Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/550 Esas
KARAR NO : 2023/203
DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 17/06/2021
KARAR TARİHİ : 06/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ve davalı şirket arasında abonelik sözleşmesi mevcut olduğunu, müvekkil şirketin …. Mah. … Cad. No:8 Silivri/ İstanbul işyerini elektrik sağlayıcısının davalı firma olduğu, müvekkil davacının bu zamana kadar elektrik faturalarını düzenli olarak ödediğini ve davalı ile bu zamana kadar bir sorun yaşamadığını, 30/09/2019 Tarih …. Nolu 109.945,99 TL tutarındaki faturanın davacı şirkete gönderildiği faturanın son ödeme tarihinin 10.10.2019 olduğu, davacının davalıya toplam 65.000-TL ödeme yaptığı, bu ödemelerden geriye 45.145,99 TL borç bakiye kaldığı, davacının 45.145,99-TL olan bakiye fatura borcuna davalı tarafından takip öncesi fahiş oranda faiz uygulandığı, uygulanmış faizin 20.303,24-TL’nin icra takibinde talep edildiğini Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ne göre, vadesinde ödenmeyen faturalar için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakk ında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranı uygulanacağını, 30/12/2019 tarihli ve 30994 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 1947 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile , birinci fıkrada yer alan gecikme zammı oranı her ay için ayrı ayrı uygulanmak üzere 1,6 olarak belirlendiğini, Müvekkil davacıya gönderilen faturanın son ödeme tarihinin 10/10/2019 olduğu , icra takibinin başlatıldığı tarihin 20/03/2020 olduğu, yaklaşık 5 ayda bakiye borcun %50si oranında faiz işletilmesinin mümkün olmadığını, belirterek davanın kabulüne, alacaklı olan tarafa takip öncesi işlemiş faiz ve takipten sonra yasal faiz oranın dışında işleyecek olan faiz yönünden karşı borçlu olmadıklarının tespiti ile davalının %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı …. ya müvekkil davalı şirket olan …. Satış A.Ş. tarafından keşide edilen son ödeme tarihi 10.10.2019 olan …. numaralı fatura ile 109.945,99-TL bedelli fatura tebliğ edildiğini, davacının muhtelif tarihlerde bir kısım ödemeler yapmak suretiyle toplamda 65.000-TL ödeme yaptığını, davacının dava konusu fatura borcundan kalan 45.145,99-TL borcu ödememesi üzerine müvekkil davalı şirket tarafından icra takibi başlatıldığını müvekkil şirketin, ticari faaliyetini elektrik satışı gerçekleştirerek devam ettirdiğini, bu kapsamda davalı ile davacı arasında imzalanmış olan elektrik enerjisi satış sözleşmesine istinaden davacının … numarasıyla … Mah. … Cad. No:8 Silivri/İstanbul adresine ticarethane aboneliği verilerek enerji satışı gerçekleştirildiğini, davacı ile müvekkil şirket arasında Elektrik Encijisi Satış Sözleşmesi imzalandığını, faturalandırma, bahse konu sözleşmenin 5. Maddesi “faturalandırma ve ödeme” başlığı altında düzenlenmiş olup taraflar serbest iradeleriyle faturalandırma, ödeme, faiz konularında mutabık kalarak sözleşmeyi imzaladıklarını, bu sözleşmeye göre”…Son ödeme tarihine kadar borç ödenmediğinde, son ödeme tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 51. Maddesine gore belirlenen gecikme zammı oranında ,gecikme zammı ,günlük olarak tahakkuk ettirilir…” maddesini içerdiğini, Müvekkil davalı şirket tarafından hesaplanarak tahakkuk ettirilen fatura ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında işletilen gecikme zammının usul ve yasaya uygun olup faizde herhangi hata bulunmadığını, dava konusu … numaralı fatura tarihinin 30.09.2019 ve ilgili faturanın son ödeme tarihinin 10.10.2019 olduğunu, yani davacının belirtmiş olduğu Cumhurbaşkanı kararından önceki mevzuat kapsamında olduğunu, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu, 30.12.2019 tarihli ve 30994 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1947 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararından önceki dönemlerde Y2 ve V02,5 oranlarında uygulanmış olup davacı fatura tarihindeki mevzuatı dikkate almaksızın hatalı hesaplama yaptığını, bu nedenle davacının itirazlarının hatalı hesaplamadan kaynaklanmakta olup, haksız ve yersiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK 72/3 maddesine dayalı menfi tespit talebine ilişkin olup takip ve dava konusu borç kaçak elektrik kullanım bedelinden kaynaklanmaktadır.
Kaçak elektrik tespit tutanakları, düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespitleri içermekte olup, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerdendir. Tutanağın aksinin iddia edilmesi halinde bundan kendisine hak bahşeden kişinin aksini ispat etmesi gerekir. (Yargıtay 3. HD 2019/6017 Esas- 2020/3754 Karar nolu, 01/07/2020 tarihli, 2020/2109 Esas- 2020/3340 Karar nolu 24/06/2020 tarihli, 2019/4862 Esas- 2020/305 Karar nolu 16/01/2020 tarihli ilamı)
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya mali müşavir bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle;”Dava konusu itibariyle davacının davalıya 20.03.2020 tarihinde davalı …. Satış A.Ş. tarafından keşide edilen son ödeme tarihi 10.10.2019 olan … numaralı fatura karşılığında … asıl borçlu olduğu ve tarafların bu konuda mütabık olduklarını, davalı tarafın icra takibinden fatura alacağına 20.303,24-TL tutarında Gecikme Faizi ve buna bağlı 3.654,58 TL Kdv talep ettiği, aynı zamanda davalının gecikme zammı olarak fatura keşide ettiği, davalının icra takip tarihi 20.03.2020 tarihine kadar davacıdan Gecikme Faizi 7.306,43-TL %18 Kdv 1.315,16, 8.621,59 TL talep edebileceğinin hesaplandığı, davalının davacıya keşide ettiği …. nolu faturadan dolayı talep edebileceği toplam tutarın 53.767,58-TL olduğu…” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir. Bilirkişi raporunun denetime ve hükme esas almaya elverişli olduğu görülmüştür.
İcra ve İflas Kanunu’nun 72.maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi; menfi tespit davasını, bir hukuki ilişkinin ya da ondan doğan bir hak veya yetkinin mevcut olmadığının, bir belgenin sahteliğinin ya da herhangi bir nedenle hükümsüzlüğünün tespiti için hukuki yarar bulunması koşuluna bağlı olarak açılan ve sonucunda herhangi bir mahkumiyet istemini içermeyip, konusunu teşkil eden hususun bir kararla tespitini amaçlayan dava olarak tanımlamıştır. Borçlu icra takibine süresinde itiraz etmediği ve takibin kesinleşmesi halinde borcunun bulunmadığını bu dava türü ile ileri sürebilir. Menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak davalı alacaklıya düşer.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ve dosyaya sunulan tüm bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde; davalı tarafın icra takibinden fatura alacağına 20.303,24-TL tutarında Gecikme Faizi ve buna bağlı 3.654,58 TL Kdv talep ettiği, mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davalının icra takip tarihi 20.03.2020 tarihine kadar davacıdan gecikme faizi 7.306,43-TL %18 Kdv 1.315,16, 8.621,59 TL talep edebileceği hesaplanmıştır. Davacının talep etmiş olduğu 20.303,24- TL miktardan kalan kısım olan 11.681,65 TL gecikme faizi yönünden borçlu olmadığı anlaşılmıştır. Bu sebeple davacının davasının kısmen kabulüne, fazlaya dair talebin reddine dair karar verilmiştir. Davalı tarafın kötüniyeti ispatlanamadığından kötüniyet tazminatına hükmedilmemiştir. Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasında 11.681,65 -TL gecikme faizi yönünden davacının borçlu olmadığının TESPİTİNE, fazlaya dair talebin reddine,
2-Şartları oluşmadığından davacının kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 797,97-TL ilam harcından peşin alınan 346,73-TL harcın mahsubu ile bakiye 451,24-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 59,30-TL Başvuru Harcı, 346,73-TL Peşin Harç, olmak üzere toplam 406,03-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.100,00-TL bilirkişi ücreti, 165,60-TL posta masrafı, olmak üzere toplam 1.265,60-TL’den kabul red oranına göre hesaplanan 728,17-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın iş bu davacı üzerine bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 8.621,59-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/03/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.