Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/452 E. 2022/416 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/452 Esas
KARAR NO : 2022/416

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 19/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle :Müvekkili şirkette sigortalı bulunan ……… Turizm Yatırımları Dış. Tic. AŞ’ye ait otelde bulunan yangın söndürme sisteminin davalı tarafından yapılan kazı çalışmaları sırasında hasara uğradığını, bu hasar sebebiyle sigortalısına 2.956,53USD karşılığı 4.499,54 TL’nin 28/04/2011 tarihinde ödenerek TTK’nın 1301.maddei gereğince sigortalının haklarına halef olunduğunu, alacağın talebe rağmen ödenmediğini, ileri sürerek, 4.499,50TL’nın ödeme tarihi olan 28/04/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin dava dışı sigortalıya ait otelde üst yapı işlerinden müteşekkil tenis kortlarını yaptığını, taraflar arasındaki sözleşmede hatıl kazısı zemin tesviyesi , hatıl betonu vb. işlerin yapımının sigortalı şirkete ait olduğunu ve bu işleri yönelikte sözleşmede her hangi bir bedel karşılaştırılmadığını ,müvekkilinin her hangi bir kazı işleri olmadığından , meydana gelen hasardan müvekkil şirketin sorumlu olmayacağından bahisle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, davacı tarafından otel paket sigorta poliçesi ile sigorta örtüsü altına alınan dava dışı sigortalıya ait otelde davalı tarafından yapılan kazı sırasında meydana gelen hasar bedelinin rücuan tahsili istemine ilişkindir. Mahkememizce sigorta poliçesi, tediye fişi , banka dekontu, hasar ekspertiz raporu, ticaret sicil kayıtları, tanık ifadeleri, bila tarihli sözleşme, dosyamız arasına alınmıştır. Taraflar iddia ve savunmaları mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında mahalliden teknik bilirkişi inşaat mühendisi , elektrik mühendisi ve sigorta hukuk alanında uzman bilirkişi marifetiyle mahallinde keşfen bilirkişi incelemesi yapılmış bilirkişiler 26/06/2014 tarihli raporlarını dosyamıza sunmuşlardır.
Mahkememizce davanın reddine ilişkin verilen karar davacı tarafından temyiz istemi üzerine Yargıtay ……. Hukuk Dairesi’nin 30.05/2018 tarih ……. esas ……. karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Bozma ilamında hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli olmadığı, davacı tanığının beyanı dikkate alındığında inşaat alanında çalışan kepçenin eylemi ile yangın kablo sisteminin zarar gördüğü bu nedenle hasar ile kepçe çalışması arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, davalının sözleşme gereği çalışma yaparken kablolara zarar verilip verilmediğinin yerinde keşif yapılarak sözleşme gereği nerede çalışma yapıldığı, çalışma yapılan yerden yangın sistemine ait kabloların geçip geçmediği konularında iki inşaat bir elektrik mühendisi ile keşif yapılarak alınacak rapora göre karar verilmesi gerektiğini işaret etmiştir. Bozma ilamında belirtilen şekilde mahkememizce keşif yapılamasına karar verilmiş, talimat yoluyla keşif yapılmıştır.
Keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunun incelenmesinde, çalışma sırasında koparıldığı ileri sürülen yangın sistemine ait kabloların tenis kortunun orta bölgesine yakın olduğunun gösterildiğini, ancak yangın sistemine ait kabloların dışarıya çıkış noktası ile yer altındaki güzargahının tespit edilmediğni, kablonun koparıldığı alandan yangın kablosunun geçip geçmediğinin anlaşılması için tenis oyun alanı içerisindeki üst kaplama ve dolgu malmzemenelerin 1 metre altındaki kazı yapılması gerektiğinin davalı ve sigortalı arasındaki sözleşmede tenis kortunda hatıl kazı-zemin tesviyesi, hatıl betonu ve kaba dolgu işlemlerinin birim fiyat ve değer bölümünde herhangi bir miktar yazılmadığını, bu kalemlerin işin %15 ini kapsadığını bu miktarda bir işin bedelsiz yapılamayacağını, yapılan inclemede de hasarın davalı tarafından meydana getirildiğnin belirlenemediğini beyan etmiştir. İtiraz üzerine alınan ek raporda kabloların kepçe ile yapılan kazı sırasında zarar gördüğü, kepçenin kime ait olduğu veya kim adınha çalıştığının teknik olarak belirlenmesinin mümkün olmadığı bildirilmiştir.
Davalı ile dava dışı sigortalı arasında düzenlenen eser sözleşmesi ile sigortalıya ait otelin bahçesinde iki adet tenis kortunun yapımı ve iki adet kortun ise zemin yenileme işlemlerinin davalı tarafından yapılmasının kararlaştırıldığı sözleşmede, yapılan işlemlerin birim fiyatlarının belirlendiği alt yapı kısmındaki kazı, beton ve kaba dolgunun birim fiyatlarının ise belirlenmediği görülmüştür.
Mahkememizce “Dosyada bulunan ekspertiz raporunda kazı sırasında kablonun koparılması sonucu hasar olduğu belirlenmiştir. Dinlenen davacı tanığı, hasarın davalı tarafından çalıştırılan iş makinelerinin çalışması sırasında hasara uğradığı belirtilmiştir. Her iki taraf tanıklarının beyanında kazı işlerinin davacı tarafından yapılmadığı, davacının sadece zemindeki parke ve molozlorı sökerek kenara yığdığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme ve davacı tanığın beyanında kazı ve imalat işinin davalı tarafından yapıldığı sonucuna varılmıştır. Esasen sigortalı tarafından zemindeki parkelerin kaldırılmasından sonra işin anahtar teslimi suretinde davalı tarafından yapıldığı dikkate alındığında ve kazı alanında davalıdan başka çalışma yapan herhangi bir kişi bulunmadığından kazı çalışmasının da sözleşmede bedel bulunmasa dahi davalı tarafından yapıldığı kabul edilebilir, aksi halin kabulü hayatın olağan akışına uygun düşmemektedir. Bu durumda davalı tarafından yapılan tenis kortlarının yapımı ve zemin kaplaması sırasında sigortalıya ait yangın kablolarının hasarlanarak zarar gördüğü ödemeyi yapan sigortalının haklarına halef olduğu, yapılan ödemeye TBK’nın 117.maddesi gereğince ödeme tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği anlaşılmakla” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememizce davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm “Dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporunda, yangın söndürme sistemine ait kablolarının nereden geçtiğine ilişkin bir tespit yapılamadığı anlaşılmıştır. Buna göre, sigortalı işyerine ait elektrik projesi getirildikten sonra,çalışma yapılan yerde yangın söndürme sistemine ait kabloların geçip geçmediği, kablolarının geçtiği tespiti halinde, yapılan iş dikkate alınarak olayın meydana geldiği yerde kazı çalışmasının yapılıp yapılmayacağı, yapılması halinde yangın söndürme sistemine ait kablolara erişebilecek kadar davalı tarafından kazı çalışmasının yapılıp yapılmayacağına ilişkin keşif yapılmak suretiyle dosya içerisindeki tüm delillerin birlikte değerlendirildiği, ayrıntılı, denetime açık ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmuş olup mahkememizce bozma ilamına uyularak ilgili kuruma müzekkere yazılmış ve keşif yapılmasına karar verilmiştir.
Talimat yoluyla yapılan keşif sonucu bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Tenis kortu zemininde kazı yapılmak suretiyle tespitin yapılabileceği anlaşılmış ancak otel sahibi 3. Kişi olduğundan kazı işlemi yapılamamış ve kabloların iddia edilen bölgeden geçip geçmediği tespit edilememiştir. Buna göre kök rapor ve ek rapora göre davalı firmaya sorumluluk yüklenemeyeceği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, dosyada mevcut raporlar ve deliller dikkate alındığında otelde bulunan yangın söndürme sisteminin davalı tarafından yapılan kazı çalışmaları sırasında hasara uğradığı ispatlanamamıştır. HMK’nin ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince de, “Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.” düzenlemeleri mevcuttur. Buna göre; zarar iddiasının davacı tarafça ispatı gerekmekle bu husus ispatlanamadığından davanın reddine dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70TL ilam harcından peşin alınan 76,85TL harcın mahsubu ile bakiye 3,85TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen 126,45TL posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.498,54TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/04/2022

Katip ……
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır