Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/644 E. 2022/336 K. 28.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/644 Esas
KARAR NO : 2022/336

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2021
KARAR TARİHİ : 28/03/2022
KARAR YAZIM TARİH : 25/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; kız kardeşi olan …….’nın daha önceden davalılardan … ile ortak olarak inşaat işi yaptıklarını, bu ortaklık sonucunda kız kardeşi olan …….’nın davalılardan …’a borçlandığını, 310.000,00-TL borcu karşılığında ….. ‘e senet vereceğini ve davacıdan kefil olmasını istediğini, bunu üzerine 07.10.2017 tanzim tarihli 11.11.2017 vade tarihli 310.000,00-TL meblağlı, alacaklısı … olan senedi verdiklerini, davacının da senette kefil olarak gözüktüğünü, senedin vade tarihi gelince kız kardeşinin senedi ödeyemediğini, bunun üzerine tarafına haciz gelmemesi senet bedelini davalılardan …’a elden ödediğini, davalı …’ın senedin ofiste olduğunu ofise geçince senedi alıp getireceğini söylediğini halde senedi iade etmediğini, senet bedelini elden aldığını gösterir ibraname düzenlediğini, aleyhine Bursa …… İcra Dairesi’nin ….. esas sayılı dosyası üzerinden alacaklısı diğer davalı olan … tarafından icra takibi başlatıldığını, davacı tarafından davalılar aleyhine Bursa ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyası üzerinden menfi tespit davası açıldığını, mahkemece görevsizlik kararı verildiğini, takip etmediği için açılmamış sayılmasına karar verildiğini, davalılardan …’un tarafına ait olan gayrimenkulü icra kanalıyla satışa çıkardığını, gayrimenkulünün satıldığını, bunun üzerine Bakırköy ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyası üzerinden Tapu İptali ve Tescili davası açtığını, davanın derdest olduğunu, işbu sebeplerle davasının kabul edilerek öncelikli olarak davalılardan …’un aleyhine Bursa ….. İcra Dairesi’nin …… esas sayılı dosyası üzerinden yapmış olduğu icra takibinin durdurulmasını ve iptaline karar verilmesini ayrıca bu icra takibine konu 07.10.2017 tanzim tarihli 11.11.2017 vade tarihli 310.000,00-TL meblağlı alacaklısı … olan ve cirantası … olan ve … tarafndan aleyhine işleme konulan senedin öncelikli olarak durdurulmasına bilahare iptaline karar verilmesini talep dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava; İİK’nın 72.maddesi uyarınca menfi tespit istemine ilişkindir
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının Bursa …. İcra Müdürlüğünün …. E.s ayılı icra takip dosyasına dayanak 07/10/2017 tanzim, 11/11/2017 vade tarihli, 310.000,00-TL bedelli senet dolayısıyla davacının davalılara borçlu olup olmadığı hususundan ibarettir.
Davacı; takibe dayanak senet bedelini senet alacaklısı olan davalı …’a ödediğini iddia etmekte olup, davalı … da yapılan bu ödemeyi gerek duruşmalardaki beyanı ile gerek dosya kapsamında yer alan ibraname ile kabul etmektedir.
Takibe dayanak senedin davacının kardeşi tarafından düzenlendiği, davacının senedin borçlularından biri olduğu, davalılardan …’ın senet alacaklısı olduğu, diğer davalı …’un ise ciranta sıfatı ile senedi elinde bulundurduğu konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Davacı tarafından aleyhine başlatılan icra takibi neticesinde Bursa ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında mahkemece görevsizlik kararı verilmiş olup, davacı tarafından süresi içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediğinden HMK’nın 20/1. Maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, verilen karar 07/02/2020 tarihinde kesinleşmiştir. İşbu davanın açılış tarihinin 14/07/2021 olduğu göz önünde bulundurulduğunda derdestlik durumu oluşmadığı anlaşılmış, yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı vekili; 31/01/2022 tarihli celsede; asıl taleplerinin icra takibine dayanak senet dolayısıyla borçlu bulunmadığının tespitinden ibaret olduğunu beyan etmiştir.
Taraflar arasında kambiyo senedinden kaynaklanan bir borç ilişkisi olduğu, senedin davalı …’a intikal ettiği, davacının senet bedelini davalı …’a ödediği hususunda bir ihtilaf bulunmadığı ancak takip alacaklısı olan …’a senet bedelinin ödendiğine ilişkin herhangi bir bilgi belge sunulmadığı anlaşılmaktadır. Yargıtay 12 HD 30/11/2016 tarihli ve 19331-22681 E.K. Sayılı içtihatında; “…takip alacaklısıının(hamilin) kötü niyetli olduğu, senedi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiği iddia ve takip hukuku açısından geçerli bir belge ile ispatlanmadıkça keşidecinin lehtara karşı ileri sürebileceği ödeme ve benzeri şahsi def’ileri vadeden önceki temlik cirosu ile senede hamil olan takip alacaklısında karşı ileri sürülemeyeceği…” belirtilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde; davacının icra takibine dayanak senedin borçlusu olduğu, senet bedelini davalı …’a ödediği ancak senet aslını teslim almadığı, senet hamili davalı takip alacaklısı …’un davacı aleyhine icra takibi başlattığı, davacının senet bedelini ödediği yönündeki iddiasının şahsi def’i niteliğinde olduğu, hamilin kambiyo senedini iktisap ederken borçlunun zararına hareket etmiş olduğuna ilişkin dosya kapsamında herhangi bir iddia bulunmadığı gibi, bu durumu ortaya koyacak bir delilin de yer almadığı, bu durumda davacının ödeme def’inin takip alacaklısı olan hamile karşı ileri sürme olanağı bulunmadığı, davacının ödeme yaptıktan sonra senet aslını geri almaması nedeni ile kusurunun bulunduğunun kabulü gerektiği, bu halde davacının davalı takip alacaklısı …’a takibe dayanak senet nedeni ile borçlu olduğunun anlaşıldığı, diğer davalı …’ın ise kendisine yapılan ödemeyi kabul etmiş olması nedeniyle davacının takibe dayanak senet dolayısıyla davalı …’a borçlu olmadığının kabulü gerektiği anlaşılmakla; netice itibariyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalı … aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalı … aleyhine açılan davanın kabulü ile keşidecisi …… ve …, lehtarı … olan, 07/10/2017 keşide tarihli, 11/11/2017 vade tarihli, 310.000,00-TL bedelli senet nedeniyle davacının davalı …’a borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davalı … aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-Davalı ….. aleyhine açılan davanın KABULÜ ile keşidecisi …… ve …, lehtarı … olan, 07/10/2017 keşide tarihli, 11/11/2017 vade tarihli, 310.000,00-TL bedelli senet nedeniyle davacının davalı … TANİN’e borçlu olmadığının TESPİTİNE,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 21.176,10-TL ilam harcından peşin alınan 85,39TL harcın mahsubu ile bakiye 21.090,71-TL’nin davalı …’dan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen 133,00TL posta masrafı, 59,30TL başvuru harcı, 85,39TL peşin harç olmak üzere toplam 277,69TL’nin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalı …’dan kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren iş bu davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.