Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/684 E. 2021/751 K. 04.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/684 Esas
KARAR NO : 2021/751

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2021
KARAR TARİHİ : 04/10/2021
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/10/2021

Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı arasında Özel Güvenlik Hizmet Alım Sözleşmesi imzalandığını, yapılan sözleşmenin konusunun; davalı yana ait işyerinde ve göstereceği diğer işyerlerinde güvenlik hizmetinin sağlanması, sözleşme kapsamında sürecin iş planına uygun olarak yönetilmesi olduğunu, davalı tarafından ise yapılan hizmete karşılık olarak hizmet bedelinin ödenmesi taahhüt edildiğini, sözleşme kapsamında müvekkilinin yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, hizmetlerine karşılık faturaları keşide ederek davalı tarafa teslim ettiğini, davalı yanın da bu faturalara itiraz etmeyip cari hesaplarına kaydetmiş olduğunu, davalı tarafın borcunu zamanında ödemediği için Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyasıyla ilamsız takip başlatıldığını, davalının Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü ……. esas sayılı dosyasıyla başlatılan takibe haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, taraflarınca arabuluculuk yoluna başvurulsa da ……. numaralı arabuluculuk dosyasında anlaşmaya varılamadığını, bu nedenlerle; davanın kabulü ile davalının haksız ve hukuka aykırı olarak icra dosyasına yapmış olduğu itirazının iptalini, asıl alacağın faturadan kaynaklı olması nedeniyle TTK.m.1530/7 maddesi kapsamında Ticari Temerrüt Faizi işletilmesini, takibin devamına ve davalı aleyhine takip konusu alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirket ile davacı arasında akdedilen Özel Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi’nin konusunun müvekkili şirkete ait işyerinde güvenlik hizmetinin sağlanması ve sürecin iş planına uygun olarak yönetilmesi olduğunu, sözleşme kapsamında müvekkili şirketçe davacı tarafından yerine getirilen hizmete karşılık olarak hizmet bedelinin ödenmesinin taahhüt edildiğini, fakat sunulan hizmetlere ilişkin faturaların müvekkili şirkete teslim edilmesine rağmen faturalara süresi içerisinde itirazda bulunulmadığı gibi ilgili fatura bedelinin davacıya ödenmemiş olduğu iddia edilerek davacı tarafından müvekkili şirket aleyhine başlatılmış olan Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. E. sayılı dosyası üzerinden görülmekte olan icra takibinin devamını ve müvekkili şirketin takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini ve müvekkili şirkete karşı haksız ve hukuki dayanaktan yoksun şekilde açılmış olan işbu davanın husumet yokluğu, yetki itirazı doğrultusunda usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce Bakırköy …… İcra Müdürlüğü …… sayılı dosyası celp edilmiş dosyanın incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 77.160,44-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalı tarafın süresinde icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, işbu davanın yasal süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
HMK’nın 6. maddesi gereğince kural olarak her dava açıldığı tarihteki davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılır. İcra dairesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin olmayıp, alacaklının yetkisiz bir icra dairesinde takip yapması halinde, mahkemece resen icra dairesinin yetkisizliği gözetemeyeceği için, borçlunun itiraz yolu ile bunu ileri sürmesi gerekir. Davalı-borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi durumunda, itirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra müdürlüğünde takip yapılması bir dava şartı olduğundan mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenir ve takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisiz olduğu anlaşılırsa, takibin yetkisiz icra dairesinde yapılmış olması nedeniyle davada dava şartı gerçekleşmediğinden, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilir. İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmediği halde, mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda ise, itirazın iptali davalarının icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde yapılacağına ilişkin bir yasal düzenleme bulunmaması nedeniyle, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesi o yerdeki mahkemeyi, itirazın iptali davası yönünden yetkili hale getirmeyeceğinden, genel hükümlere göre yetkili mahkeme belirlenecektir. Somut olayda davalı borçlu tarafından yasal süresi içerisinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin incelenmesinde; sözleşmenin davalı şirket tarafından tedarik edilecek danışma personeli ile danışma hizmeti verilmesi hizmetine ilişkin olduğu, sözleşmenin “yetkili mahkeme” başlıklı 9. maddesinde taraflar arasında doğacak uyuşmazlıklarda Ankara mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğu konusunda anlaşıldığı görülmektedir.
Taraflar tacir olup, HMK.’nın 17. Maddesi gereğince yetki sözleşmesi düzenlemişlerdir. İcra dairesinin yetkisine itiraz bulunması halinde mahkemece öncelikle İİK.’nın 50. Maddesi yollaması ile HMK.’nın 5 ve devamı maddelerine göre icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı değerlendirmesi gerekmektedir. Taraflar arasında yetkili icra dairesi yetki sözleşmesi ile belirlendiğinden HMK.’nın 17. Maddesi gereğince takip sadece sözleşme ile belirlenen Ankara İcra Dairelerinde başlatılmalıdır. Belirtilen yetki münhasır yetki olup, davalı yanca süresinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiştir. İtirazın iptaline karar verilmesi için yetkili icra dairesinde usulüne uygun şekilde başlatılan bir takibin bulunması gerekir. Somut olayda, yetkili icra dairesinde başlatılmış bir takip bulunmadığından özel dava şartı gerçekleşmediğinden HMK.’nın 114/2. Maddesi ve 115/2. Maddeleri gereğince usul yönünden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın HMK 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 59,30-TL ilam harcından peşin alınan 931,91-TL harçtan mahsubu ile bakiye 872,61-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır