Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/734 E. 2021/894 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/734 Esas
KARAR NO : 2021/894

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/08/2021
KARAR TARİHİ : 23/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …… plakalı 2008 model aracı 11/10/2013 tarihinde ……. com internet sitesi üzerinden …… Otomotiv/…….. ‘den 146.000,00 TL bedelle satın aldığını, aracın plakasını değiştirme talebinde bulunarak ……. olarak plakasını değiştirdiğini, aracın faturası ve sözleşmesini talep etmesine rağmen tarafına sadece noter satış sözleşmesi verilerek KDV’sinin kaçırıldığını, aracın vergi,ötv ve pul borcu olmadığına dair ibrazların Bakırköy …… Noterliğine sunulduğunu, aracı satın aldıktan yaklaşık 6 ay sonra tarafına Gebze ….. Ağır Ceza Mahkemesi ……. Esas sayılı dosya ile araca satılamaz şerhi konulduğunu, eksik Ötv nedeni ile yıllarca yargılandığını, aracını satmak isteyip satamadığını, işsizlik ve borçları nedeniyle ağır ruhsal travmalar geçirdiğini, aracı satamamış olmasının maddi zorluklara yol açtığını, manevi olarak yıprandığını sayılı kanunun geçici 10. Maddesi hükümlerinden yararlanma talebi ile 21.352,00 TL ödeme yaparak araç üzerindeki ihtiyati tedbiri kaldırdığını beyanla eksik ötv bedeli olarak ödediği 21.352,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline yargılama gideri ve masraflarının davalıdan alınarak tarafına verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin tacir olması nedeniyle öncelikle görevsizlik itirazlarının bulunduğunu, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketin aracı 10/04/2013 tarihinde ……. Otom. İnş. Taah. İth. İhr. San. Ve Ltd. Şti’nden satın aldığını, araç satışının …… yevmiye no ile İstanbul ……. Noterliği tarafından yasal bir şekilde yapıldığını, aracın 11/10/2013 tarihinde 6 ay müvekkil şirket tarafından kullanıldıktan sonra satıldığını, aracın ÖTV’sinin eksik yatırılmasının müvekkili şirket ile ilgili bir durum olmadığını, müvekkilinin durumdan habersiz bir şekilde noterde aracı sattığını, ÖTV borcu olan bir aracın satışının yapılmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirketin ÖTV’sinin eksik yatırıldığından habersiz şekilde aracı satın aldığını, noter kanalıyla yapılan araç satış sözleşmesinde müvekkil şirketin aracı aldığı tarih, aracın ÖTV’sinin eksik yatırıldığı tarihten tam 5 yıl sonraya denk geldiğini, zamanaşımının dolduğunu, müvekkili şirketin bu durumdan haberdar olmadığını beyanla haksız davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, davacının ……. plakalı 2008 model aracı 11/10/2013 tarihinde satın aldığı ve ……. olarak plakasını değiştirdiği, 6 ay gibi bir süre sonra aracın …….’e satıldığı, ……. zilyetliğindeyken satıldığı, Gebze …… Ağır Ceza Mahkemesi …… Esas sayılı dosya ile araca satılamaz şerhi konulduğu, ……. tarafından da davacıya İstanbul ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı dosyasıyla dava açıldığı, davacının gizli ayıbı bu davayla öğrendiği halde TBK’nun 223/2 maddesine göre ayıp ihbarında bulunmadığı anlaşılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 23/1-c bendinde “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır” düzenlemesi bulunmaktadır. Türk Borçlar Kanunu’nun 223. maddesinde ise “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır” denilmektedir. Her ne kadar Türk Ticaret Kanunu’nun 18/3. maddesinde yer alan ihbarlar veya ihtarların noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılacağı yönündeki düzenleme geçerlilik şartı değilse de alıcı, ihbarda bulunduğunu yazılı belge ile kanıtlamak zorundadır. Bu hususta davalının açık muvafakati olmadığı takdirde tanık dinlenmesi mümkün değildir.(Yargıtay 19. HD 2015/5982 Esas, 2015/15327)
Davacı, niteliği itibariyle gizli olan ayıbın ve eksik ÖTV bedeli bulunduğunun öğrenilmesinden itibaren ayıp ihbarında bulunmamıştır.
Burada araştırılması gereken husus zamanaşımının dolup dolmadığına ilişkindir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 231.maddesine göre; “Satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Alıcının satılanın kendisine devrinden başlayarak iki yıl içinde bildirdiği ayıptan doğan def’i hakkı, bu sürenin geçmiş olmasıyla ortadan kalkmaz.
Satıcı, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz.”
Davalı, cevap dilekçesinde zamanaşımına yönelik itirazlarını öne sürmüştür.
Somut olayda aracın satışının 10/04/2013 tarihinde gerçekleştiği, 2 yıllık zamanaşımının TBK’nun 231. Maddesine göre 10/04/2015 tarihinde dolduğu, aracın satış işlemlerinin sorunsuz gerçekleşmesi karşısında satıcının ağır kusurlu olmadığı değerlendirilmiştir.
Buna göre; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, davacı tarafından süresi içerisinde usulüne uygun olarak yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmaması, davalının cevap dilekçesinde zamanaşımını öne sürmesi, satıcının ağır kusurlu olduğunun ispat edilmemiş olması, bu durumda dava tarihi itibariyle iki yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olması nedeniyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.(Gaziantep BAM 11. HD. 2019/2060 Esas ve 2021/1215 Karar sayılı ilamı)
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Zamanaşımı nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 59,30TL ilam harcından peşin alınan 408,72TL harcın mahsubu ile bakiye 349,42TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır