Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/716 E. 2023/12 K. 09.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/716 Esas
KARAR NO : 2023/12

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2021
KARAR TARİHİ : 09/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkil tarafından davalıya ait … plakalı aracın tamir ve bakım işlemlerinin, davalı şirket çalışanının gözetimi altında yapılmış olup bu işlemler karşılığında 01.05.2021 tarihli KDV dahil 38.500,11 TL ve 01.05.2021 tarihli KDV dahil 1.882,88-TL olmak üzere toplam 40.382,99 TL tutarlı e-fatura düzenlenmiş ve davalıya tebliğ edilmiş olduğunu, davalı taraf faturaları tebliğ almasına rağmen süresinde faturalara itiraz etmemiş olduğunu, Davalı tarafın vaki borcu süresinde ödememesi üzerine Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile 31.05.2021 tarihinde icra takibi başlatılmış, İcra takibi başlatıldıktan sonra borçlu tarafından davacı hesabına 01.06.2021 tarihinde 30.000,00 TL ödeme yapıldığını, ödeme emri borçlu tarafa 14.06.2021 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu tarafından 21.06.2021 tarihinde borcun tamamına itiraz edilerek takibin durdurulmuş olduğunu belirterek itirazın iptaline takibin devamına %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı araçlarının davalı firma tarafından davacıya ait otomobil servisine hasar tespiti işlemleri yapılması ve fiyat teklifi çıkartılması için bırakılmış olduğunu, ancak davacı tarafından hiç bir şekilde iş emri açılmadan taraflarına tespitler ve fiyatlandırma teklifi sunulmadan ve onayları alınmadan araçlarının kendi inisiyatifleri ile tamir edilmiş ve taraflarına da fatura edilmiş olduğunu, halbuki aralarında hiç bir sözleşme olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 40.382,99-TL cari hesap alacağının tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya mali müşavir bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle; ”Davacı ve davalı … tarafından incelemeye sunulan Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacı … incelenen ticari defterlerinde, icra takip tarihi olan 31.05.2021 tarihi itibariyle, davacı …. davalı … 40.382,99 TL alacaklı oldukları, davalı … incelenen ticari defterlerinde, icra takip tarihi olan 31.05.2021 tarihi itibariyle, davalı … davacı … 40.383,32 TL borçlu oldukları, taraflar arasında icra takip tarihi olan 31.05.2021 tarihi itibariyle 0,33 TL kuruş farkı dışında cari hesap farkının olmadığı, İcra takip tarihinden 1 gün sonra, ödeme emrinin davalı … 14.06.2021 tarihinde tebliğ edilmesinden önceki tarih olan 01.06.2021 tarihinde davalı tarafından davacı … 30.000,-TL ödeme yapılmış olduğu, bu ödemeden sonra davacı … davalı … 10.382,99 TL alacağının kalmış olduğu, kalan bakiye alacağı tutarı olan 10.382,99 TL kadar davalı tarafından 08.06.2021tarihinde düzenlenmiş Fiyat Farkı faturasının davacı ticari defterlerine 10.06.2021 tarihi olarak kayıt edilmiş olduğu, 08.06.2021 tarihi itibariyle davacının davalı …. herhangi bir alacağının kalmamış olduğu, Davacı … lehine karar alınması durumunda, Davacı … icra takip tarihi olan 31.05.2021 tarihinden itibaren asıl alacağına, Davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi, yıllık %16,75 ve değişen oranlarda Ticari Temerrüt Faizi talep edebileceği…” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir. Bilirkişi raporunun denetime ve hükme esas almaya elverişli olduğu görülmüştür.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).Her iki tarafın ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından yapılan inceleme sonucunda; her iki tarafın defterleri incelendiğinde alacağı ispatlar nitelikte bir belge bulunmadığı anlaşılmıştır. Yemin delili, HMK’nın 225 ve devamındaki maddelerde düzenlenmiş olup, yemin kesin delil niteliğindedir. Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf, o vakıayı başka delillerle ispat edemezse, diğer tarafa yemin teklifinde bulunabilir. Yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasının diğer delillerle ispatlanmamış olması nedeniyle davacı tarafa kesin ve son delil olan yemin deliline dayanıp dayanmayacağı sorulmuştur. Davacı tarafın yemin deliline başvurmadığı anlaşılmıştır.
HMK’nin ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince de, “Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.” düzenlemeleri mevcuttur. Buna göre; dosyada mevcut belgelere göre davanın ispatlanamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafın kötüniyeti ispatlanamadığından kötüniyet tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının REDDİNE,
2-) Yasal koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-)Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 179,90-TL ilam harcından peşin alınan 177,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 2,00-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-)6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00- TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-)HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine
Dair, Tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar verildi. 09/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.