mahkememizce yapılan yargılamada ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapmak üzere bilirkişiden rapor alınmıştır.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Mevcut olayımızda davalının kendisine verilen kesin süre içerisinde ticari defterlerini sunmadığı, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu anlaşılmıştır.

Alınan bilirkişi raporuyla davacı ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının cari hesap alacağının bulunduğu, alacak miktarının 9.933,89 TL asıl alacak olduğu belirtilmiştir. Davacı tarafın defterlerinin incelenmesinin süresinde olduğu, davalı tarafça defter ibraz edilmediği, ticari defter ve belgelerin hazır bulundurulmadığı anlaşılmıştır. Söz konusu alacağın beyan sınırını aşan BA/BS formlarıyla da desteklendiği değerlendirilmekle davalı itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl alacağın 9.933,89 TL olduğu, gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun ödendiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmadığından davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının kabulü ile likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının İstanbul ……. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 9.933,89TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yıllık %9 oranını geçmemek üzere yasal faiz uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 1.986,77-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 678,58TL ilam harcından peşin alınan 119,98TL harcın mahsubu ile bakiye 558,60TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 800,00TL bilirkişi ücreti, 27,50TL posta masrafı, 44,40TL başvuru harcı, 119,98TL peşin harç olmak üzere toplam 991,88TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır