Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/697 E. 2022/500 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/697 Esas
KARAR NO : 2022/500

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2021
KARAR TARİHİ : 23/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkete mobilya ürünleri sattığını, müvekkilinin sattığı malların faturalarını keserek malları davalıya ayıpsız bir şekilde teslim ettiğini, davalı şirketin ise borcun bir kısmını ödeyerek kalan kısmı ödemediğini, davalıya satılan mallara ilişkin 730.866,20-TL bedelinde fatura kesildiğini söz konusu borcun 585.000,00-TL’si müvekkil şirkete ödendiğini bakiye kalan 145.866,20-TL’lik bedelin halen ödenmediğini, davalı şirket aleyhine 18/05/2021 tarihinde Bakırköy …….. İcra Müdürlüğü …….. sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından 10/06/2021 tarihinde icra takibine itiraz edildiğini, itirazın iptaline, takibin devamına, %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı şirkete fatura edebileceği bir işin varlığının söz konusu olması halinde mevcut fatura bedeli kadar mal teslim edilip edilmediğinin, işin yapılıp yapılmadığının, teslim edilen malların ayıptan ari olarak teslim edilip edilmediğinin tespiti ile taraflar arasındaki alacak-borç miktarının bu hususa göre belirlenmesi gerekeceğini, taraflar arasında sözleşme bulunmadığını, davacı şirket tarafından teslim edilen malların ayıplı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy ……… İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 145.866,20-TL tutarında cari hesap ve fatura alacağının tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
17/12/2021 tarihli ara kararın 1 no’lu bendi ile davacı şirketin ticari defterleri üzerinde inceleme yapmak üzere dosyanın mali müşavir bilirkişisine tevdii için defter ve belgelerin bulunduğu Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat neticesinde bilirkişi tarafından düzenlenen 07/02/2021 tarihli raporda özetle; davacının 30/11/2020 tarihli adet toplam 608.243,21-TL bedelli fatura, 04/12/202 tarihinde 37.538,75-TL bedelli 1 adet fatura, 10/12/2020 tarihinde 85.084,24-TL bedelli bedelli toplam 3 adet fatura toplamı olan 7 adet 730.866,20-TL-lik e-arşiv fatura kestiği, Ekim-Kasım-Aralık 2020 dönemleri Yevmiye ve Büyük Defter Beratları 29/04/2021 tarihinde oluşturulduğu, Ocak-Şubat-Mart 2021 dönemleri 02-03/06/2021 tarihlerinde oluşturulduğu, 23/12/2020 tarihinde BS formu konulu davacı firmanın davalı firma ile arasında 2020 dönemine ait 543.811,99 TL tutarında mutabık oldukları, davacı tarafından davalı defterlerinde de kayıtlı bulunan 7 adet 730.866,20-TL’lik fatura kesildiği buna karşılık 2020 yılında 300.000,00-TL’lik ödeme yapıldığı 2020 yılı sonu itibariyle davalı firmanın 430.866,20-TL ödeme yaparak borcunu dava konusu olan 145.866,20-TL’ye düşürdüğü, taraflar arasında cari hesaba dayalı ticari ilişkinin bulunduğunun gözlemlendiği tespit ve rapor edilmiş, bilirkişi raporunun denetime ve hükme esas almaya elverişli olduğu görülmüştür.
Davalı tarafın 29/11/2021 tarihli celsede verilen ara karar gereğince 31/12/2021 tarihinde ticari defter ve belgelerin incelemesi için hazır olduğu görülmüş, davalı tarafa ait ticari defterlerin incelenmesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin davalı aleyhine Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı davalı tarafından davacı şirket adına düzenlenmiş iade faturası olmadığı, tarafların BA/BS beyanlarındaki 7 adet fatura karşılığı 654.312,00-TL bedel birbirinin birbirini teyit ettiği, davalı şirket kayıtlarına istinaden, davacı şirket tarafından 7 adet fatura karşılığı, 730.866,20 TL alacak kaydının, davalı tarafından 2020 ve 2021 yıllarında toplam 585.000,00-TL ödeme karşılığı borç kaydının mevcut olduğu, davalı şirket kayıtlarına istinaden, takip tarihi itibari ile davacı şirketin 145.866,20-TL alacak bakiyesinin mevcut olduğu, taraflar arasında cari hesaba dayalı ticari ilişkinin bulunduğunun gözlemlendiği tespit ve rapor edilmiş, bilirkişi raporunun denetime ve hükme esas almaya elverişli olduğu görülmüştür.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin satım sözleşmesine dayanmakta olup, buna göre TTK’ nın 23/c maddesi uyarınca malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise 2 gün içinde alıcı durumu satıcıya ihbar etmelidir. Şayet açıkça belli değil ise alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbar ile yükümlüdür.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda tacirler arasındaki ihbar ve ihtarların ne şekilde yapılacağı 18/3. maddesinde düzenlenmiş ve “Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır,” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, taraflar arasında satım sözleşmesi ilişkisi bulunduğu, sözleşme konusu emtianın davalıya teslim edildiği sabittir. Taraflar TTK 16 madde hükmünce tacir olduğundan Yargıtay …….. Hukuk Dairesi’nin 13/10/2015 tarih ve …….. Esas, ……. Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere ayıp ihbarının TTK’nın 18/3. maddesinde hükme bağlanan usullerle ve TTK’ nın 23/1-c. maddesinde öngörülen süreler içinde ve satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak gizli ayıp olması halinde BK’nın 223. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında belirtildiği üzere öğrenildiğinde derhal yapılması gerektiği gözetildiğinde, davacının ayıp iddiasını ve ayıp ihbarının yasal süre içerisinde ve TTK nun belirttiği şekilde geçerli olarak yapıldığını kanıtlaması gereklidir.
Taraflar TTK 16 madde hükmünce tacir olduğundan ayıp ihbarının TTK’ nın 18/3. maddesinde hükme bağlanan usullerle yapılması gerekmekte olup, tanıkla ispatı mümkün değildir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının bir bütün olarak değerlendirilmesinde; davalı tarafından her ne kadar taraflarına teslim olunan malların ayıplı olduğu iddia edilmiş ise de; süresi içerisinde davacı satıcıya herhangi bir ihbar veya ihtarda bulunulduğunun kanıtlanmadığı ve davalıya yasal süresi içerisinde ayıp ihbarı yapıldığına dair bir belgenin sunulmadığı gibi davacı tarafça düzenlenen faturaların herhangi bir itiraz olmaksızın davalı defterlerine kaydedildiği, ayrıca iade faturası düzenlenmediği, ayıp iddiasını ispat yükü üzerinde olan davalının bu iddiasını ispatlayamadığı, teslim edilen malların ayıplı olup olmadığına ilişkin yapılacak incelemenin de sonuca etkisi olmayacağı, ayrıca gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun da ödenmediği, taraf defterlerinin birbiri ile uyumlu olduğu gibi davacının alacak miktarının da takip tutarı ile uyumlu olduğu anlaşılmakla davacının itirazın iptali davasının kabulü ile İİK 67/2 maddesi uyarınca likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın KABULÜ ile; davalının Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 145.866,20-TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’i olan 29.173,24-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 9.964,12-TL ilam harcından peşin alınan 1.761,71-TL harcının mahsubu ile bakiye 8.202,41-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.600,00-TL bilirkişi ücreti, 101,00-TL posta masrafı, TL 59,30-TL başvuru harcı, 1.761,71-TL peşin harç olmak üzere toplam 3.522,01-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 17.807,29-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,

7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
23/05/2022

Katip …….
¸e-imzalıdır

Hakim ………
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.