Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/504 E. 2023/13 K. 09.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/504 Esas
KARAR NO : 2023/13

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/06/2021
KARAR TARİHİ : 09/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil aleyhine; davalı tarafından, Küçükçekmece …. İcra Dairesi … E. numarası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından başlatılan söz konusu icra takibine konu alacakların hukuki dayanağı olmadığını, davacının böyle bir borcu bulunmadığını, açılan icra takibinde hiçbir yasal dayanak belirtilmeden açıldığını, takip dayanak belgesinin dahi söz konusu takip dosyasında bulunmadığını, haksız kazanç elde etmeye çalışılarak ilamsız icra takibi yapıldığını, söz konusu ödeme emrinin davacı müvekkilin taşınmış olduğu eski ikametgah adresine gittiğini, müvekkil davacının ikametgah adresini 3 ay önce taşıdığını, eski ikametgah adresine yapılan ödeme emrinin 29.05.2021 tarihinde e-devlet üzerinden davacının gördüğünü, belirterek, davalı için, ihtiyati tedbir kararı verilmesine, ihtiyati tedbir kararı verilerek icra dairesi hesabındaki paranın alacaklıya ödenmemesine, müvekkilin davalıya borcu olmadığının tespit edilmesine, Küçükçekmece …. İcra müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında yapılan takibin iptaline, davalı aleyhine icra takibine konu edilen miktarın % 20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava İcra ve İflas Kanunu’nun 72.maddesi uyarınca menfi tespit davasıdır.
Davalı ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılması için 28/04/2022 tarihli celsede verilen ara karar uyarınca davalı şirketin inceleme gün ve saatinde hazır bulunmadığı gibi yerinde inceleme talebinde de bulunmadığı görülmüştür.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya mali müşavir bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle; ”Davacı …’nun ticari faaliyetinin bulunmadığı bu sebeple ticari defter tutma yükümlüğünün de bulunmadığı, davalı tarafın yasal defterlerini bilirkişi incelemesine ibraz etmediği, bu nedenle davalı yasal defterlerinde dava konusu olaylar yönünden herhangi bir inceleme yapılamadığı, davacı …’nun davalı şirketin ortaklarından olduğu, 23.12.2020 tarihinde şirketteki payını devrederek ortaklıktan ayrıldığı, tarafların arasında ticari bir ilişki olmadığı…” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir. Bilirkişi raporunun denetime ve hükme esas almaya elverişli olduğu görülmüştür.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
İcra ve İflas Kanunu’nun 72.maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi; menfi tespit davasını, bir hukuki ilişkinin ya da ondan doğan bir hak veya yetkinin mevcut olmadığının, bir belgenin sahteliğinin ya da herhangi bir nedenle hükümsüzlüğünün tespiti için hukuki yarar bulunması koşuluna bağlı olarak açılan ve sonucunda herhangi bir mahkumiyet istemini içermeyip, konusunu teşkil eden hususun bir kararla tespitini amaçlayan dava olarak tanımlamıştır. Borçlu icra takibine süresinde itiraz etmediği ve takibin kesinleşmesi halinde borcunun bulunmadığını bu dava türü ile ileri sürebilir. Menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak davalı alacaklıya düşer.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ve dosyaya sunulan tüm bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde; taraflar arasında bir ticari ilişki bulunmadığı ve bu sebeple borç alacak kaydı da yer almamıştır. Davalı süresi içinde defterlerini ibraz etmemiştir. Menfi tespit davalarında ispat yükünün kural olarak davalı alacaklıya düşmesi ve alacağın davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmıştır. Bu sebeple davacının davasının kabulüne dair karar verilmiştir. Davalı tarafın kötüniyeti ispatlanamadığından kötüniyet tazminatına hükmedilmemiştir. Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davacının davasının KABULÜ ile; Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında alacaklı … Anonim Şirketi’ne borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-)Davacı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE
3-)Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 2.742,05-TL ilam harcından peşin alınan 685,52-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.056,54-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-)Davacı tarafından sarf edilen 800,00-TL bilirkişi ücreti, 286,60-TL posta masrafı, 59,30-TL başvuru harcı, 685,52-TL peşin harç, olmak üzere toplam 1.831,42-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-)HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.