Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/537 E. 2022/482 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/537 Esas
KARAR NO : 2022/482

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/06/2021
KARAR TARİHİ : 16/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 64.104,81-TL tutarında cari hesap alacağına dayalı olarak olarak davalı aleyhine Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası ile 64.104,81-TL tutarında ilamsız icra takibi başlattığını, davalının kötü niyetli olarak bu takibe itiraz ettiğini, müvekkile ödemesi gereken miktarı hesaplayıp ödeme yapacağını söyleyerek hukuki işlem yapılmasını geciktirdiğini, ödeme tarihinde müvekkilin emeğinin karşılığı olan hak etmiş olduğu alacağını ödemediğini, takibe itiraz ettiğini, davalı tarafından TTK 18/3 maddesi hükmüne göre süresi içinde herhangi bir ayıp iddiasında da bulunulmamış olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile davacının fazlaya ve diğer konulara ilişkin dava ve talep hakları saklı tutulmak suretiyle, öncelikle teminatsız ihtiyati haciz kararı verilmesine, davalının icra takibine itirazının iptaline, takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 64.104,81-TL cari hesap alacağının tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirket ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nden talimat yolu ile aldırılan 27/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “…defter berat alma ve tasdik işlemlerinin Ocak ayının gecikmeli, Şubat ayının yasal süresi içinde içinde yapıldığı ve delil olma niteliği konusunda nihai takdirin Sayın Mahkeme’de olduğu, yevmiye defteri ile defteri kebirde yer alan kayıtların HMK 222. Maddeye göre birbiri ile tutarlı olduğu, davacı tarafından davalıya 2021 yılında ilk faturanın 15.01.2021 tarihinde kesildiği ve toplam 8 adet fatura ile 94.104,81 TL tutarında fatura kesildiği, davalı tarafından …… bank aracılığı ile 30.000,00 TL ödeme yapıldığı, davalı ile davacının BA—BS kayıtlarının davalının kestiği iki adet fiyat farkı faturası dışında uyumlu olduğu, davacı kayıtlarında davalının kestiği 21.281,00 TL tutarındaki fiyat farkı faturasının kabul edilmediği ve kayıtlarına alınmadığının belirtildiği, davalı ile anlaştıkları fiyat bilinmediğinden bu konuda bir değerlendirme yapılmadığı, davalının kestiği faturaların ve aldığı havalenin sonrasında kayıtlarında alacağının 64.104,81 TL olarak göründüğü, davalının uyuşmazlığının fiyat konusunda olduğunun anlaşıldığı, davalının kendi kayıtlarına göre kestiği fiyat farkı faturaları düşüldüğünde, davalı kayıtlarında davacıya borcunun 42.823,81 TL olacağı, ancak davacının kabul etmediği fiyat farkı faturasının Sayın Mahkeme tarafından değerlendirilmesi gerekeceği, davalının sunduğu fiyat farkı faturalarına davacı tarafın itiraz mailleri ve kabul etmediklerine dair yazışmalarının olduğu tespit edilmiş olmasına rağmen davalı tarafça fatura ve dolayısı ile faturadaki fiyata dair süresi içinde yapılmış bir itirazın olmadığı, daha sonra bir fiyat farkı faturası kestiğinin belirlendiği…” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Davalı şirket ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için dosyanın tevdi edildiği mali müşavir bilirkişi 07/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda; “…Davalı tarafın defterlerinin, sair vesaikin, muhasebe kayıtlarının 6102 Say. TTK.m.64,65,66 ve 82. Mad. VUK. m. 220-226,229,230,231,232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği, HMK. m. 222 gereğinde mevcut haliyle davalının ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu; tarafların yasal defter kayıtlarının örtüşmediğini, davacının yasal defter kayıtlarında davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 64.104,81 TL alacaklı görünüyor iken davalının yasal defter kayıtlarında ise icra takip tarihi itibariyle davalının davacıya 42.072,41 TL tutarında borcunun bulunduğu, tarafların yasal defterleri arasında 22.032,40 TL tutarında örtüşmeme farkı bulunduğu, taraflar arasındaki örtüşmeme farkının davalı …… Teks. tarafından davacı ……’a kesilen 23.02.2021 tarih ve …. Nolu “Tek Kullanımlık Maske – Fason” muhteviyatlı faturalardan kaynaklandığı, davacı tarafın ihtilaf konusu ettiği faturaların davalı …… Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin muavin kayıtlarında ve ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı …… Teks, San. ve Tic. Ltd. Şti Ticari defterlerinde ve cari hesap ekstresinde davacı yanın cari hesap bakiyesi 42.072,41 TL alacak bakiyesi verdiği, icra takip tarihi olan 08/03/2021 itibariyle davalı yanın ticari defter ve belgelerine göre, davalının davacıya 42.072,41 TL borçlu olabileceği kanaatine varıldığı; davalı şirket merkezinde yerinde yapılan incelemede, davalı yanca davacıya iki adet e-arşiv iade faturası düzenlendiğinin görüldüğü, malların bozuk ve hatalı olarak depoda beklediğinin şirket yetkilisince beyan edildiği, uzmanlık alanına girmemesi nedeni ile bu konuda inceleme yapılmadığı, taraflara ait BA/BS dökümleri incelendiğinde; davacı/alacaklı ……’ın davalı/borçlu …… firmasına kesmiş olduğu satış faturalarını her iki yanında kanuni süresi içinde beyan ettiği, bildirimde taraflar arasında fark bulunmadığı, davalı/borçlu …… firmasının davacı/alacaklı ……’a kesmiş olduğu faturaları ise davalının kanuni süresinde beyan etmiş olduğu, davacının Form BA (Mal ve Hizmet Alışlarına İlişkin Bildirim Formu) beyannamesinde ise bu faturalara ait bir bildirim bulunmadığı, taleple bağlı kalınarak, davacının, 08.03.2021 tarihinde T.C. Bakırköy …… İcra Dairesi’nin ….. Esas Sayılı İcra takibinde asıl alacak talep edilmiş olup, faiz talebinde bulunulmadığından dolayı temerrüt ve işlemiş faiz yönlerinden değerlendirme yapılmadığı, davacı alacağının kabulü halinde, varsa hatalı kusurlu ayıplı malların teknik bilirkişi tarafından kusur değeri tespit edildikten sonra, taraflar arasındaki cari hesap üzerinden yapılacak faturalaşma sonrası ve davalı tarafından davacıya düzenlen iki adet iade, fiyat farkı faturalarının değerlendirilmesi ile davacının davalıdan alacaklı veya ne kadar alacaklı olduğu tespit edilebileceğine, tespit edilecek asıl alacağa, 9016,75 temerrüt faiz talep ettiği, 3095 sayılı Kan. tacirler arasında faiz oranı olması nedeniyle uygun olduğu, değişen oranlarda uygulanması gerektiği…” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Davalı vekili yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamış olup, ön inceleme duruşmasında da ayıp iddiasında bulunmamıştır. Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu 30/11/2021 tarihli ve 28/03/2022 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesinde davacı tarafından taraflarına teslim edilen malların ayıplı olduğu iddia edilmiş olup, taraflar arasındaki ticari ilişkinin satım sözleşmesine dayandığı ve buna göre TTK’ nın 23/c maddesi uyarınca malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise 2 gün içinde alıcı durumu satıcıya ihbar etmelidir. Şayet açıkça belli değil ise alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbar ile yükümlüdür.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda tacirler arasındaki ihbar ve ihtarların ne şekilde yapılacağı 18/3. maddesinde düzenlenmiş ve “Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır,” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, taraflar arasında satım sözleşmesi ilişkisi bulunduğu, sözleşme konusu emtianın davalıya teslim edildiği sabittir. Taraflar TTK 16 madde hükmünce tacir olduğundan Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin 13/10/2015 tarih ve …… Esas, ….. Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere ayıp ihbarının TTK’nın 18/3. maddesinde hükme bağlanan usullerle ve TTK’ nın 23/1-c. maddesinde öngörülen süreler içinde ve satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak gizli ayıp olması halinde BK’nın 223. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında belirtildiği üzere öğrenildiğinde derhal yapılması gerektiği gözetildiğinde, davacının ayıp iddiasını ve ayıp ihbarının yasal süre içerisinde ve TTK nun belirttiği şekilde geçerli olarak yapıldığını kanıtlaması gereklidir.
Taraflar TTK 16 madde hükmünce tacir olduğundan ayıp ihbarının TTK’ nın 18/3. maddesinde hükme bağlanan usullerle yapılması gerekmekte olup, tanıkla ispatı mümkün değildir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının bir bütün olarak değerlendirilmesinde; davalı tarafından süresi içerisinde davacı satıcıya herhangi bir ihbar veya ihtarda bulunulduğunun kanıtlanmadığı ve davalıya yasal süresi içerisinde ayıp ihbarı yapıldığına dair bir belgenin sunulmadığı, ayıp iddiasını ispat yükü üzerinde olan davalının iddiasını ispatlayamadığı, gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun da ödenmediği, davacının alacak miktarının takip tutarı ile uyumlu olduğu anlaşılmakla davacının itirazın iptali davasının kabulü ile İİK 67/2 maddesi uyarınca likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 64.104,81-TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’i olan 12.820,96-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 4.378,99-TL ilam harcından peşin alınan 774,23TL harcın mahsubu ile bakiye 3.604,76-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.600,00-TL bilirkişi ücreti, 169,5-TL posta masrafı, 59,30-TL başvuru harcı, 774,23-TL peşin harç, olmak üzere toplam 2.603,03-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.133,63-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.