Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/737 E. 2022/510 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/737 Esas
KARAR NO : 2022/510

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 25/08/2021
KARAR TARİHİ : 24/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ :10/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı zarar gören ……… müvekkili …….. SİGORTA A.Ş tarafından 17/04/2019 başlangıç tarihli …… nolu …… İşyeri Paket Sigorta Poliçesi ile teminat altına alındığı, 26/08/2019 günü akşam saatleri sıralarında, ………’ın İşletmesinde (……. Gıda Toplu Tüketim) çalışır vaziyetteki derin dondurucunun elektrik kablosunun kısa devre yapması sonucu kablo izolelerinin tutuşması ve yere düşen kablo eriyiklerinin de kuru gıdanın plastik ve ambalajları tutuşturması sebebiyle çıkan “alevli yangın” sonucu sigortalı sigortalı ………’ın işletmesinin ağır hasar görmüş olduğu, sigortalının ihbarı üzerine yapılan teknik ve mali incelemeler neticesinde 647.811.30-TL zarar meydana geldiği ve bu zararın müvekkil sigorta şirketi tarafından …… nolu ……… İşyeri Paket Sigorta Poliçesine istinaden açılan …….. hasar dosyası kapsamında 10.12.2019 tarihinde ………’a 647.811,30-TL ödeme yapılmış olduğu, zararı karşılayan müvekkil sigorta şirketinin TTK’nin 1472. ve TBK’nın 183. maddeleri uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğu ve gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı tazmin edilen bedel 647.811,30-TL kadar dava açma hakkının sigortacı müvekkiline intikal ettiğini ayrıca karşılanan zarara istinaden sigortalının zarara sebebiyet verenlere karşı olan alacakları müvekkili şirkete devir ve temlik edildiğini izah edilen nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ……… vekili cevap dilekçesinde özetle; Sigortalı ………, yangının meydana geldiği İstanbul İli Avcılar İlçesi ……. Sokak No:112 adresindeki dükkanı “gıda toptancılığı” faaliyetini kullanmak maksadıyla müvekkili ……… ‘den kiraladığını, zararın meydana geldiği iş yeri sigortalı ………’a ” kuru gıda deposu” olarak kiralanmış olup, sigortalının bu iş yerini yalnızca elindeki gıda ürünlerini toplu halde muhafaza ettiği, kullanıma elverişli bir durumda” teslim ettiği, şayet kiralanan taşınmazın sözleşmede kararlaştırıldığı üzere gıda deposu olarak kullanılmadığı, yangın raporunda yangın hadisesinin “tutuşan ve düşen kablo eriyiklerinin kuru gıdanın plastik ve ambalajlarını tuluşturduğu” , tespiti yapılmış ve mevcut yangının esasen tutuşan bu parçalar sonucunda büyüdüğünün ortaya çıktığı, sigortalı, 16.07.2019 tarihinde davalı ……. GIDA TOH. SAN .TİC. ŞTİ. ile yaptığı ariyet sözleşmesiyle yine davalı …….. GIDA SAN. VE TİC. A.Ş. nin ürettiği ve hasarı meydana getiren buzdolabını kullanmak üzere müvekkiline ait iş yerine getirerek kurulumunu yapmış olduğu, özen yükümlülüğüne aykırılık sonucu meydana gelen hasarda sigortalının ve dolayısıyla sigortalıya halef olan davacı sigorta şirketinin kusuru bulunmakta olduğu, sigortalı, taraflar arasında imzalanan işbu ariyet sözleşmesinin satıcının sorumlulukları gereği, satıcı dolabı ekli kullanma kılavuzunda belirtildiği şekilde tesisatı kurup, kullanma talimatı doğrultusunda belirtilen şekilde çalıştırması gerektiği, bu sebeple davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ……. Gıda Tohumculuk San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın TTK madde 1472 kapsamında halefiyet ileri sürmesinin hukuken mümkün olmadığı, bu nedenle davanın reddi gerekmekte olduğu, davalı müvekkili şirketin gıda toptancısı işiyle iştigal etmekte olup müvekkil şirketçe herhangi bir dolap/soğutucu ve benzeri ürün üretilmediğini, dava konusu olaya ilişkin, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, şayet yangın ilgili dolaptan kaynaklanmışsa dahi davalı müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmamakta olduğunu, davalı, olayda ödünç veren (ariyet veren) konumunda olup herhangi bir kusuru bulunmadığını, dolayısıyla meydana gelen zarardan da sorumluluğu bulunmadığı, davacı taraf sigortalananı kendisine ariyet sözleşmesi uyarınca teslim edilen dondurucuyu kendisine bildirilen şekilde kullanmamış ve gereken dikkat ve özeni göstermemiş olduğunu, dava konusu olayda müvekkil şirketin herhangi bir hukuka aykırı eylemi olmadığı gibi oluştuğu iddia edilen zarar ile herhangi bir illiyet bağı olmadığı, yangının zorunlu olan sayaç çıkışına yangın koruma rölesinin tesis ettirilmemesi nedeniyle oluştuğu belirtilmiş olup; işbu husus illiyet bağını da açıkça kesmekte olduğunu, yasal olarak entegre edilmesi zorunlu olan yangın koruma rölesinin bulunması durumunda yangının meydana gelmeyeceği de sabittir. Bu nedenle de müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, davalı müvekkilinin dondurucunun maliki ya da üreticisi olmadığı, salt ariyet sözleşmesi uyarınca ödünç veren konumunda olduğu, ödünç verenin TBK. yargıtay içtihatları ve ariyet sözleşmesi uyarınca sorumluluğunun bulunmadığı, sözü edilen olayda müvekkil şirketinin kusurunun olmadığı açık olduğundan davacı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine girişildiği ve akabinde işbu davanın ikame edildiği, beyan etmekle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …….. Gıda Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; yangına müvekkiline ait dolabın sebebiyet vermediğini, Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği Mad. 18 gereği sayaç çıkışına 300 mA eşik değerli yangın koruma rolesi tesis edilmemiş olduğu, sigortalının dolabın bitiş; başladığı, e yanıcı/parlayıcı maddeler koymuş olduğu ve yangının bu nedenle davacı, sigortalının uzun süredir kullanmakta olduğu anlaşılan dolaba dair bakım ve servis raporlarını sunmadığı, oysa Borçlar Kanunu kullanım ödüncü malın “Bakım ve Koruma Giderleri” başlıklı 381. maddesinde aynen “Ödünç alan, ödünç konusunun olağan bakım ve koruma giderler karşılamakla yükümlüdür” ifadesine olduğu, müvekkkilim yangına sebebiyet verdiği iddia edilen dolabın olmadığını, sadece maliki olduğunu, müvekkilimin davacı ile ticari ilişkisi olmadığını, dolabı sigortalıya müvekkilinin teslim de etmediğini, dolabı diğer davalı …….. Gıda LTD.ŞTİ.’ye aralarındaki ticari ilişki çerçevesinde ariyet olarak teslim edildiğini, diğer davalının dolabı ariyet (kullanım ödüncü) olarak sigortalı tacire bedelsiz teslim ettiğinin anlaşıldığını, dolayısı ile müvekkilinin olayda kendi kusuru olmaksızın dolabın zarar görmüş olduğu, sigorta şirketinin aslında işyerine sigorta yapmadan inceleme yapmadığı, emsal davada YARGITAY ……. HD’nin ……. E, ……. K ve 05.11.2013 tarihli ilamı ile müvekkil şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı kararı onandığını, davacı vekili, dava dışı sigortalı ……. Ticaret A.Ş.’ye ait işyerinin müvekkili şirket nezdinde yangın sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu işyerinde meydana gelen yangın sonucunda bulunmadığı..” ariyet sözleşmesini düzenleyen TBK 379 (BK299) ve devamı maddelerine göre, ariyet verenin akdin niteliği itibariyle bakım ve onarım yükümlülüğünün olmadığı, bakım ve muhafazayı ariyet alanın yapacağı, dolayısıyla davalının kusuru bulunmadığını beyan etmekle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, sigortalı iş yerinde çıkan yangında sigortalıya ödenen hasar bedelinin, 6102 Sayılı TTK’nın 1472 maddesi uyarınca rücuen tazmini istemine ilişkindir.
Davacının dava dışı ………’ın sigortacısı olduğu, ………’ın kiracı sıfatıyla kullandığı gıda deposunda çıkan yangının neyden kaynaklandığı, yangın nedeniyle kimin hangi oranda sorumlu olduğu, bina malikinin kusursuz sorumluluğunun olup olmadığı, davalı şirketlerin ariyet veren sıfatıyla sorumluluklarının bulunup bulunmadığı, davacı şirketin yangın nedeniyle ödediği bedelin rücuen talep etme hakkının bulunup bulunmadığı, oluşan zarar miktarı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmış olup raporda; Arıza neticesinde, buzdolabı kompresör motoru aşırı ısınıp çektiği aşırı akım nedeni ile belirtilen kontrol ünitesi ve/veya kabloların yanmasına neden olduğu anlaşılmaktadır. Bina elektrik tesisatına bağlı bir yangın olayı olmadığı hat ve prizin fişe girmiş olan yuvada herhangi bir yangın başlangıç emaresi görülmemektedir. Binaların Yangın Korunması Hakkında Yönetmeliğin 6. Maddesine göre; Sigorta şirketleri, yangına karşı sigorta ettirme talebi aldıkları binalarda, tesislerde ve işletmelerde, bu yönetmelik hükümlerine uyulup uyulmadığını kontrol etmek mecburiyetindedir. Dava konusu, tarafların dava dosyasında mevcut olan iddia ve savunmaları, dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin kapsamlı ve detaylı olarak incelenip değerlendirilmesi neticesinde, 1. Yangının soğutucu buzdolabının elektrik bağlantı noktasında arızadan kaynaklanarak meydana geldiği, 2. Elektrik tesisatında yangını engelleyecek düzenek kaçak akım rölesi bulunmadığı, ancak yangın esnasında kaçak akım koruma rölesinin devreye girerek devreyi kesmesi için gerekli olan faz toprak yada faz nötr temasının oluşmadığı, bu nedenle kaçak akım rölesinin çalışma prensibi gereği normal olarak devreye girmediği, 3. Elektrik hattına dair kusur sonucu yangın oluşumu meydana gelmediği, …….. Gıda Sanayi Ve Ticaret A.Ş,…….. Gıda Tohumculuk San. ve Tic. Ltd. Şti, ve ………’nin herhangi bir kusuru neticesi olayın meydana gelmediği belirtilmiştir.
Somut olayda davacı sigortalısı kiracı, ……… işyeri maliki, ……. Gıda ariyet veren, …….. AŞ ise dolabın maliki konumundadır.
TBK. m. 379 da; “ödünç verenin bir şeyin karşılıksız olarak kullanılmasını ödünç alana bırakmayı ve ödünç alanın da o şeyi kullandıktan sonra geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde kullanım ödüncü sözleşmesinin tanımı yapılmaktadır. TBK. m. 380 f. 1’e göre “Ödünç alan, ödünç konusunu ancak sözleşmede kararlaştırılan şekilde, sözleşmede hüküm yoksa niteliğine veya özgülendiği amaca göre kullanabilir”. Yasada ifade edildiği gibi, ödünç alan, ödünç aldığı şeyi sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde kullanmalıdır. Ödünç alan, kullanım ödüncü konusunu sözleşmede nasıl kullanılacağı açıkça belirtilmediği hallerde örfe uygun olarak, ödünç aldığı şeyi özenle kullanmalıdır. Özenle kullanmanın ölçüsü de kendi malını nasıl kullanıyorsa ve kendi malını nasıl muhafaza ediyorsa ödünç aldığı şeye de aynı özeni göstermesidir. TBK. m. 380 f. 3 gereğince “Ödünç alan, bu hükümlere aykırı davrandığı durumlarda, beklenmedik hallerden (kazalardan) doğan zararlardan da sorumludur. Ancak, bu hükümlere uymuş olsaydı bile zararın doğacağını ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” Ayrıca ödünç alan, şeyi karşılıksız kullanmakta ve ondan faydalanmaktadır. Ödünç verene herhangi bir bedel ödeme borcu yoktur. Ancak ödünç aldığı şeyin de bakım ve muhafaza masraflarını karşılamak zorundadır. TBK. m. 381’e göre “Ödünç alan, ödünç konusunun olağan bakım ve koruma giderlerini karşılamakla yükümlüdür.”
Belirtilen yasal düzenlemeler ve açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; dava dışı sigortalı iş yerinde bulunan yangının çıkış sebebi olarak gösterilen buzdolabından çıktığının kabulü halinde; soğutucunun bakımından kimin sorumlu olduğuna dair sözleşme hükümleri bulunmazsa TBK ilgili maddelerine göre belirlenmesi gerekmektedir. Yargıtay …… Hukuk Dairesi’nin ……. E. ……. K. 10/10/2012 tarihli ilamında ” … davacının sigortalısı ile davalı……… Satış ve Dağıtım A.Ş. arasındaki sözleşmede, sigortalıya ariyet olarak verilen soğutucunun bakımının davalı tarafından yapılacağı, sigortalının ise buna yardımcı olacağı kararlaştırılmıştır. Mahkemece hükme asas alınan bilirkişi raporunda da yangının soğutucunun bakım hatasından çıktığı tespit edildiğine göre, bu durumda asıl sorumlunun gerekli bakımı yapmayan soğutucunun maliki davalı……… Satış ve Dağıtım A.Ş. olduğunun, sigortalının uyarı yapmamasının ise kendisi yönünden müterafik kusur oluşturduğunun kabulü gerekir. ” şeklindeki kararında belirtildiği gibi sigortalıya ariyet olarak verilen soğutucunun bakımınından hangi tarafın sorumlu olduğu sözleşmede kararlaştırılmış ise sorumluluğun ona göre aksi halde yukarıda açıklandığı gibi ariyet sözleşmesinin düzenlendiği TBK ilgili maddelerine göre belirlenmesi gerekmektedir. TBK m. 380 f.1-3 ve 381 f.1 ariyet alan ariyet alan ödünç aldığı şeyi özenle kullanma borcu olduğu ve ödünç aldığı şeyi bakmak ve korumak, özellikle malın yok olmasını hasara uğramasını engelleyecek her türlü önlemi almak zorunda olduğundan soğutucunun bakım ve muhafazasındaki kusurdan ariyet alan davacının sigortalısı sorumludur.
“….ariyet sözleşmesini düzenleyen TBK 379 (BK 299) vd. maddelerinde, ariyet veren ariyet sözleşmesi gereğince ariyet sözleşmesinin konusu olan şeyi veya hakkı ariyet alana teslim etmek borcu altındadır. Ariyet veren bu teslim borcunu BK 96 ve müteakip maddeleri gereğince ariyet alanın maksadına uygun şekilde teslim etmek mecburiyetindedir. Ne var ki kiradan farklı olarak ariyet akdinin niteliği itibariyle, diğer deyişle kullanılma herhangi bir karşılık alınmadan devredildiği için, ariyet verenin şeyi veya hakkı akit süresince kullanmaya elverişli halde bulundurma mecburiyeti yoktur (Turgut Uygur, Borçlar Kanunu Şerhi, cilt 6s:7082). Kanunda bu teslim borcuna bağlı olarak kullanım ödüncü verenin ayıptan ve zapttan sorumluluğu öngörülmüş değildir. O halde ariyet veren ayrıca ve açıkça üstlenmedikçe, ariyet konusu malın ayıplı olmasından ya da zapta karşı tekeffül sorumluluğu bulunmamaktadır. Ancak kullanım ödüncünün konusu olan malda var olan bir ayıp ya da kusuru ödünç veren özellikle saklamış ve ödünç alana belirtmemişse; bu gizlemeden dolayı ödünç alan zarara uğraşmışsa ödünç verenin sorumluluğu söz konusu olacaktır. Ayrıca ” kullanım ödüncü alanın menfaati üzerine kurulu bir sözleşme olmasından dolayı sorumluluğu bağış sözleşmesinin sorumluluğu gibidir. Bu bakımdan ödünç verenin ağır ihmali ya da kasti zararından dolayı oluşan zararlardan; bir de açıkça belirtilen ödünç alana karşı sorumlu olduğu durumlarda ortaya çıkar.” ( Aydoğdu Nalan, a.g.e. s. 629.) Açıklanan nedenlerle ariyet veren davalı tarafça gizlenen bir ayıp bulunmamaktadır. Üretimli ilgili varsa kusurlardan bundan üretici firma sorumludur. Ariyet veren davalı, söz konusu soğutucunun üretimle ilgili bir hatası olduğunu biliyorsa o zaman sorumluluğu söz konusu olacaktır. Ancak, davalının soğutucunun üretimle ilgili bir hatası olduğunu bildiği ve bunu dava dışı ariyet alan davacının sigortalısından sakladığı dava konusu edilmediği gibi ispatlanamamıştır.
Tüm dosya kapsamına göre; yangının buzdolabından kaynaklandığının tam olarak tespit edilemediği, bilirkişi raporunda da; elektrik hattına dair kusur sonucu yangın oluşumunun meydana gelmediği, soğutucunun ariyet olarak verildiği,TBK. 379. maddesinin; “ödünç verenin bir şeyin karşılıksız olarak kullanılmasını ödünç alana bırakmayı ve ödünç alanın da o şeyi kullandıktan sonra geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde düzenlendiği, yangının orrtaya çıkışında davalıların sorumluluğuna ilişkin somut delil bulunmayıp dosyada mevcut deliller ve bilirkişi raporu dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiştir. Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin ise davacı tarafın kötüniyeti ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalıların kötüniyet tazminat taleplerinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70TL ilam harcından peşin alınan 5.998,11TL harcın mahsubu ile bakiye 5.917,41TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4- Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 33.090,97TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/05/2022

Katip ……
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır