Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/543 E. 2022/43 K. 17.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/543 Esas
KARAR NO : 2022/43

DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/06/2021
KARAR TARİHİ : 17/01/2022
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/02/2022
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, …… Mah. ….. Mah. …. Sok. ….. Sitesi, … Apt. B Blok Apt. Bina No:9 Daire ….. Pafta …… , Parsel ……. ‘da adresinde ikamet ettiklerini, işbu daireleri …… SİGORTA A.Ş. aracılığıyla zorunlu deprem sigortası kapsamında binayı sigortalattıklarını, ……. SİGORTA A.Ş. poliçe numaralarının …… olduğunu, müvekkilinin oturduğu taşınmazda Büyükçekmece depremi nedeniyle hasar oluştuğunu ve DASK’a hasar kaydı oluşturduğunu oluşturulan hasar kaydı ile davalının ekspertizi gelerek taşınmazda tespit yaptığını, müvekkilinin yapılan tespite itiraz ettiğini, deprem nedeniyle Büyükçekmece Belediyesi’nce müvekkilinin taşınmazı hakkında yıkım kararı alındığını ve yıkıldığını, gelinen aşamada davalı tarafından müvekkiline hasar nedeniyle tazminat ödenmediğini, müvekkilinin oturduğu bina içerisinde oturan diğer kişilere DASK tarafından 50.000 TL ila 150.000 TL arası ödemeler gerçekleştirildiğini, bu nedenlerle; zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 1.000 TL alacaklarının dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; işbu davada alacak miktarının likit, belirlenebilir ve tespit edilebilir olduğundan, davacı yanın belirsiz alacak davası açmasında hukuki yarar bulunmadığını, hukuki yararın da bir dava şartı olduğundan, davacı yanın davasının dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, sigorta poliçesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
HMK’nın 114 ve 115. maddelerinde dava şartları düzenlenmiş olup, açılan bir davada öncelikle dava şartlarının kanundaki düzenleme sırasına göre incelenip, değerlendirilmesi gerekmektedir.
Ticari dava ile ilgili düzenleme TTK’nun 4. maddesinde yapılmıştır. TTK’nun 4/1 maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’nun “Amaç” başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra “Kapsam” başlıklı ikinci maddesinde: “Bu kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Anılan Kanun’un 3. maddesinde “Tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, mal; alışverişe konu olan taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü vb. her türlü gayri maddi malları, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.
6502 Sayılı Kanun’un 73. maddesinde, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağı öngörmüştür. Bir hukuki işlemin 6502 Sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması ve işlemin tüketici işlemi sayılması gereklidir.
Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasında zorunlu deprem sigortası poliçesinden kaynaklı hukuki ilişki bulunduğu, bu hukuki ilişki uyarınca davacının tüketici, taraflar arasındaki sigorta ilişkisinin de tüketici işlemi sayılacağı ve davacı tarafça zorunlu deprem sigortası poliçesinden kaynaklı tazminat talebinde bulunulduğu gözetildiğinde, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’nun 73. maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu nedenle, somut uyuşmazlıkta Tüketici Mahkemeleri görevli olduğu anlaşılmakla davanın görev şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde ve talep halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır