Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/754 E. 2021/798 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/754 Esas
KARAR NO : 2021/798

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 26/06/2013
KARAR TARİHİ : 18/10/2021
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/11/2021

Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Bakırköy ……. İş Mahkemesi’ne sunulan dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalıya ait iş yerinde 01/08/1996-15/08/2007 tarihleri arasında çalıştığını, en son net 1.320,00TL ücret aldığını, sigorta primlerinin gerçek ücret üzerinden yatırılmadığını, iş akdinin davalı iş yeri tarafından haklı neden olmadan feshedildiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik1.000,00YTL kıdem tazminatı, 2.500,00YTL ihbar tazminatı, 3.000,00YTL izin, 3.000,00YTl fazla çalışma ücreti, 500,00YTL hafta sonu çalışma ücreti olmak üzere toplam 10.000,00YTL olmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın hukuki mesnet ve dayanaktan yoksun olduğunu, davacının en son brüt 605,00TL ücret aldığını, fazla mesai yapmadığını, tatil günlerinde çalışmadığını, davacının işveren ait ürünlerin nakliyesini yaptığını, bazı müşteriler fazla tutarda fatura tanzim ederek alınması gereken tutarın 2-3 katını aldığı ve fazla tutarı zimmetine geçirdiğini, davacının bu durumu kabul ettiğini, iş akdinin bu nedenle feshedildiğini, ayrıca davacı hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, neticede davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …… İş Mahkemesi’nin ……. Esas sayılı dosyasının dosyamız arasına alınarak incelemesinde, taraflarının eldeki davanın tarafları ile Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı olduğu, davanın hizmet tespiti davası olduğu, mahkemece, ” …Davacının 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalılığının başladığı tarihte yürürlükte bulunan anılan Kanunun 24. maddesindeki düzenleme ile “Kanunla ve Kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulu sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; … Limited Şirketlerin Ortakları …” sigortalı sayılmışlardır. Anılan Yasanın 25. maddesi gereğince, zorunlu sigortalı kabul edilen şirket ortaklarının sigortalılıkları, şirketlerle ilgisi kalmayanların, çalışmalarına son verdikleri veya ilgilerinin kesildiği tarihten itibaren sona erer. Kural olarak limited şirket ortakları az sayıda olmaları nedeniyle kendi işini yapan kimse konumunda oldukları için, 1479 sayılı Kanuna tabi zorunlu sigortalı sayılırlar. Başka bir deyişle bunların ortağı oldukları limited şirketteki çalışmaları, hizmet akdine değil, vekalet akdine dayalıdır ve 506 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilemez. Bu kuralın istisnası, Limited Şirket ortağı, başka işyerlerinde hizmet akdine göre çalışmışsa, o taktirde 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı sayılabilir. Bu itibarla, davacının ortağı olduğu limited şirket yanından bildirimi yapılan dönemde 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olmasının mümkün olmadığı…” gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, verilen kararın temyiz edilmesi neticesinde Yargıtay …… Hukuk Dairesi’nin 17/10/2019 tarih, …… Esas, …… Karar sayılı ilamı ile onandığı anlaşılmıştır.
Bakırköy …… İş Mahkemesi’nce yapılan yargılama neticesinde davaya bakmakla görevli mahkemelerin asliye ticaret mahkemeleri olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş, kararın istinafı üzerine İstanbul ….. Hukuk Dairesi’nin ……. E., …… K. sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun kesin olarak reddine karar verilmiş, davacının başvurusu üzerine dosya mahkememize gönderilerek mahkememizin …… esasına kaydedilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacıya ödenmediği iddia olunan bir kısım işçi alacaklarının davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Mevcut davada uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda davacının işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı göz önünde bulundurulduğunda; davacı tarafın işçilik alacakları isteminde bulunduğu, davacının davalı şirkette çalıştığı dönemde limited şirketi ortağı sıfatını haiz olduğu, limited şirket ortaklarının, ortağı olduğu şirketteki çalışmalarının hizmet akdine değil vekalet akdine dayandığı, davacının şirket ortağı olduğu ancak taraflar arasında 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında bir ilişki bulunmadığından davacının davaya konu işçilik alacaklarına da hak kazanamayacağı anlaşıldığından, davanın reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 59,30-TL ilam harcından peşin alınan 135-TL harcın ve 13,10-TL ıslah harcı toplamı olan 148,10-TL harçtan mahsubu ile bakiye 88,80-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
18/10/2021
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır