Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/453
KARAR NO : 2022/435
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/03/2011
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; 03/04/2010 tarihinde saat 11:30 sıralarında müvekkilinin eşi merhum ….. ın göğüs ve sırt ağrısı sebebiyle …… Hastanesine kaldırıldığını, hastanede doktorların hastaya anjiyo yapılması gerektiğini ancak anjiyo aletinin bulunmaması sebebiyle hastayı …… Hastanesi Kardiyoloji Polikliniğine sevk ettiklerini, merhumenin …… hastanesine saat 13:00 sıralarında getirildiğini, doktor … in hasta yakınlarına saat 17:00 sıralarında hastanelerindeki anjiyo aletinin bozuk olduğunu bu nedenle müdahale edemediklerinin söyleyerek hastayı …… Hastanesine sevk ettiğini, müvekkilinin eşinin 17:30 – 18:00 sıralarında …… Hastanesine getirildiğini ve yaklaşık 20 dk sonra doktorların müvekkiline eşinin vefat ettiğini bildirdiklerini, davalı Dr. … in …… Hastanesine yazdığı yazıda anjiyo aletinin bozuk olduğunu açıkça belirttiğini, müvekkilinin eşine gerekli tıbbi müdahale yapılsa idi vefat etmeyeceğini, müvekkilinin eşinin vefatında davalı … ın Başhekim olarak idareci sıfatıyla , davalı … in uygulayıcı olarak , davalı Hastane nin ise doğrudan sorumlu olduğunu, şüphelilerin cezalandırılması için Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığının ….. sayılı soruşturma dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu beyanla her türlü hukuki hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili …’in olay tarihinde diğer davalı ……. Medikal A.Ş’ye ait …… Hastanesinde Kardiyoloji Bölümünde çalıştığını, olayın meydana geldiği 03.04.2010 tarihi hafta sonuna denk geldiğinden müvekkilinin mesaisinin 13:30’da sona erdiğini, müvekkilinin olay günü mesaisinin bittiğini, hastaneden çıkmaya hazırlanırken yani saat 13:30 – 14:00 civarında acil servise mütaveffa …… ağrısı şikayetiyle giriş yaptığını, acil serviste görevli hemşirenin, müvekkiline yeni getirilen bir hasta olduiğunu ve kalp krizi şüphesi bulunduğunu bildirdiğini, müvekkilinin hastanın EKG’sini kontrol ettikten sonra hasta ile ilgilenmeye başladığını, müvekkilinin hastadan haberdar edilişinin 13:30 – 14:00 saattleri arası olduğunu, hastanın acil servise giriş saati konusunda müvekkilinin bilgi sahibi olmadığını, çünkü müvekkilinin mesai saattleri içinde bulunma yerinin kardiyoloji servisi olduğun, acildeki hastaları ilk değerlendiren doktorun acil servis hekimi olduğunu, müvekkilinin doktor olarak kalp krizi geçirme şüphesi bulunan hastaya koroner anjiografi planlandığı zaman görevi, mesai saatleri dışında ise durumu hastane koordinatörü ve amirine bildirmek ve anjiyo işlemini yapmak olduğunu, bu aşamada anjiyo ekibinin hazırlanması, gerekli koşulların sağlanmasının doktorun sorumluluğunda olmayıp hastane amirinin görevi olduğunu, müvekkilinin hasta yakınlarına anjiyo planlandığını bildirdiğini, bunun dışında anjiyo ekibinin gelmesi gerektiğin ve anjiyo teknisyeninin beklendiğini de hasta yakınlarına bildirdiğini, bu aşamada hasta yakınlarının, isterlerse beklemeyip başka bir merkeze gitmek istediklerini ifade edebileceklerini, EKG’nin 16:30’da çekildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, bir hastaya kalp krizi tanısı koymanın, tedaviye başlayabilmek, anjiyo planlayabilmek için EKG’ye ihtiyat olduğunu, olay hakkında soruşturma yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet başsavcılığının …… soruşturma sayılı dosyasında taksirle ölüme sebebiyet vermek suçundan müvekkili ve diğer şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, soruşturma aşamasında olayda müvekkilinin kusurunun bulunup bulunmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu …… İhtisas Kurulu’nun 19.01.2011 tarih ve ….. karar sayılı raporunu tanzim ettiğini, bu rapora göre ölümün, “akut myokart enfarktüsü” sonucu meydana geldiği, anjiyografi cihazının arızalı olması dolayısıyla sevk işlemin8de gecikme bulunduğunu, fakat gecikme olmadan sevk işlemi yapılsa dahi kurtulmasının kesin olmadığının belirtildiğini, bu nedenlerle davacının dilekçesinde belirtilen hususları kabul etmediklerini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama gideri ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve ……. Medikal Sağlık ve Eğitim Hizm. İnş. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili …. ın diğer müvekkili ……. Medikal Sağlık Hizm. İnş. A.Ş.’nin tüzel kişinin işletmesi konumunda olan Özel …… Hastanesinin başhekimi olduğunu, başhekim olarak görev ve sorumlulukları sağlık mevzuatı çerçevesinde belirlendiğini, huzurda görülen davanın hekim kusurundan kaynaklı olduğu ileri sürülen bir manevi tazminat davası olduğunu, Dr. …’ın işveren olmadığı gibi operasyonda bizzat bulunan hekim de olmadığını, gerek mevzuatın gerekse örfün kendisine yüklediği tüm kurallara uygun davranan müvekkili hastanenin üzerine düşen tüm özeni gösterdiğini, bu nedenle sorumluluğu cihetine gidilemeyeceğini, gerek müvekkili Dr. ……’ın gerekse diğer davalı Dr. …’in konusunun uzmanı hekimler olduğunu, bunca yıllık meslek hayatı boyunca ilk defa böyle bir suçlama ile karşı karşıya kaldıklarını, davacının müteveffa eşinin, vefat ettiği tarih itibariyle 70 yaşında olduğunu, yaşında beraberinde getirdiği genel vücut yorgunluğu, yaşlanmışlığın da hakim olduğunu, davacının üzüntüsünü anladıkları ve derin kederini paylaştıklarını, gerçek ölüm nedeninin ancak müteveffa üzerinde yapılacak otopsi ile anlaşılabileceğini, bu nedenle gerekirse yetkili mercilerden fethi kabir talep edilebileceğini, anjiyonun birkaç dakika süren bir işlem olduğunu, görüntü yöntemi ve tedavi amaçlı değil tanı amaçlı yapılan bir tıbbi işlem olduğunu, davacının müteveffa eşinin Cumartesi günü mesai saatlerinin bitiminde saat 14:00 gibi müvekkili hastaneye getirildiğini, o sırada mesaisini tamamlamış ve çıkmak üzere olan diğer davalı hekim Dr. …’in tamamen insani duygularla hastaya müdahale yapmayı kabul ettiğini ve hastayı acil serviste yatışa geçirdiğini belirterek davacının manevi tazminat talepleri ile haksız ve mesnetsiz olarak açılmış bulunan davanın reddine, mahkeme masraf ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının …… sayılı dosyasının onaylı bir örneği celp olunmuş, incelenmesinde; Şikayetçi …’ın şikayeti üzerine adam öldürmeye sebebiyet vermek suçundan şüpheliler …… Sağlık ve Eğitim Hizmetleri İnş. A.Ş. Ve malikleri ve yönetim kurulu üyeleri, ….. Hospital ….. Hizmetleri İnş. A.Ş. Başhekimi ve idarecileri,… Eğitim Hizmetleri İnş. A.Ş.’de hastaya müdahale etmekle yükümlü olan tüm görevli doktorlar ve Dr. … hakkında soruşturma açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin …… esas, …… karar sayılı dosyasında yargılama yapılmış olup, mahkememizin ” Dava manevi tazminat talebine yönelik olduğundan olayın oluş şekli davalı …’in ihmali davranışı nedeniyle zamanında hasta sevkini sağlamaması nedeniyle olayın oluştuğu yönündeki dosyaya yansıyan deliller değerlendirildiğinde diğer davalılar olan hastane yönetimi ve hastane tüzel kişiliğinin manevi tazminat davasının muhatabı olmadıkları (ceza davalarındaki beraat kararları ve kusur incelemesi sonucu da değerlendirildiğinde)iş bu davalılar yönünden davanın reddi gerekmiş ancak aletin bozuk olduğu anlaşıldıktan sonra derhal ilgili yere sevkinin sağlamakta ihmali olan davalı …’ın iş bu ihmali eyleminin davacı tarafın büyük elem ve ızdıraba sebep olacak şekilde sonuçlandığı görülmekle hak ve nesafet kuralları ve diğer özel sebepler gereğince dava tam kabul edilerek dava talebi gibi 50.000 tl manevi tazminatın alınarak davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine ancak faiz talebinin reddine” şeklindeki gerekçesi ile karar verilmiş, iş bu kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay …… Hukuk Dairesi ….. Esas, ….. Karar sayılı ilamıyla “Dava, davalı hastane ve davalı doktorun özen yükümlülüğüne aykırı davranması iddiası nedeniyle istenilen maddi – manevi tazminata ilişkindir. Davanın temeli vekillik sözleşmesi olup, özen borcuna aykırılığa dayandırılmıştır.(BK 386-390)(TBK 502.506) vekil, vekalet görevine konu işi görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı iş ve işlemlerin, davranışların özenli olmayışından doğan zararlardan dolayı sorumludur. Mesleki iş gören vekil özenle davranmak zorunda olup, en hafif kusurundan bile sorumludur (BK 321/1 md)(TBK 400). O nedenle doktor ve hastanenin meslek alanı içinde olan bütün kusurları hafif de olsa sorumluluğun unsuru olarak kabul edilmelidir. Vekil, hastanın zarar görmemesi için, mesleki tüm şartları yerine getirmek, hastanın durumunu tıbbi açıdan zamanında ve gecikmeksizin saptayıp, somut durumunun gerektirdiği önlemleri eksiksiz bir şekilde almak, uygun tedaviyi de yine gecikmeden belirleyip uygulamak zorundadır. Asgari düzeyde dahi olsa bir tereddüt doğuran durumlarda, bu tereddütü ortadan kaldıracak araştırmaları yapmak ve bu arada da koruyucu tedbirleri almakla yükümlüdür. Çeşitli tedavi yöntemleri arasında bir seçim yapılırken, hastanın ve hastalığın özellikleri göz önünde tutulmak, onu risk altına sokacak tutum ve davranışlardan kaçınmak ve en emin yol seçilmek gerekir. Gerçekten de müvekkil (hasta) mesleki bir iş gören vekilden, tedavinin bütün aşamalarında titiz bir ihtimam ve dikkat beklemek hakkına sahiptir. Gereken özen görevini göstermeyen vekil, BK 394/1(TBK 510) maddesi hükmü uyarınca, vekaleti gereği gibi ifa etmemiş sayılmalıdır. Aynı hususlar adam çalıştıran sıfatı ile doktorun görev yaptığı sağlık kuruluşları için de geçerli olup mahkemece davalı ……. Medikal Sağlık Hizmetleri A.Ş. yönünden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulmasını gerektirmiştir. Mahkemece, 50.000TL tazminatın davalı …’den tahsiline karar verilmiş olup davacının faiz istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkemece faiz konusunda infazda tereddüt uyandırmayacak şekilde olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektiğini” belirterek mahkememiz kararını bozmuştur. İş bu esasa kaydedilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Davalı ……. Medikal Sağlık Hizmetleri A.Ş. adam çalıştıran sıfatı ile tedavinin her aşamasında dikkat ve özen görevini göstermekle yükümlü olduğu bu sebeple davalı ……. Medikal Sağlık Hizmetleri A.Ş.’nin de sorumluluğunun olduğu anlaşılarak Yargıtay ilamı doğrultusunda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Olay tarihinden itibaren işlemek üzere yasal faizin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davalı … yönünden REDDİNE,
2-Davanın davalılar … ve Özel …… Hospital ……. Medikal Sağlık ve Eğitim Merkezleri İnş. A.Ş. Yönünden KABULÜ ile; 50.000TL manevi tazminatın olay tarihi olan 03/04/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte işbu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 3.415,50TL ilam harcından peşin alınan 742,50TL harcın mahsubu ile bakiye 2.673,00TL’nin davalılar … ve Özel …… Hospital ……. Medikal Sağlık ve Eğitim Merkezleri İnş. A.Ş.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından 354,20TL posta masrafı, 18,40TL başvuru harcı, 742,50TL peşin harç olmak üzere toplam 1.115,10TL’nin davalılar … ve Özel …… Hospital ……. Medikal Sağlık ve Eğitim Merkezleri İnş. A.Ş.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.300,00TL vekalet ücretinin davalılar … ve Özel …… Hospital ……. Medikal Sağlık ve Eğitim Merkezleri İnş. A.Ş.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.300,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren iş bu davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin, davalı ……. Medikal ve ……. vekilinin, Davalı … vekilinin ve Davalı … vekilinin yüzüne karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/04/2022
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.