Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/669 E. 2022/920 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/669 Esas
KARAR NO : 2022/920

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 29/07/2021
KARAR TARİHİ : 04/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirkete …….. no’lu kobi paket poliçe ile sigortalı bulunan ……… Turizm Servis ve Tic. Ltd. Şti’ nin faaliyet gösterdiği ve davalı güvenlik firmasından güvenlik hizmeti aldığı …… Cad. …….. adresinde hırsızlık olayı meydana geldiği ve muhtelif eşyaların çalındığı, meydana gelen hırsızlık olayı sonrası yapılan inceleme ve ekspertiz sonucunda güvenlik görevlilerinin hırsızlık yapan şahısların beyanına inanarak şahısları işyeri alanına aldıkları ve olaya müdahale etmedikleri, konu olayın ……. Polis Merkez Amirliğince soruşturulmakta olduğu, söz konusu hırsızlık olayı sonucu davacı şirkete sigortalı firma maddi hasara uğramış ve tespit edilen hasar miktarının davalının %100 lük kusuruna tekabül eden kısmının tamamı olan 31.642,00 TL müvekkil şirket tarafından sigortalısına ödendiği, davacı şirket tarafından dava konusu maddi hasarlı trafik kazasına ilişkin hasar dosya örneği delil listesi ekinde ayrıca sayın mahkeme dikkatine sunulduğu, hasara sebebiyet veren davalı güvenlik firması Borçlar Kanunun haksız fiil hükümleri uyarınca sigortalı şirket nezdinde meydana getirmiş olduğu zararı gidermekle yükümlü olduğu, davalı hakkında iş bu sorumluluğu istinaden ve Türk Ticaret Kanunun 1472.maddesinde düzenlenen halefiyet ilkesi uyarınca sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili amacıyla huzurdaki davanın açılması zorunluluğu hasıl olduğu belirtilmekle; açıklanan ve mahkemece re’sen göz önüne alınacak sair nedenlerle ve fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesi dava ve talep olunmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;03.10.2021 tarihinde davalı şirketin Özel Güvenlik Hizmet sözleşmesine dayalı olarak güvenlik hizmeti verdiği, ……… Turizm Servis ve Tic. Ltd. Şti’ye ait servis alanında olan birtakım araba lastiğinin ve akünün ……… Turizme ait depodan kilit yeri kırılmak suretiyle hırsızlık olayında; davalı şirketin de mağdur olduğu, bununla ilgili olarak da; suç duyurusunda bulunulduğu, Bahçelievler İlçe Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Grup Amirliğince gerekli inceleme ve araştırmaların yapılmış olduğu, olay yerinde bulunan güvenlik personeli ve sigortalı firmanın yetkililerinin ifadelerinin alındığı, olay günü tutulan 03.10.2019 tarihli tutanakta “kademe girişinde görevli, güvenlik ……. kademe giriş kapısından 06.50 civarında gelen siyah ……. marka minibüs aracı ile gelen 3 kişi ……… Havaalanı şantiyesinden geldik malzeme bırakacağız diyerek içeri alındığını, kademe sorumlusu ……… de nereden geldiklerini soruyor. Üç kişiden biri güvenlik ve diğer personelle konuşurken, diğerleri 10 küsur adet otobüs lastiği ve 15-20 adet akü minibüse yükleyerek çıkış yapıyorlar.” şeklinde imza altına alındığı, 03.10.2019 tarihli ………’ in bilgi alma tutanağında “03.10.2019 günü saat 07:00 sıralarında işyerinde özel güvenlik görevlisi olarak çalışan ……..’nin kademe girişinde bir şahısla konuştuklarını gördüm, yanlarına vardım, şahısa kim olduğunu, nereden geldiğini sordum. Şahıs üçüncü havalimanında şantiyede çalıştığını, bizim personelimiz olduğunu, bir aracın arızalandığını ve aracın şirkete gelmesini beklediğini söyledi” beyanını
verdiği, Sigorta Exper Raporunda “işyerinde …….. Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. Firmasının görevli olduğu, ancak güvenlik görevlilerinin şahısların beyanına inanarak şahısları işyeri alanına aldıkları..” şeklinde beyan geçmekte olduğu, ancak yukarıda bahsi geçen ………’ in ifade tutanağında açıkça görüldüğü üzere, davalı firma çalışanı ile orada olup tüm bu olanlara, konuşmalara iştirak etmiş ve ………’ in kendisi de sigortalı firma çalışanı olmasına ve personelleri tanımasına rağmen hırsızların sigortalı şirket çalışanı oldukları beyanına inanmış olduğu, işbu durumun dahi sigortalı firmanın kusurlu davrandığını göstermekte olduğu, açıklamalara ek olarak dosyaya sunacakları İstanbul Valiliği Özel Güvenlik Komisyonu Kararının talep kısmında “otomobil park alanının güvenliğinin sağlanabilmesi için
özel güvenlik talebinde bulunulmuş” karar kısmının 1. Maddesinde de “park alanının güvenliğinin sağlanabilmesi için özel güvenlik izni verildiği” nin karar altına alınmış olduğu, dava dışı sigorta ettiren şirket ile davalı şirket arasında akdedilen Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesinin Sözleşmenin Konusu 3. Maddesi “Üstlenici tarafından Müşteriye verilecek güvenlik hizmetleri, 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ve İl Özel Güvenlik Komisyonu tarafından belirlenen görev alanı belirlenen .. usul ve esaslar gereğince yerine getirilecektir.” şeklinde olduğu, aynı sözleşmesinin Üstlenicinin Sorumluluk ve Yükümlülükleri başlıklı 9. Maddesinin 3. Bendi “Üstlenici, işe alacağı personelin işin gereklerine uygun niteliklerine uygun olanlardan seçecek müşterinin onayına müteakip görev yerinde çalıştıracaktır.” şeklinde olduğu, hırsızlık olayının gerçekleştiği alanın otomobil park alanının dışında olduğu, söz konusu hırsızlık olayının İstanbul Valiliği Özel Güvenlik Komisyonu Kararı ile izin verilen bölgeyi kapsamamakta olduğu, dava dışı sigortalı İstanbul Valiliği Özel Güvenlik Komisyonu Kararı ile izin verilen bölge dışı hırsızlık olayının gerçekleştiği yere güvenlik kamerası koymadığı (hırsızlık olayının gerçekleşmesine müteakip o bölgeye güvenlik kamerası koymuş olduğu) herhangi bir hırsıza karşı alarm taktırmadığı, dava dışı sigortalı ile akdedilen sözleşmede de açıkça görüldüğü üzere, personel sayısı dava dışı sigortalı şirket tarafından müvekkil şirkete bildirilmiş, dava dışı sigortalı şirketin onayı ile de güvenlik personelleri iş başı yapmış ve görevlerini eksiksiz bir şekilde yerine getirmiş oldukları, ancak dava dışı sigorta ettiren şirket, görev alanında kalmayan bölgeye ilişkin olarak herhangi bir güvenlik önlemi almadığından ayrıca kendi ekibinden çalışanlarında sahaya inmesi ile söz konusu hırsızlığın gerçekleştiği anda orada olduklarından dolayı huzurda görülen hırsızlık olayı gerçekleşmiş olduğu, davalı şirketin görev alanında olmayan bir yere ilişkin hırsızlık olayının gerçekleşmesi sonucu kusur yüklenmesinin abesle iştigal olduğu belirtilmekle; huzurda bulunan davanın hukuki ve fiili gerçeğe uymaması nedeni ile reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
TTK 1472 maddesi ; “(1)Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalının ……… Turizm Servis şirketine ait işyerinde gerçekleşen hırsızlık olayı nedeniyle çalınan eşyalar üzerine sigortalısına yaptığı ödemenin rücuen davalı şirketten istenip istenemeyeceği, hırsızlık olayının gerçekleşmesinde davalı şirketin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, hasar miktarı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce kamera kayıtları, özel güvenlik hizmet sözleşmesi ve koruma-güvenlik planı, istihdam edilen güvenlik personeli, yerleşim planı, kolluk fezlekesi temini ile bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilgi sahibi sıfatıyla kolluk tarafından beyanı alınan ……… 03.10.2019 tarihli ifadesinde özetle; “… ….. Mahallesi ….. Caddesi no:…… sayılı yerde bulunan ……… Turizm Servis ve Tic. Ltd. Şti isimli firmada kademe sorumlusu olarak çalışırım, 03.10.2019 günü saat 07.00 sıralarında işyerinde özel güvenlik görevlisi olarak çalışan ……..’ nin kademe, girişinde bir şahısla konuştuklarım gördüm, yanlarına vardım, şahsa kim olduğunu, nereden geldiğini sordum, üçüncü havalimanında şantiyede çalıştığını, bizim personelimiz olduğunu, bir aracın arızalandığını ve aracın şirkete gelmesini beklediğini söyledi, şahısla konuşmamız bittikten sonra ben ofise çıktım, yaklaşık 5 dakika sonra kademeden lastikler ve akülerin çalındığı, çalan şahıslardan birisinin konuştuğum şahıs olduğunu öğrendim, bu şahıs 25-30 yaşlarında, 175-180 boylarında, esmer, kirli sakallı, siyah saçlı yuvarlak suratlı bir şahıstı, olayla ilgili bilgim ve görgüm bundan ibarettir…” demiştir.
Bilgi sahibi sıfatıyla kolluk tarafından beyanı alınan …….. 03.10.2019 tarihli ifadesinde özetle; “……… Hizmetleri Ltd. Şti isimli firmada Özel Güvenlik görevlisi olarak 5 yıldır çalıştığım şirket adına …… mahallesi …… Caddesi no:….. sayılı yerde bulunan ……… Turizm Servis ve T: İC. Ltd. Şti isimli firmada özel güvenlik görevlisi olarak görev yaparım, 03.10.2019 günü saat 06:50 sıralarında görev noktam olan ………” un kademe girişinde …… plakah siyah renkli ……. markalı araç girişe geldi, araçta 3 şahıs vardı, şahıslardan bir tanesi yanıma geldi, şahsa kim olduklarını, nereden geldiklerini sordum, şahıs üçüncü çalışıyoruz, hasarlı bir araç var, araç çekiciyle buraya gelecek, onu bekleyeceğiz, diye söyledi, bu şahısla ben konuşurken bir ara …….. yanımıza geldi, biraz konuşup yanımızdan ayrıldı, ben bu şahısla konuşurken araç ve içerisindeki iki şahıs araçla birlikte kademeye doğru gidip yaklaşık 5-10 dakika sonra tekrar girişe gelip yanımda bulunan şahsı çağırdılar ve hasarlı aracın geç kaldığını, araca bakıp geleceklerini söyledi ve birlikte araca binip şirkette ayrıldılar, daha sonra ise şirketten, kademeden hırsızlık yapıldığı bilgisini aldım, ben araçta bulunan diğer iki şahsın yüzünü göremedim ve eşkallerini veremem, konuştuğum şahıs 25-30 yaşlarında, 175-180 boylarında, 75-80 kilolarında, esmer, kirli sakallı, siyah saçlı bir şahıstı… ” demiştir.
Bilirkişi incelemesi sonucunda tanık beyanları ve kamera kayıtları da incelenmiş olup ……… Turizm Servis Ltd. Şti çalışanının kapı girişinde …….. Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. çalışanının yanıltacak şekilde söylemde bulunması halinde …….. Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. nin %70, ……… Turizm Servis Ltd. Şti %30 kusurlu olduğu, söylemde bulunmaması halinde ise …….. Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. nin %85, ……… Turizm Servis Ltd. Şti. nin %15 kusurlu olduğu şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Sözleşmenin 5.6 maddesine göre; güvenlik personeli görev yerine tüm girişlerin ve çıkışların kontrolünü yapacak ve uygun olmayan şahısların, dilencilerin, satıcıların içeriye girmesini engelleyecektir. Buna göre; ……… Turizm Servis Ltd. Şti çalışanının kapı girişinde …….. Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. çalışanının yanıltacak söylemlerinin sözleşme maddesinin ihlaline haklı gerekçe oluşturmadığı, çevrede güvenlik kamerasının bulunduğu ancak depoda kamera bulunmamasının kusur olarak değerlendirilebileceği, sözleşmenin 10. Maddesinin bu şekilde ihlal edildiği, dava dışı sigortalı ……… Turizm Servis Ltd. Şti.nin gerekli tedbirleri almayarak güvenlik zaafiyeti oluşmasına sebep olduğu anlaşılmakla mahkememizce %30 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 22.149,40TLnin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 1.513,02TL ilam harcından peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 1.453,72TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 59,30TL Başvuru Harcı, 59,30TL Peşin Harç olmak üzere toplam 118,60TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Arabuluculuk Asgari Ücret tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 924,00TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Arabuluculuk Asgari Ücret tarifesine göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 396,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 2.400,00TL bilirkişi ücreti, 143,60TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.543,60TL den kabul red oranına göre hesaplanan 1.780,52TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın iş bu davacı üzerine bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
9-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/10/2022

Katip …….
¸e-imzalıdır

Hakim ……..
¸e-imzalıdır