Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/506 E. 2022/113 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/506 Esas
KARAR NO : 2022/113

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/06/2021
KARAR TARİHİ : 31/01/2022
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/02/2022
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin birim fiyatı 150,00-TL’den 22 adet olmak üzere toplam 3.894,00-TL tutarındaki hizmet bedelinin davalı borçluya fatura düzenlemek sureti ile kayıt altına alınmış olduğunu, söz konusu faturaya ilişkin borç ödenmemesi ve 8 günlük itiraz süresinde itiraz edilmemesi sebebiyle; Bakırköy ….. İcra Dairesi …… E. Numaralı dosyası ile davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerinde takibin durduğunu, bu nedenlerle; davacı/alacaklı müvekkili ile davalı/borçlu arasındaki hizmet ilişkisinden doğan ve davalının davacı müvekkilden aldığı hizmet olan duvar tipi ekspansiyon valf tamir bedelinden kaynaklanan faturaya ilişkin 3.894,00-TL’lik borç bedelinin tahsili amacıyla başlatılan Bakırköy ……. İcra Dairesi ……. Esas No.lu icra dosyasına yapılan haksız itirazın 3.894,00-TL asıl alacağı ve 369,18-TL tutarındaki işlemiş olan faizler üzerinden iptali ile takibin devamına karar verilmesine, borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini ve avukatlık ücreti ile yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK 67.maddesi uyarınca itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 3.894,00-TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya uyuşmazlık konusu hususunda taraf defterleri üzerinde inceleme yapmak suretiyle rapor tanzim etmek üzere mali müşavir bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu raporda özetle; “…davacının Muavin defterine göre davalıya 3.894,00TL tutarında 1 adet fatura düzenlediği bu faturayı ticari defterlerine işlediği ve bu fatura tutarı olan 3.894,00TL yi nakit olarak tahsil ettiği şeklinde kayıt yaptığı ve davalının borç bakiyesinin sıfırladığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla davacının ticari defterlerine göre davalıdan icra takibine konu alacağının 0,00TL olduğu…)” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir. Mahkememizce, alınan bilirkişi raporu denetime ve hükme esas almaya elverişli olarak değerlendirilmiştir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
HMK’nin ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince de, “Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.” düzenlemeleri mevcuttur. Buna göre; alacak iddiasının davacı tarafça ispatı gerekmektedir.Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; alacağın bulunmadığının ticari defter ve belgelerle anlaşıldığı, davacı tarafından bu hususun aksine başkaca bir delil sunulmadığı, buna göre alacağın ispat edilemediği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70-TL ilam harcından peşin alınan 72,81-TL harcın mahsubu ile bakiye 7,89-TL nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.894,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır