Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/793 Esas
KARAR NO : 2022/391
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2021
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;“ davacının 2017-2020 yılları arasında ….. adıyla faaliyet gösteren davalı şirkette “bağımsız gayrimenkul danışmanı” olarak gayrimenkul hizmeti sunduğunu, davacının alım, satım, kiralama gibi gayrimenkul işlemi için davalıya müşteri portföyü kazandırdığını, aradaki anlaşmanın 6.maddesi gereği davalının müşteriden aldığı hizmet bedelinin %60’ını müşteriden tahsilat yapıldığı ayın sonuna kadar davacıya ödemek zorunda olduğunu, davalının davacının hizmet verdiği bir gayrimenkul kapsamında müşterisinden 71.000,60 TL emlak hizmet bedeli aldığını, davalının müşteriden aldığı 71.000,60TL’nin %80’nin %60’ı olan 34.080,00 TL’nin davacıya ait olduğunu, davacının aynı gün faturayı keserek davalıya elden teslim ettiğini, davalının faturaya itiraz etmeyerek yarısı 17.040,00 TL’yi davacıya ödediğini, kalan bakiyenin ödenmemesi nedeni ile Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü …. E. sayılı dosya ile takibe geçildiğini, ancak davalının itirazı ile takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptalini, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından dava dosyasına cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının davalı şirkete bağımsız gayrimenkul danışmanı olarak sunduğu gayrimenkul hizmet bedeline hak kazanıp kazanmadığı, alacağının olması halinde miktarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas s sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 17.867,96 TL toplam alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen Bağımsız Gayrimenkul Danışmanlığı Anlaşmasının ücretler ile ilgili 6.Maddesinde; “Müşteriden tahsilatı ancak ve sadece ….. yapar, Gayrimenkul danışmanı elde edilen toplam bedeli tutarının %80’inin %60’ ını alacaktır. Hizmet bedelleri matbu sözleşmelerde belirtilmiş olup, bu oranlarda bir değişiklik yapılmasında Gayrimenkul Danışmanı’nın tek taraflı bir yetkisi yoktur. Ödemeler ay sonlarında …… tarafından Gayrimenkul Danışmanına yapılacak ve karşılığında Gayrimenkul Danışmanı makbuz verecektir.” şeklindedir.
Hukukumuzda sözleşmeye bağlılık (Ahde Vefa-Pacta Sund Servanda ) ve sözleşme serbestliği ilkeleri kabul edilmiştir. Bu ilkelere göre, sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalıdır. Eş söyleyişle, sözleşme koşulları borçlu için sonradan ağırlaşmış, edimler dengesi sonradan çıkan olaylar nedeni ile değişmiş olsa bile, borçlu sözleşmedeki edimini aynen ifa etmelidir. Ancak bu ilke özel hukukun diğer ilkeleriyle sınırlandırılmıştır. Sözleşme yapıldığında karşılıklı edimler arasında mevcut olan denge sonradan şartların olağanüstü değişmesiyle büyük ölçüde tarafların biri aleyhine katlanılamayacak derecede bozulabilir. İşte bu durumda sözleşmeye bağlılık ilkesine sıkı sıkıya bağlı kalmak adalet, hakkaniyet ve objektif hüsnüniyet kaidelerine aykırı bir durum yaratır hale gelir. Hukukta bu zıtlık (Clausula Rebüs Sic Stantibus -beklenmeyen hal şartı- sözleşmenin değişen şartlara uydurulması) ilkesi ile giderilmeye çalışılmaktadır. İşte bu bağlamda hakim, somut olayın verilerine göre alacaklı yararına borçlunun edimini yükseltmeye veya borçlu yaranına onun tamamen veya kısmen edim yükümlülüğünden kurtulmasına karar verilebilir ve müdahale ederek sözleşmeyi değişen koşullara uyarlar. Bununla birlikte her talep vukuunda sözleşmeyi değişen hal ve şartlara uydurmak mümkün değildir. Aksi halde özel hukuk sistemimizde geçerli olan “irade özgürlüğü” “sözleşme serbestisi” ve “sözleşmeye bağlılık” ilkelerinden sapma tehlikesi ortaya çıkar. Sözleşmeye müdahale müessesesi istisnai, tali (ikinci derecede) yardımcı nitelikte olup, ancak uyarlama kurumun şartlarının mevcudiyeti halinde anılan kurumun uygulanması gündeme gelebilecektir. Somut olayda tarafların sözleşmeye bağlılık ve irade serbestisi içerisinde sözleşme düzenledikleri değerlendirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılamada bilirkişiden rapor alınmıştır. Davacının yapmış olduğu emlak hizmet bedelinin davalı şirket tarafından 01.10.2020 tarih ….. fatura ile 71.000,60 TL olarak dava dışı alıcı firmaya fatura edildiği, davacı tarafından 29.10.2020 tarih ……. numaralı 34.080,00 TL tutarlı komisyon hizmet açıklamalı faturanın davalı şirkete fatura edildiği ve davacının işletme defterine kaydedildiği, davalı şirket tarafından komisyon bedelinin 18.01.2021 tarihinde davacının …….bank hesabına havale edildiği, davacının iş bu faturadan kaynaklı davalı şirketten bakiye 17.040,00 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin 2020 yılı BA Formu Bilgilerinde; 5.000,00 TL aşan; davacı tarafından davalı adına düzenlenen 1 adet belgeyi KDV hariç 28.881,00 TL üzerinden beyan ettiği iş bu faturanın davalının bilgisi dahilinde olduğu anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl alacağın 17.040,00 TL, işlemiş faizin 827,96 TL olduğu, gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun ödendiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmadığından davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının kabulü ile likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 17.040,00-TL asıl alacak ve 827,96TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.867,96TL üzerinden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 2.680,19-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 1.220,56TL ilam harcından peşin alınan 215,81TL harcın mahsubu ile bakiye 1.004,75TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 800,00TL bilirkişi ücreti, 96,10TL posta masrafı, 59,30TL başvuru harcı, 215,81TL peşin harç olmak üzere toplam 1.171,21TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/04/2022
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır