Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/439 E. 2022/141 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/439 Esas
KARAR NO : 2022/141

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/05/2021
KARAR TARİHİ : 07/02/2022
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/03/2022
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, faturaya bağlı alacağının tahsili amacı ile Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü …… Esas sayılı dosyası ile borçlu şirket aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, işbu takip dosyasından gönderilen ödeme emrinin borçluya 21.08.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı borçlunun 21.08.2020 tarihinde sunmuş olduğu dilekçe ile işbu icra takibine ve borca müvekkilinin alacağına kavuşmasını engellemek amacı ile haksız, kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, bu nedenlerle; davalı borçlu’nun Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü …… Esas sayılı takip dosyasına yapılmış olan haksız itirazın 33.543,00 TL’lik kısmı yönünden iptali ile takibin devamına ve takip sonrası ticari faiz ile alacağın tahsiline karar verilmesini, davalı borçlunun itirazının haksız ve kötü niyetli olduğundan ve alacağının borçlu tarafından bilinmekte ve likit olduğundan, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini ve yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; takip konusu “cari hesaptan kaynaklanan faturaya dayalı alacak” olarak gösterilmiş ise de; taraflar arasında yazılı cari hesap sözleşmesi olmadığını, müvekkili ile davacı şirket arasında ticari ilişki bulunmadığını, davacının alacak talebinin dayanağı ile takipte talep ettiği meblağın farklı olduğunu, bu nedenlerle davacının başlatmış olduğu icra takibi kötü niyetli olduğunu, bu sebeple davacının itirazın iptali talebinin ve icra inkar tazminatı talebinin reddini, davacı aleyhine, icra takibinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 33.543,00-TL asıl alacak, 2.868,39-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 36.411,39-TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya mali müşavir bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen raporlarda özetle; davacı defterlerinin incelemesinde “davacı tarafın icra takibinde 33.543,00 TL talep ettiği, ancak davacının icra takip tarihi itibariyle 33.453,00- TL tutarında davalıdan alacaklı olarak alacaklı göründüğü, davalı BA formları incelendiğinde davacı tarafça davalı adına kesilen takip dayanağı faturaların davalı tarafça teslim alındığı ve bu şekilde vergi dairesine beyan edildiği, davalının takip tarihine kadar temerrüde düşmemesi nedeniyle davacının takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edemeyeceği” şeklinde; davalı defterlerinin incelenmesi yazılan talimat dosyasında bilirkişi tarafından hazırlanan raporda ise; “takibe konu faturaların iki tarafın da yevmiye ve kebir defterlerinde var olduğu ayrıca bahse konu faturaların her iki tarafında MUAVİN kayıtlarında kayıtlı olduğu, davalının bu faturalarla alakalı ödeme kaydı bulunmadığı, davalının ve davacının ticari defterlerine kaydedilen faturaların açık olmasının tahsilatının yapılmadığı anlamını taşıdığı, davacının bahse konu faturalarla alakalı 33.453,00 TL alacağının ispatlandığı” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir. Düzenlenen bilirkişi raporlarının denetime ve hükme esas almaya elverişli olduğu görülmüştür.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Toplanan deliller, alınan denetime elverişli bilirkişi raporları, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde; tarafların ticari defter ve kayıtlarını sundukları, her iki taraf defterlerinde de davacının alacağının bulunduğunun sabit olduğu, her ne kadar davacı taraf maddi hata ile takip talebinde alacağının 33.543,00-TL olarak bildirildiği ancak asıl alacaklarının 33.453,00-TL olduğundan bahisle HMK’nın 183.maddesi uyarınca düzeltme talebinde bulunmuş ise de itirazın iptali davasında takip miktarındaki maddi hatanın düzeltilerek yargılamaya devam edilmesi olanağının bulunmadığı, her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olan faturaların tacir olan davalı tarafça itiraz edilmeksizin davacı alacağı olarak defterine işlendiği, bu durumda davacının 33.453,00-TL tutarında alacağı olduğunun birbirini doğrular mahiyetteki her iki taraf ticari defterine ve tarafların BA/BS formlarına göre sabit olduğu, davacı tarafın işlemiş faiz istemi yönünden ise itirazın iptali talebinin bulunmadığı, davalı tarafça gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun ödendiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmadığından davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının kısmen kabulü ile alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalının itirazında haksız olduğu kanaatine varıldığından, İİK 67/2 maddesi uyarınca asıl alacağın %20 si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalının, Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu vaki itirazın 33.453,00-TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Hükmedilen alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 6.690,60-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 2.285,17-TL ilam harcından peşin alınan 390,78-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.894,39-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 59,30-TL Başvuru Harcı, 390,78-TL Peşin Harç olmak üzere toplam 450,08-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.316,50-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
6-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 3,50-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 1.600,00-TL bilirkişi ücreti, 63,00-TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.663,00-TL den kabul red oranına göre hesaplanan 1.658,53-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 90,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
10-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır