Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/755 E. 2022/576 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/755 Esas
KARAR NO : 2022/576

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/04/2021
KARAR TARİHİ : 07/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı taraf ile müvekkilinin miras bırakanı …….’in Fatih ilçesi sınırlarında bulunan gayrimenkulünün kiracısı olduğunu, müvekkilinin annesinin 10/04/2020 tarihte vefatından sonra müvekkilinin davalı tarafla kiranın artık kendisine ödenmesi hususunda görüştüğünü, bu görüşmenin sonrasında davalı tarafın müvekkilinden annelerinin kendilerine borcu olduğundan bahisle 250.000,00 TL kendisinden, 250.000,00 TL de müvekkilinin ablası ……’dan para talep ettiğini, müvekkilinin ve ablasının kati suretle annelerinin böyle bir borcu olmadığını, kendisinin annelerinin kiracısı olması sebebiyle annelerine borcu olduğunu söylediğini ve ödenmeyen kiralardan dolayı kendilerine borçlu olduklarını söylediğini, davalı tarafın bu iddiasını sürdürdüğü hatta müvekkilinin iş yerini yanındaki adamları ile basarak müvekkilini darp ettiğini, davalı taraf ısrarlı bir şekilde müvekkilinin annesinden alacaklı olduklarını iddia ettiğini, hatta ortada bir senedin varlığından bahsettiklerini, müvekkilinin senedi görmek istediğinde çeşitli bahanelerle senedi müvekkiline göstermediğini, müvekkilinin e- devletinde Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. D.iş sayılı dosyasını ve Bakırköy ….. İcra Müd. …. Esas sayılı dosyalarını gördüğünü, dosya incelendiğinde senet aslının üzerindeki imza ile müvekkilinin miras bırakanı …….’in imzasının birbiri ile uzaktan yakından bir alakasının olmadığı yine senet üzerindeki yazıların da müvekkilinin miras bırakanına ait olmadığı apaçık bir şekilde çıplak gözle dahi hiçbir uzman bilirkişiye dahi müracaat etmeden müvekkilinin annesine ait olmadığının anlaşıldığını, davalı tarafın kötü niyetli olarak sahte bir senet tanzim edip muhtemelen miras bırakanın el yazısı ve imza örneklerinin tarafından olmadığını düşünerek kendisi sahte bir senet düzenlediğini, ihtiyati haciz kararı aldırmaya çalıştığını ve icra takibine geçtiğini, davalının kötü niyetli olarak hareket ettiğini, sahte bir senet tanzim edildiği için haklarında suç duyurusunda bulunulacağını, dosya ekinde sundukları müteveffanın imza sirkülerinden de görüleceği üzere senedin müvekkilinin miras bırakanına ait olmadığı apaçık ortaya çıkacağını belirterek Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı icra takibinin iptaline karar verilmesini, davalı tarafın kötü niyetli olmasından dolayı icra takibi tutarının %20 ‘sinden aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatı ödemesine hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkilin davacılara hiçbir kira borcu olmadığını, kira borçlarını düzenli olarak ödeyen davalı, karşı taraf aleyhine icra takibi başlatınca karşı taraf da davalı müvekkili tahliye etmek amacıyla kira borcu olduğunu iddia ederek icra takibi başlatıldığını, davacı müvekkilin icra takibini başlattığı tarihin, davalıların kira alacağı olduğundan bahisle başlattığı tarihten önce olduğunu, karşı tarafa kira bedellerini ödeyen davalı müvekkilin, kendisi aleyhine başlatılan icra takiplerine de bu itibarla itiraz ettiği ve takiplerin durduğunu, sonuç olarak, davalı müvekkilin, davacılardan alacaklı olup, karşı taraf, haksız ve kötü niyetle bu davayı açtığından alacağın %20 sinden aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatı talep etmekle davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili UYAP sisteminden sunmuş olduğu 07/06/2022 tarihli beyan dilekçesinde; davalı ile davacının kendi aralarında yapılan uzlaşma ile davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı taraf UYAP ortamında gönderdiği dilekçede; davadan feragat ettiğini belirterek feragat nedeni ile karar verilmesini talep etmiştir.
HMK’nın 307. maddesinde; feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak belirtilmiştir.
HMK’nın “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de; feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Davacı vekilinin vekaletinde feragat özel yetkisinin bulunduğu, feragat karşı tarafın kabulüne bağlı olmayan, kesin hükmün sonuçlarını doğuran taraf işlemi olması nedeni ile davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiş olup davalı vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığı gözetilerek hüküm fıkrası buna göre düzenlenmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70TL harcın peşin alınan 170,78TL harçtan mahsubu ile bakiye 90,08TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair tarafların yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır