Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/616 E. 2021/975 K. 13.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/616 Esas
KARAR NO : 2021/975

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 08/07/2021
KARAR TARİHİ : 13/12/2021
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :11/01/2022
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 22.04.2014 tarihli sözleşme ile “mülkiyeti davalı idareye ait İstanbul İli, Başakşehir İlçesi, …… pafta, …… ada, ….. parsel üzerinde 12 adet bağımsız bölümlü kat irtifakı kurulu sosyal tesis alanında
YAP-İŞLET-DEVRET modelinde” inşaat yapım işini üstlendiğini, sözleşmeye göre müvekkilinin hem inşaat yapacağını, hem de inşaatını yapmış olduğu yeri 10+10 yıl boyunca kira karşılığında işleteceğini, inşaat işinin bitmesinden sonra müvekkili şirket tarafından davalı kurumla yapılan sözleşmeye istinaden “Yüklenici İş Deneyim Belgesi ” almak için başvuruda bulunulduğunu, ancak davalı kurum tarafından, Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin 45/1- bendi gereği, özel sektörde gerçekleştirilen işlerde ilgili belgenin düzenlenebilmesi için sunulan sözleşmenin noter onaylı olmadığı gerekçe gösterilerek, müvekkil şirketin başvurusunun reddedildiğini belirterek, davanın kabulü ile 22.04.2014 tarihli YAP- İŞLET- DEVRET modeli sözleşmeye istinaden müvekkilin iş deneyim belgesi almaya hak kazandığının tespitine, iş deneyim belgesinin taralarına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın sözleşmesi noter tasdikli olmadığından ve Kamu İhale Kurumu Düzenleme Dairesi Başkanlığı yazısı da dikkate alınarak talebinin reddedildiğini, yapılan işlem hukuka uygun ve yerinde bir işlem olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; iş deneyim belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunun veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nın 19/2 maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin, diğeri içinde ticari iş sayılması davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır.Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce ve istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından re’sen incelenir.
Bu durumda eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olması zorunludur.
HMK Madde 2’ye göre, “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk mahkemesidir.”
Dava konusu uyuşmazlıkta davalı tarafın tacir olmadığı, aradaki uyuşmazlığın da ticari nitelikte olmadığı, bu durumda ticaret mahkemelerinin görevli olduğundan bahsedilemeyeceği, bu durumda HMK’nın 2.maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde genel görevli mahkemeler olan asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla; davanın görev şartı yokluğundan reddi ile Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli BAKIRKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde ve talep halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/12/2021

Katip ……
¸e-imzalıdır

Hakim ……
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır