Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/432 E. 2021/735 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/432 Esas
KARAR NO : 2021/735

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 05/07/2017
KARAR TARİHİ : 29/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 30/09/2021
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 05/017/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %33 oranında hissedarı olduğunu, 05/05/2017 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan …. nolu karar gereğince şirketin sermayesinin 80.000-TL’den 4.500.000-TL’ye çıkartılmasına karar verildiğini, alınan kararın TTK amir hükümlerine ve iyiniyet kurallarına uygun olmadığını, şirketin sermayesini arttırmasını gerektirir herhangi bir durumun bulunmadığını, diğer ortakların müvekkilini zor durumda bırakmak için ve kötüniyetli olarak sermaye arttırımına karar verdiklerini, bu nedenlerle alınan kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, şirketin mali yapısı itibariyle sermaye arttırılmasının zorunluluk arz ettiğini, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya bilirkişi heyeti ………. ile …….’a tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 15/01/2018 tarihli raporlarında şirketin mali yapısı itibariyle sermayenin 4.500.000-TL’ye çıkartılmasının gerekli olduğunu teknik kanaatleri olarak belirtmişler; iş bu rapora yapılan itiraz üzerine dosya bilirkişi heyeti ……… ve arkadaşları düzenlemiş oldukları 11/06/2018 tarihli raporlarında “ticari alacak ve ticari borç kalemlerinin aslında birbirini karşıladığı, firmanın stoklarının mevcut olduğu, bu kapasitedeki bir firmanın uzun vaadeli yatırımlar yapabilmesi, devamlılığını daha sağlam zeminler üzerinde sürdürebilmesi için mevcut sermaye ile devam edemeyeceği, sermaye artırılmadan devamlılığını sürdürmesi mümkün olmadığı, net işletme
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

sermayesindeki artışın yüksek oranda etki yaratacağı bu anlamda sermaye artırılmasının gerektiği ,ancak davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı, davalı şirketin sermayesinin ortaklara borçlar hesabını gerçeği yansıtmadığından sermayenin bu hesaptan artırılmasının uygun olmadığını” teknik kanaatleri olarak belirtmişlerdir.
Dava konusu şirketle ilgili Bakırköy …. ATM ……. esas …… karar sayılı ilamında da daha önce sermaye artırımına ilişkin karara yönelik iptal davasında mahkemece oluşturulan gerekçeli kararda “anılan bilirkişi raporuna göre şirket için sermaye artırımının gerekli olduğu kabul edilse bile” ifadesi kullanılmak suretiyle sermaye artırımının gerekli olduğunun ifade edildiği, ayrıca Bakırköy ….ATM …… esas sayılı dosyasında bilirkişi heyeti ……. ve …… tarafından düzenlenen 23/10/2017 tarihli raporun 9.sayfasında “ödenmiş sermaye artırılmadan şirketin korumasız ve öz varlığını yitirme tehlikesi ile karşı karşıya bırakacağı” hususu tespit edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda davalı şirketle ilgili gerek mahkememizce aldırılan iki ayrı raporda, gerekse ….ATM ….. esas sayılı dosyasında düzenlenen raporların tamamında şirketin mali yapısı itibariyle sermayesinin artırılmasının zorunluluk arz ettiği hususunun belirlendiği, her ne kadar bilirkişi heyeti …… ve arkadaşları tarafından düzenlenen 11/06/2018 tarihli raporda şirketin ticari defter ve kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı, ortakların borçlar hesabının da gerçeği yansıtmadığından bahisle sermaye artırımının bu hesaptan yapılmasının uygun olmadığı belirtilmiş ise de, söz konusu tespitlerin ancak şirket yöneticilerinin sorumluluğu kapsamında dava konusu yapılacağı, olayımızda şirketin mevcut mali yapısı ve sermayesi dikkate alındığında dava konusu yapılan genel kurulda alınan sermaye artırımına ilişkin kararın şirket yönünden zorunluluk arz ettiği, davacı ortağı zor durumda bırakmak ve kötüniyetli olarak sermaye artırımı kararı alındığı hususu ispatlanamadığından açılan davanın reddine karar verilmiş, iş bu kararın istinaf edilmesi üzerine İBAM …HD…… esas…… karar sayılı ilamıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiş, iş bu karara yönelik temyiz sonucunda Yargıtay …HD …. esas …. karar sayılı ilamıyla;
“11.06.2018 tarihli bilirkişi raporunda davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı, davalı şirket sermayesinin ortaklara borçlar hesabı gerçeği yansıtmadığından sermayenin bu hesaptan artırılmasının uygun olmadığı belirtilmiştir. Oysa şirketin ortaklara borçlar hesabından takas suretiyle sermaye artırımı kararı alabilmesi ve artırılan sermayenin ne miktarda ortağa borçlar hesabından karşılanacağının kararlaştırılması ancak gerçeğe uygun tutulan defter ve kayıtlar üzerinden mümkün olabilir. Esasen kararın metni ve sermaye artışının büyük oranda ortaklara borçlar hesabından karşılanıyor olması davacının dolaylı dahi olsa şirketteki % 33 oranındaki payına dayalı rüçhan hakkını kullanmasının önüne geçer niteliktedir. Söz konusu sermaye artırımının genel kurulda geçtiği biçimde karara alınması davacının payını küçültülmesi sonucunu doğuracağından ve eşit işlem ilkesine aykırı nitelik taşıdığından tek başına bu husus dahi genel kurul kararının istem doğrultusunda iptali için gerekli ve yeterlidir. Ayrıca dava konusu edilen 05.05.2017 tarihli sermaye artırımından ve işbu iptal davasının açılmasından sonra 13.07.2017 tarihinde de sermaye artırımı kararı alındığı gözetildiğinde dava konusu 05.05.2017 tarihli genel kurulda alınan sermaye artımı kararının afaki iyiniyet kurallarına aykırı olduğu nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle yerel mahkeme kararını bozmuştur.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamı ve Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere; dava konusu edilen sermaye arttırımına ilişkin karardan hemen sonra 13/07/2017 tarihinde yeniden sermaye arttırım kararı alındığı, bu bağlamda sermaye arttırım kararının afaki iyi niyet kurallarına aykırı olduğundan dolayı açılan davanın kabulüne karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sabit görülen davacının davasının KABULÜNE, davalı şirkete ait 05/05/2017 tarih …… nolu genel kurul kararının İPTALİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 59,30-TL ilam harcından peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 5.371,70-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 67,40-TL, tebligat-posta gideri ve bilirkişi ücreti:5.304,00-TL”) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 4.080,-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.