Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/758 Esas
KARAR NO : 2023/187
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2021
KARAR TARİHİ : 28/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ……. Yayıncılık Anonim Şirketi, …….. Yayıncılık A.Ş’yi devir aldığını, malvarlığının veya işletmenin devralınması TBK m.202/1’e göre “Bir malvarlığını veya bir işletmeyi aktif ve pasifleri ile birlikte devralan, bunu alacaklılara bildirdiği veya ticari işletmeler için Ticaret Sicili Gazetesinde, diğerleri için Türkiye genelinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde yayımlanacak ilanla duyurduğu tarihten başlayarak, onlara karşı malvarlığındaki veya işletmedeki borçlardan sorumlu olur.” şeklinde düzenlenmiştir. TTK. m.11/3 “Ticari işletme, içerdiği malvarlığı unsurlarının devri için zorunlu tasarruf işlemlerinin ayrı ayrı yapılmasına gerek olmaksızın bir bütün hâlinde devredilebilir ve diğer hukuki işlemlere konu olabilir. Aksi öngörülmemişse, devir sözleşmesinin duran malvarlığını, işletme değerini, kiracılık hakkını, ticaret unvanı ile diğer fikrî mülkiyet haklarını ve sürekli olarak işletmeye özgülenen malvarlığı unsurlarını içerdiği kabul olunur. Bu devir sözleşmesiyle ticari işletmeyi bir bütün hâlinde konu alan diğer sözleşmeler yazılı olarak yapılır, ticaret siciline tescil ve ilan edilir.” İşletmenin hem aktifleri hem de pasifleri devir kapsamına girmektedir. Dolayısıyla ödenmeyen faturadan devralan şirket ……. Anonim Şirketi de sorumludur. Şöyle ki; Müvekkili şirket ile karşı taraf ……. Yayıncılık Anonim Şirketi tarafından Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’ nin 02/11/2021 Tarih ve 10193 Sayılı baskısının 249-250-251. Sayfalarında ilan olunan karara göre (Ek-2) devralınan ……. A.Ş arasında 01/12/2019 tarihli bir iletim sözleşmesi akdedilmiştir. (Ek-3) İşbu sözleşmenin konusu, sözleşmenin 3. Maddesinde belirtildiği üzere “…… ’ ya, yayınladığı …… logolu yayınını karasal vericiler vasıtasıyla eşzamanlı olarak sahip olduğu …… radyo frekansı üzerinden Bölgede ve sözleşme süresi boyunca yayınlama hakkının tekrar ……. Yayıncılık A.Ş’ ye” her ay karşılığı 20.000 TL + KDV karşılığı verilmesi işi olduğunu, işbu sözleşmenin taraflar arasında akdedilmesi üzerine müvekkil şirket tarafından sözleşme gereği üzerinde düşen tüm yükümlülükler yerine getirilmiş olmasına rağmen karşı taraf şirketin, işletmesini devir aldığı …… Yayıncılık A.Ş tarafından müvekkil şirkete gönderilen Beşiktaş …… Noterliği’ nin ……. Yevmiye Numaralı ve 27/08/2020 tarihli ihtarnamesi ile taraflar arasında imzalanan sözleşme, sözleşmenin 8/3. Maddesine göre sözleşme tebliğ tarihini izleyen 30 gün sonunda tek taraflı olarak feshedildiğini, her ne kadar karşı tarafça söz konusu sözleşme tek taraflı olarak feshedilmiş olsa da kendilerinin de ihtarnamede belirtmiş olduğu üzere taraflar arasındaki sözleşme, fesih ihbarının müvekkil şirkete tebliğini takip eden 30 günün sonunda feshedilecek olup karşı tarafın bu fesih süresi içerisinde yükümlü olduğu kullanım bedelini müvekkili şirkete ödemesi gerektiği de sözleşme gereği açıkça belirtilmiştir. Söz konusu kullanım bedeli ile ilgili olarak müvekkil şirket tarafından, karşı tarafa 01/10/2020 tarihli ve ……. numaralı …… Radyo …… Ayı Yeniden İletim Bedelli 23.600,00 TL bedelli fatura kesilmiştir. (Ek-5) Ancak karşı tarafça işbu fatura bedeli müvekkil şirkete ödenmediğini, söz konusu fatura e-arşiv faturası olup, karşı tarafa elektronik ortamda iletilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’na eklenen ve 19.1.2012 tarihinde yürürlüğe giren 7/A maddesinin 4. fıkrası uyarınca elektronik tebligat, muhatabın elektronik posta adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda muhataba tebliğ edilmiş sayılacağını, fatura bedelinin müvekkil şirkete ödenmemesi üzerine tarafımızca, karşı taraf şirket hakkında Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’ nün …… Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlanmış ancak karşı taraf vekilinin yapmış olduğu itiraz (EK:7) üzerine takibin durdurulmasına karar verilmiştir.” şeklinde beyanda bulunarak müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını, gerek mahkemece yapılacak inceleme neticesinde gerekse bilirkişi incelemesi sonucunda davalının borca itirazının iptali ile takibin devamına ve borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı vekilinin beyanlarının kabulü mümkün olmadığını, davalı şirketin itirazı yerinde olup, müvekkil şirket aleyhine ikame edilen haksız davanın tümden reddi gerektiğini, birleşen Şirket ……. Televizyon ve Radyo Yayıncılık A.Ş (Mes) ile davacı arasında, müvekkil şirketin medya hizmet sağlayıcısı olduğu …… Radyo çağrı işaretli radyo yayınının yeniden iletimine ilişkin olarak 01.12.2019 tarihinde sözleşme akdedildiğini, sözleşmenin “Mücbir Sebepler, Temerrüt ve Sözleşmenin Feshi” başlıklı 8. Maddesinin 3. Bendinde; “şirket ayrıca sözleşme süresi içerisinde her zaman 30 gün önceden bildirimde bulunmak sureti ile iş bu sözleşmeyi sona erdirmek hakkına haiz olup, anadolu radyo bu hakkın kullanılması halinde sözleşmenin kalan dönemi başta olmak üzere her ne nam altında olursa olsun herhangi bir tazminat, gelir kaybı vs. talep etmeyeceğini peşinen kabul ve taahhüt etmiştir.” hükmü mevcut olduğu, ilgili hüküm gereği müvekkil şirket tarafından 27.08.2020 tarihli ihtarname ile, ihtarnamenin karşı tarafa tebliğini müteakip 30 günün sonunda sözleşmenin müvekkil şirket tarafından feshedildiği karşı tarafa ihtar edildiği, müvekkil şirket, aleyhine başlatılan icra takibine (01.10.2020 tarihli fatura bedeli) yapmış olduğu itirazda haklı olduğunu, icra inkar tazminat taleplerinin kabulü hukuka aykırı olduğunu, izah edilen nedenlerle hukuki dayanaktan yoksun haksız davanın reddine, icra inkar tazminat talebinin reddine, müvekkili şirket hakkındaki dava konusu haksız takibin tümüyle iptaline, davacı alacaklının icra takibinde ve davada haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle müvekkili şirket lehine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı şirket …… Yayıncılık AŞ’nin devir aldığı ……. Televizyon ve Radyo A.Ş ile davacı arasında iletim sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin feshi nedeniyle davacı tarafından kesilen kullanım bedeli faturası ile davacının alacaklı olup olmadığı ve miktarı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 23.600,00 TL asıl alacak ve 1.414,06 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.014,06 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılamada ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapmak üzere bilirkişiden rapor alınmıştır.
Alınan bilirkişi raporuyla talimat yoluyla davacı ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının cari hesap alacağının bulunduğu, alacak miktarının 23.600,00 TL asıl alacak olduğu, bu fatura dışındaki tüm faturaların ödendiği tespit edilmiştir.
Davalı ticari defter ve belgelerinin incelenmesi sonucunda 23.600,00 TL faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı ….. formu bildiriminin olmadığı ancak faturaların ……. Televizyon ve Radyo A.Ş adına kesilmesi nedeniyle BA bildiriminin de bu şirket tarafından bildirilmiş olabileceği belirtilmiştir.
Bunun üzerine, ……. Televizyon ve Radyo A.Ş.’ne ait BA formları ilgili Vergi Dairesinden istenmiş olup 23.600,00 TL’lik faturanın BA formunda kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
BA/BS formlarında faturaların kaydedildiği, buna göre içeriği kabul edildiği gibi resmi kuruma bildirilen beyannamenin delil niteliğini de haiz olduğu sabittir. BA/BS formları resmi makama bildirilen belge olup delil niteliğini haizdir. Kaldı ki davacı ticari defter ve belgeleriyle de alacak ispatlanmıştır. Takibe veya davaya konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması halinde veya davalının bağlı olduğu Vergi Dairesi BA formları ile bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekir. (Y.19. HD. 2015/12329 Esas-2016/6138 Karar ve 2014/11846 Esas ve 15110 Karar sayılı ilamları da bu yöndedir.)
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl alacağın 23.600,00TL olduğu, ihtarname tebliği ile temerrüt gerçekleştiğinden işlemiş faiz talebinin yerinde olduğu, gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun ödenmediği anlaşılmakla davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının kabulü ile likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmiştir ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ,…… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazının 23.600,00TL asıl alacak ve 1.414,00TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.014,06-TL alacak üzerinden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 5.002,81TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 1.708,71TL ilam harcından peşin alınan 302,11TL harcın mahsubu ile bakiye 1.406,60TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Arabuluculuk Asgari Ücret tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 2.300,00TL bilirkişi ücreti, 149,85TL posta masrafı, 59,30TL başvuru harcı, 302,11TL peşin harç olmak üzere toplam 2.811,26TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/02/2023
Katip ……
¸e-imzalıdır
Hakim …..
¸e-imzalıdır