Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/435 E. 2022/797 K. 12.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/435 Esas
KARAR NO : 2022/797

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/05/2021
KARAR TARİHİ : 12/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, Bosna Hersek’te yerleşik olan ‘…..’ ünvanlı dava dışı müşteri ile, Bosna Hersek’te ‘….. ’ ve ‘….. ’ yapılması hususunda anlaştığını. Bu anlaşma doğrultusunda, davacının tesisin kurulması için toplam 479.813,96-EURO bedelle davalı ile anlaştığını. Tesis için gerekli tüm teçhizat ve makinaların davalıdan satın alındığını ve bunların davalı tarafından tedarik edilip kurulduğunu. Bu tesisin içerisinde davalı tarafından üretilen, 150 kg kapasiteli olduğu belirtilen davaya konu ….. model 4 adet ‘…..’ bulunduğunu, bu kurutmaların tanesinin 7.080,00-EURO olduğunu. Tesis çalışmaya başladıktan sonra kurutmalarda devamlı arıza ve titremeler meydana geldiğini, davalı tarafından tesise gidilerek arızaların kısmen giderildiğini, akabinde arıza tekrarlayınca davalı şirket yetkilileri tarafından zeminden kaynaklı problemler olduğunun iddia edildiğini. Daha sonra davalı tarafından satılan kurutmaların 100 kg olduğunun ortaya çıktığını, ancak kurutmaların üzerinde bulunan etiket değerlerinde ve davacıya verilen fiyat listesinde santrifüj kurutmasının 150 kg kapasiteli olacağının belirtildiğini beyan etmiştir. Netice talep olarak; davalı tarafından satılan 4 adet BIG100 tipi santrifüj kurutmanın davalıya iadesi ile davacı tarafından davalıya ödenen 28.320,00-EURO satış bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, davacının aluid ifa sebebiyle uğradığı yukarıda 4 kalem olarak izah edilen toplam zarara ilişkin şimdilik 1.000,00-EURO temerrüt tarihi olan 30.11.2020 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilin, üzerine düşen yükümlülüğü eksiksiz yerine getirdiğini, oluşan arıza ve doğan zararlarda müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını, davacı tarafın kusurlu davranışı sebebiyle uyuşmazlık konusu üründe hasar ve zarar meydana geldiğini, tesiste, arızanın meydana geldiği ürün dışında aynı üründen birden fazla miktarda bulunduğunu, o ürünlerde böyle bir arızanın meydana gelmediğini, diğer ürünlerin monte edildiği beton zeminin daha elverişli olduğunun tespit edildiğini. Arızanın meydana geldiği ürünün monte edildiği zemin üzerinde önceden asit içerikli maddenin üretildiği, bu sebeple çok yüksek ihtimalle zemine asidin zarar vermiş olabileceği edinilen bilgiler arasında olduğunu, uyuşmazlık konusu ürün monte edilmeden zeminin sağlamlaştırılması ve yeniden beton dökülmesi gerektiğinin davacı tarafından bilinebilecek bir husus olduğunu. Malzemenin ebatına ve şekline göre makine kapasitesinin değişiklik gösterebileceğini, 9 Haziran 2020 tarihinde istenilen ürünlerin İngilizce seri numaraları da belirtilerek ürünlerin esasında 100 kg kapasiteli olduğu ancak malzeme çeşidine göre kapasitenin 150 kilograma kadar çıkabildiği, ancak dava dışı müşterinin kullanacağı malzeme için ürünün 100 kg kapasiteli olarak çalışacağı hususlarında davacı şirket yetkilisi ……’ın e-posta yoluyla bilgilendirildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mali Müşavir ve Makine Mühendisi bilirkişisi kurulundan alınan 06/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;” Davacı tarafından davalıdan satın alındığı hususunda taraflar arasında imzalanmış Teknik şartname, sözleşme veya fatura bulunmadığı, dosyadaki mevcut belgelere göre davalı şirket tarafından maksimum yüklemenin 150 kg. olacağı şeklinde değil malzeme/mal cinsine göre değişebileceğinin belirtilmiş olduğu, bu sebeple çalışmadığı iddia edilen dava konusu makinelerin ayıplı olarak değerlendirilemeyeceği, mali yönden yapılan inceleme sonuçlarına göre; tarafların e-defter olarak tutmuş olduğu defter-i kebir ve yevmiye defter, beratları, zamanında ve usulüne uygun oluşturulduğu, fiziki tutulan envanter defterleri açılış noter tasdiki, zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırıldığı, ihtilafa konu, davalı …. tarafından, davacı …..‘ya düzenlenen 30.05.2019 tarih…… no.lu , KDV Dahil 479.813,96.Euro (3.219.599,65.TL) tutarlı faturanın her iki taraf yasal defterlerinde kayıtlı olduğu…”
Yargıtay …. HD ….. Esas ….. Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere ”818 sayılı BK’nun 194. maddesine göre (6098 sayılı TBK’nun 219. maddesi) “ayıp, bir malın satıcı tarafından açıkça veya üstü kapalı olarak vaadedilmiş ya da sözleşmeyle izlenen amaç gereği bulunması gerekir ve beklenir (vaadedildiği varsayılmış) niteliklerden yoksun olması demektir. Eğer alıcı tarafından istendiği bildirilmiş eşyadan apayrı, bambaşka bir eşya teslim edilmişse, yani basit bir nitelik sapması(nitelik eksikliği) değil de apaçık bir özdeşlik veya türdeşlik sapması gerçekleşmişse, artık ayıplı ifadan değil de başka bir şeyle yanlış ifadan(aliud ifadan)söz edilir”(Prof.Dr. Rona Serozan, Borçlar Hukuku Özel Bölüm, İstanbul, 2002, syf.126,130). Başka bir deyişle “çeşidiyle belirlenen bir menkulün satımında, sözleşenlerin çeşidini belirlemek için sözleşmede öngördükleri vasıflardan biri teslim edilen şeyde bulunmazsa artık ayıplı teslim değil satılandan başka bir şeyin teslimi (aliud teslimi) söz konusudur”(Yargıtay 11.HD. 20.02.1999 tarih, 1988/9372 E., 1990/1085 K. sayılı ilamı). Mevcut olayda bambaşka bir eşyanın teslimi değil aynı eşyanın teslim edildiği ancak nitelik eksikliği iddiası söz konusudur. Bu nedenle dava; ayıplı ifa sebebiyle açılan maddi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı şirketin davalıdan teslim aldığı malların ayıplı olup olmadığı, davalının ayıplı ve kusurlu hizmet verip vermediği, davacının maddi zarara uğrayıp uğramadığı, davalının sorumluğunun olup olmadığıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama, dava ve cevap dilekçeleri, taraf vekillerinin mahkememiz huzurundaki beyanları ve tüm kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; mahkememizce alınan dosya kapsamına ve denetime uygun bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere dava konusu makinelerin ayıplı bir ürün olduğuna ilişkin somut bir bilgi ve belge olmadığı, davalı şirket tarafından maksimum yüklemenin 150 kg olacağı şeklinde değil malzeme /mal cinsine göre değişebileceğinin belirtilmiş olduğu, bu sebeple çalışmadığı iddia edilen dava konusu makinelerin ayıplı olarak değerlendirilemeyeceği anlaşıldığından davalının sorumluluğuna ilişkin somut delil bulunmayıp dosyada mevcut deliller ve denetime uygun bilirkişi raporu dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-) Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70-TL ilam harcından peşin alınan 170,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 90,08-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-) Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-)HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine.
Dair, Tarafların Yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar verildi.
12/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.