Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/548 E. 2023/125 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/548 Esas
KARAR NO : 2023/125

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2016
KARAR TARİHİ : 08/02/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 09/02/2023
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 01/07/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin gıda ve temizlik ürünleri sektöründe satış, dağıtım ve pazarlama faaliyetiyle iştigal ettiğini, bu alanda birçok üretici veya tedarikçi firmanın bölgesel bayiliğini (distribütörlüğünü) yaptığını, davalı şirketin ise gıda piyasasında … markası ile maruf ürünlerin ülke çapında tek satış ve dağıtımıyla ilgili hakların sahibi olduğunu, taraflar arasında düzenlenen 01/03/2014 tarihli distribütörlük sözleşmesine göre müvekkili lehine tahakkuk eden fiyat farkından kaynaklı 1.320.580,18-TL alacağın tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine icra takibi yaptıklarını, davalı şirketin haklı bir neden olmaksızın takibe itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalının haksız itirazının iptaliyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacı tarafın iddialarının gerçek olmadığını, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye göre fiyat farkının hangi koşullarda gerçekleşeceğinin açıkça düzenlendiğini, davacı tarafın 1 ay içinde düzenlemiş olduğu 12 adet fatura karşılığında mevcut olmayan alacağını talep ettiği, faturaların müvekkili şirket yetkilisi ve temsilcisine usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, ayrıca alacağa dayanak teşkil eden faturalara noter aracılığı ile itiraz edildiğini, taraflar arasında düzenlenen 05/08/2015 tarihli mutakabata göre müvekkili şirketin 313.449,16-TL alacağı bulunduğunu, bu tarihten kısa bir süre sonra ve bir aylık dönemde aynı gün (21/08/2015 tarihli) düzenlenen 12 adet fatura ile alacak talep edildiğini, Prof. Dr. … tarafından düzenlenen uzman görüşüne göre de talebin haksız olduğu, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine ve kötüniyetli yapılan takip nedeniyle %20 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasının celp ve tetkikinde davacı tarafından davalı aleyhine toplam 12 adet faturaya dayalı olarak 1.320.580,18-TL alacak üzerinden icra takibi yaptığı, davalı tarafın süresinde takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlara göre dosya bilirkişi heyeti … ile … ‘ya tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 02/10/2017 tarihli raporlarında “taraflar arasında mevcut distribütörlük sözleşmesine göre dava konusu yapılan faturalar dışında daha önce tahakkuk eden ve faturaya bağlanan fiyat farkının davalı şirket tarafından ödendiği, genel uygulamanın bu yönde olduğu, ancak 2015 Temmuz dönemine girildiğinde geçmiş dönemde faturalandırılmayan fiyat farkıyla ilgili toplu faturaların düzenlendiği, faturaları kontrol eden ve fiyat farkına neden olan tasarrufta bulunan … ‘in davalı şirketin atanan distribütör yetkilisi olduğu dikkate alındığında söz konusu faturalardan dolayı davalı tarafın sorumlu tutulması gerektiğini” teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce sorumluluk yönünden bilirkişi heyeti tarafından yapılan değerlendirmeye iştirak edilmemiştir.
Bakırköy C. Başsavcılığının … soruşturma sayılı evrakında ifadesine başvurulan ve davalı şirketin çalışanı olan … ‘in Çağlayan Polis Merkez Amirliğinde alınan 30/11/2017 tarihli ifadesinde işten ayrılacağı dönemde herhangi bir sorumluluk altına girmemek için geçmiş döneme ait fiyat farkına ilişkin faturaların kendisi tarafından kabul edildiğini ve davacı tarafın faturalar kapsamında alacağı bulunduğu yönünde şirket yetkililerini şifai olarak haberdar ettiğini beyan etmiştir.
Davalı vekili HMK 293/1 maddesi gereğince Prof. Dr. … tarafından düzenlenen hukuki mütealayı dosyaya sunmuş, uzman görüşüne göre taraflar arasında düzenlenen 05/08/2015 tarihli hesap mutabakatı nedeniyle davacının bu tarihten önceki döneme ilişkin alacaklarını ileri süremeyeceği, ayrıca TTK 94/2 maddesi uyarınca faturaya dayalı hak talebinde bulunamayacağı, taraflar arasında düzenlenen 01/03/2014 tarihli sözleşmenin 6.2 ve 6.3 maddeleri gereğince davalı tarafın belge ve kayıtlarının münhasır delil sözleşmesi kapsamında esas alınması gerektiği ve bu bağlamda da davacı tarafın takip konusu yapmış olduğu alacağı isteyemeyeceği müteala edilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda; taraflar arasında düzenlenen ve inkar edilmeyen 01/03/2014 tarihli sözleşmeye göre davacı olan şirketin tahakkuk eden alacaklarını ay ve dönem sonu itibariyle davalı şirkete sunması ve şirket yetkililerinin onayından sonra kabul edileceği, taraflar arasında düzenlenen ve inkar edilmeyen 05/08/2015 tarihli mutabakata göre davalı tarafın davacıdan 313.449,16-TL alacağı bulunduğu, söz konusu mutabakattan sonra davalı şirket tarafından geçmişe yönelik düzenlenen 21/08/2015 tarihli faturalar ile takip konusu alacağı talep edemeyeceği, söz konusu faturaların şirketi ilzam ve temsile yetkisi olmayan …’in bilgisi dahilinde düzenlenmesinin anonim şirket statüsünde bulunan davalı şirketi bağlamayacağı, ayrıca … tarafından imzalanan ve Bakırköy C. Başsavcılığının … soruşturma sayılı evrakına konu edilen 21/08/2015 tarihli bütçe mutabakatının da davalı şirket temsilcilerinin imzasını taşımaması nedeniyle kendileri yönünden bağlayıcı olmadığı, bu bağlamda taraflar arasında düzenlenen 05/08/2015 tarihli mutabakat metninden sonra geçmişe yönelik talep edilen fiyat farkının istenemeyeceği, mutabakattan önce talep edilen alacağın oluştuğu davalı şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilerce kabul edilmediği, şirket çalışanı olan … ‘in beyan ve kabulüne yönelik düzenlenen faturaların da davalı şirket yönünden borç doğurmayacağı değerlendirilerek açılan itirazın iptali davasının reddine, davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin ise keza koşulları oluşmamış olması nedeniyle reddine karar verilmiş, iş bu kararın istinaf edilmesi üzerine İBAM …. HD … esas … karar sayılı ilamıyla davacı ve davalı tarafın istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş; iş bu kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay …HD … esas … karar sayılı ilamıyla;
“İlk Derece Mahkemesi’nce yargılama aşamasında 02.10.2017 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır. Alınan bu raporun beşinci sayfasında “davalı şirket muhasebe kayıtlarında yapılan incelemede” başlıklı bölümde; davacı tarafından dava konusu faturalardan 11 adeti 21.08.2015 tarihli ve 1 adeti 31.08.2015 tarihli 459,83 TL’lik olmak üzere toplam 1.305,185,55 TL’lik faturaların davalı cari hesabına işlendiğinin görülmüş olmasına karşın davalı tarafından aynı faturaların kendi muhasebe kaydındaki davacıya ait 120-Alıcılar hesabına işlenmediği bildirilmiş, yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda davacının 21.08.2015 tarihli 1.300.743,52 TL toplam tutarlı “fiyat farkı” açıklamalı 10 adet fatura bedelini davalıdan talebinin haklı olduğu görüşü bildirilmiştir. Davalı vekili mahkemece alınan işbu rapora gerekçelerini bildirerek itiraz etmişse de, İlk Derece Mahkemesi’nce ek rapor ya da yeni bir heyetten rapor alınmaksızın hüküm tesis edilmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce öncelikle takip ve dava konusu edilen faturaların taraf ticari defterlerine kayıt edilip edilmediğini tespit eden (zira dava konusu faturaların davalı tarafın ticari defterlerine kayıt edilmiş olması halinde faturaların kabul edildiğinin karine olarak kabul edileceği, ancak sadece davacı tarafın ticari defterlerine kayıtlı olmasının ise yazılı delillerle ispat edilmemiş olması halinde davalı aleyhine herhangi bir hukuki sonuç doğurmayacağı Yargıtay (kapatılan) …. Hukuk Dairesi’nin istikrar kazanmış kararları ile kabul edilmektedir), taraflar arasındaki ticari ilişkiyi inceleyen ve bu bağlamda her bir işlem için dava konusu faturaların irdelenmesi bakımından ihtilaf konusu olmayan faturaların nasıl ve ne şekilde düzenlendiğini, bütçe mutabakatlarının nasıl oluşturulduğunu açıkça ortaya koyan, tarafların iddia, savunma ve itirazlarını değerlendiren, hesap mutabakatlarını inceleyen, dava dosyasına sunulan tüm delilleri değerlendiren, bu çerçevede davacının takip ve dava konusu ettiği faturalardan dolayı bir alacağı bulunup bulunmadığını Yargıtay denetimine elverişli bir şekilde saptayan konusunda uzman yeni bir heyetten rapor alınıp dava dosyasındaki tüm deliller (sözleşme, daha önceki işlemler, hesap mutabakatları, ihtarnameler vs.) hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması ve bu hükme yönelen istinaf isteminin Bölge Adliye Mahkemesi’nce reddedilmesi doğru görülmediğinden temyize konu Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına” karar vermiştir.
Yargıtay bozma ilamı kapsamında dosya bilirkişi heyeti … ve arkadaşlarına tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 29/11/2022 tarihli ek raporlarında özetle;
“Dosya muhteviyatında bulunan belge ve taraflarca yapılan beyanlar da gözetilerek yapılan inceleme ve değerlendirmeler çerçevesinde;
1.Taraflar arasındaki ticari ilişki boyunca fatura kabul formlarının ve faturaların da aynı şekil ve açıklama ile … tarafından imza karşılığı teslim alındığını,
2. Fatura kabul formaları sonrası düzenlenmesi gereken Bütçe Mütabakat Formunun davalı çalışanı … tarafından imzalanarak davalı firmaya iletildiği, Bölge Müdürü tarafından imzalanan suretlerin davacıya gönderilmediği, taraflar arasında ihtilaf olamayan işlemlerde de Bütçe Mütabakat Formalarının Bölge Müdürü tarafından imzalı örneklerinin davacı da bulunmadığı,
3. Davacı tarafından düzenlenen fiyat farkı açıklamalı faturaların incelenirken faturaların kesildiği 2015 yılı ile birlikte ticari ilişkinin başladığı 2014 yılınında birlikte değerlendirilmesi gerektiği,
4. 21.08.2015 tarihli … numaralı 3.982,50-TL bedelli ve 31.08.2015 tarih … numaraları 459,63-TL bedelli iade faturaların davalı çalışanı … tarafından teslim alınarak faturalar imzalandığı,
5. Dava Konusu 21/08/2015 tarihli, … nolu, 167.204,57 TL tutarlı, … nolu, 111.415,2 TL tutarlı, … nolu, 90.710,15 TL tutarlı,… nolu, 109.223,68 TL tutarlı,… nolu, 88.665,93 TL tutarlı,… nolu, 92.152,44 TL tutarlı,… nolu, 314.786,27 TL tutarlı,… nolu, 199.022,03 TL tutarlı,… nolu, 121.881,37 TL tutarlı,… nolu, 5.681,88 TL tutarlı, 1.300.743,52 TL toplam bedelli 10 Ad. Fiyat Farkı açıklamalı faturaların davalı çalışanı … tarafından imza karşılığı teslim alındığını,
6. Faturaları teslim alan … ve …’in davalı firmanın çalışanı olup fatura ve muhteviyatı ürünlerin davalıya teslim edildiğinin kabul edilerek davacı firmanın, davalıdan 1.305.185,65 TL alacaklı olduğunu” teknik kanaatleri olarak belirtmişler mahkememizce düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki ticari ilişkinin ilk kurulduğu tarihten itibaren mevcut uygulama kapsamında davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı şirket çalışanı olan … ve … tarafından imzalanıp teslim alındığı, bilirkişi raporunda yapılan inceleme ve değerlendirme kapsamında davacı tarafından düzenlenen faturalardaki ürünlerin davalı tarafa teslim edildiği, teslim edilen ürünler kapsamında davacı tarafın icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarının 1.305.185,65-TL olduğu, bu miktar üzerinden icra takibine yönelik itirazın iptaline; likit olan alacak nedeniyle davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalının, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 1.305.185,65-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Hükmedilen alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 261.037-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 89.157,18-TL ilam harcından peşin alınan 15.949,31-TL harcın mahsubu ile bakiye 73.207,87-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davalıya yükletildiği halde davacı tarafından davanın açıldığı tarihte peşin olarak yatırılan 15.949,31-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 3.849,50-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 33,50-TL, tebligat-posta gideri ve bilirkişi ücreti: 3.816,00-TL”) yargılama giderinden, kabul-ret oranına göre 3.811,00-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 152.415,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.