Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/629 E. 2021/956 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/629 Esas
KARAR NO : 2021/956

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 09/12/2021
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillinden yüksek faiz getireceği ve istendiği an geri ödeneceği garantisi ile 30.03.2000 tarihinde (57.905) DM. tahsil edildiğini, müvekkiline yatırdığı para karşılığı verilen makbuzların daha sonra geri alınarak yerine “Ortaklık Durum Belgesi” ve “Ortaklık ve Hisse Senedi Takip Formu” adlı belgeler verildiğini, bir süre sonra da müvekkiline bu paranın geri ödenmesinin mümkün olmadığının bildirildiğini, davalıların Bankacılık Kanunu’na aykırı şekilde mevduat topladığını, SPK’na aykırı olarak aracılık faaliyetinde bulunup hisse senetlerini halka arz ettiklerini, davalı ……… ve dava dışı diğer yöneticilerin cürüm işlemek amacıyla çete oluşturmak suçundan yargılandıklarını, şirket defterlerinin de usulüne uygun tutulmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalı şirketlerle ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitini, şimdilik (76.685) DM. karşılığı (69.750) TL’nın temerrüt faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı 06.07.2007 tarihli dava dilekçesiyle davalı şirketlerinin de içinde bulunduğu ……… grubu tarafından Almanya başta olmak üzere birçok ülkede yüksek faiz garantisi ve paraların her an geri çekilebileceği sözü verilerek bir banka gibi binlerce türk vatandaşından mevduat toplandığı söz konusu tahsilatın şirket adına çalışan şirket temsilcileri tarafından yürütüldüğünün temsilciler tarafından verilen makbuzların 2000 yılından sonra toplanmaya başlandığını bunların yerine ortaklık durum belgesi ve ortaklık hisse senedi takip formu ibaresi bulunan yeni belgelerinin teslim edildiğini müvekkilin parasını geri çekmek istediğinde ise defalarca davalı şirketlere başvurarak geri ödeme yapılmasını talep ettiklerini ancak bir sonuç alınamadığını tüm taleplere rağmen yatırılan paranın iade edilmemesi üzerine Beyoğlu …… Noterliğinin 24/05/2007 tarihli ve …… yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek yatırılan paranın iadesini talep edildiğini ancak ihtarnamelerine cevap dair verilmediğini hal böyle olunca huzurdaki davanın açılarak 76.685,00DM karşılığı veya 38.750 euro karşılığı 69.750,00TL nin dava tarihinden itibaren davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili 25.10.2007 tarihli cevap dilekçeleriyle davalı şirkete ait pay defterine göre davacının davalılardan…… holding AŞ ve…… inşaat tarım aş de ortaklık payın mevcut olduğunu, buna göre uygulanması gereken kanun maddelerinin TTK 329 ve 405 maddeleri olduğunu bu maddelere göre hisse bedelinin davacıya iadesinin mümkün olmadığını davacının iradesi doğrultusunda ödediği bedel karşılığında davalı şirketlerle ortak olduğunu ve payları ortaklık pay defterine kayıt edildiğini bu aşamadan sonra kar payının dağıtılamadığını davacının davalı…… holding AŞ ve ……… inşaat tarım AŞ şirketinde ortak bulunduğunun kabulu zorunluluk arz ettiğinden diğer davalı …….’ın bu hukuki ilişkiden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı TTK 336 maddesinde belirtilen sorumluluk şartlarının oluşmadığını, kaldı ki yasa gereği açılacak tazminat davalarının şirket yöneticisine değil tüzel kişiliğe karşı açılması gerektiği bu nedenle bu davalı yönünden husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini davalı şirketlerin SPK mevzuatına aykırı bir şekilde pay senedi ihtas etmediklerini davacının faiz taleplerinde hukuki dayanağının bulunmadığını belirterek davalı şirketler yönünden davacı davasının esastan diğer davalı ……. yönünden ise husumetten reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İstanbul ….. Asliye ticaret mahkemesinin ……. esas ……. sayılı ve 12.02.2008 tarihli kararıyla davalı…… holding aş nin şirket merkezinin Bakırköy olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilerek dosyanın gönderildiği ve Bakırköy …… Asliye ticaret mahkemesinin ….. esasını alarak yargılamanın sürdürüldüğü daha sonra ticaret mahkemelerindeki yeni düzenleme kapsamında Bakırköy ……. Asliye ticaret mahkemesinin Bakırköy ……. Asliye ticaret mahkemesiyle birleştirilmesi nedeniyle bakırköy ……. asliye ticaret mahkemesinin ……. esas sayılı dosyasını aldığı ve bu esas üzerinden yargılamaya devam olunduğu görüldü.
Davalı şirketlere ait ticari sicil kayıtları celp edilmiş, ayrıca davalı şirketlerin ticari kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması hususunda Konya’ya talimat yazılmış talimatla davalı defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Yapılan yargılama sonunda davacı ve davalı beyan ve dilekçeleri, davalı şirketlerin ticari sicil kayıtları, davalı şirketlerin ticari defter ve belgeleri üzerinde incelemesi yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan bilirikşi raporu, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan ortaklık belgesine hisse takip formu ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında davacı tarafın davasının her an geri alabilecekleri ve karşılığında yüksek oranda faiz deviri garantisi ile davalılardan tahsil edilen 38.750 EURO karşılığı 69750TL nin en yüksek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsili talebine ilişkin olduğu davanın ileri sürmüş biçimi nazara alındığında haksız fiilden kaynaklanan istirdat davası niteliğinde olduğu davacıdan dosya kapsamında bulunan ortaklık belgesi ve hisse senedi takip formu ve taraf beyanları dikkate alındığında 38750 euronun tahsil edildiği husuunda taraflar arasında ihtilafın bulunmadığı, ihtilafın davalı şirketlerce alınan paranın ortaklık payı olarak alınıp alınmadığı, yani davacının davalı şirketlere ortak yapılması için alınıp alınmadığı hususlarında oluştuğu her ne kadar bilirkişi raporunda davacı tarafın davalı şirket kurucu ortaklarından olmadığı almış olduğu iddia edilen ortaklık hissesinin de hangi ortaktan ne şekilde alındığının şirket kayıtlarından belli olmadığı söz konusu paranın Yargıtay ……. Hukuk dairesinin ……. esas ……. karar sayılı ilamı ve benzer ilamları ile yerleşmiş içtihatlarında da belirtildiği gibi davacı tarafın davalı…… inşaat tarım ve sanayi işletmeleri AŞ nin gerçek ortağı olmaması sebebiyle davalıların davacılardan tahsil ettiği paranın yürülükte bulunan 4389 sayılı bankalar kanunun 10 maddesinde belirtildiği gibi davalılar eyleminin izinsiz mevduat toplamı eylemi olup amacının da davalı…… holding AŞ ve…… inşaat tarım ve sanayi AŞ nin mevduat ve sermaye temini için yapıldığı davacıdan alınan paranın bu şekilde vasıflandırılması da dikkate alındığında davacı talebinin zaman aşımının ödememe olgusunun ortaya çıktığından itibaren dikkate alınması gerektiği dosya kapsamında bulunan Beyoğlu …… Noterliğinin 24.05.2007 tarih ve ….. yevmiye nolu ihtarnamesi de dikkate alındığında talebin zaman aşımına uğramadığı davacıdan izinsiz mevduat toplama suretiyle elde edilen paranın talep tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş, işbu kararın temyiz edilmesi üzerine karar düzeltme aşamasında Yargıtay ……. HD …… esas …… karar sayılı ilamıyla; “Ancak, 07.12.2019 tarih, 30971 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 41. maddesinde 25/3/1987 tarihli ve 3332 sayılı Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler İle 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu ve 3182 Sayılı Bankalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici maddenin eklendiği belirtilmiş olup, işbu geçici 4. maddede ”31/12/2014 tarihine kadar, pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak nominal ya da primli değer üzerinden pay veya pay adı altında satışı yapılmış olan her türlü araç, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmaksızın 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında pay addolunur, bu ortaklıklara yapılan ödemeler pay karşılığı yapılmış kabul edilir ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılır. Bu payların kaydileştirilmemiş olması ortaklık haklarına halel getirmeyeceği gibi ortaklık ilişkisinin kurulmadığı da iddia edilemez. Birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir ve yargılama gideri ile maktu vekalet ücreti ortaklık üzerinde bırakılır.” hükmü düzenlenmiş, aynı Kanun’un 52/1-h maddesinde de işbu hükmün yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği hükme bağlanmıştır.
Bu durum karşısında, mahkemece taraf iddia ve savunmalarının Sermaye Piyasası Kanunu’nun 16. maddesi ve anılan yasal düzenleme kapsamında değerlendirilerek sonucuna göre bir karar vermek gerektiğinden davalı …… Holding A.Ş vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin onama ilamının kaldırılarak, mahkeme kararın yukarıda açıklanan değişik gerekçeyle re’sen bozulmasına” karar vermek gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararını bozmuştur.
Yapılan yargılama sonucunda; Sermaye Piyasası Kanunun 16.maddesinde yapılan yasal düzenleme kapsamında davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, iş bu kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay …… HD …… EK sayılı ilamıyla;
“Davada davalı şirket ile davalı gerçek kişi arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmamaktadır. Bu itibarla mahkemenin 23.03.2016 tarihli kararına karşı davalı ……. tarafından süresinde temyiz başvurusunda bulunulmaması nedeniyle anılan karar ……. yönünden kesinleşmiş olup mahkemece ……. hakkındaki 23.03.2016 tarihli kararın kesinleştiği gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, bu davalı hakkında da 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesi kapsamında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle re’sen bozulması” gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararını bozmuştur.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamı ve Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere; davalı ……. yönünden mahkememizce daha önce verilen …….. esas …… karar sayılı 23/06/2016 tarihli ilam kesinleşmiş olduğundan iş bu davalı yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalı şirketler yönünden açılan dava yönünden ise 7194 Sayılı Yasanın 47. maddesi gereğince karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı ……. aleyhine açılan davada mahkememizce ……. esas ……. karar sayılı 23/03/2016 tarihli kararı ……. yönünden kesinleşmiş olduğundan bu davalı hakkında yeniden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacı tarafından davalılar …… İNŞ. TARIM VE SAN. İŞLETME TİC. AŞ ile …… HOLDİNG AŞ aleyhine açılan davada KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Peşin alınan 941,70-TL harçtan, 54,40-TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 887,30-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan 4.893,95-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 62,20-TL, tebligat-posta gideri ve bilirkişi ücreti: 4.831,75-TL”) yargılama giderinin Kanuni düzenleme kapsamında davalılar … ve…… HOLDİNG A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin Kanuni düzenleme kapsamında davalılar … ve…… HOLDİNG A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.