Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/421 E. 2022/541 K. 30.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/421 Esas
KARAR NO : 2022/541

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/04/2021
KARAR TARİHİ : 30/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin soğutma cihazları ve ısı kontrol cihazlarının satış, servis ve tamir işlerini yaptığını, davalı şirket ile arasında ticari alım-satım ilişkisi olduğunu müvekkilin, 26/12/2017 tarih, ….. sayılı ve 14/03/2018 tarih, ….. sayılı faturalar ve servis formları ile, davalı şirkete satılan ürün sonrası servis ve tamir hizmetlerini verdiğini, bu hizmetlerin karşılığının 14.273,8 TL olduğu, bu bedelin 9.691,10TL’lik kısmının davalı şirket tarafından ödendiğini, kalan 4.582,70 TL fatura bedelinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Bakırköy …… İcra Müdürlüğü …. Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu belirterek, davanın kabulüne, davalının haksız itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı şirketin %20‟den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin yıllar önce davacının yetkili satıcısı olduğu ….. Nolu soğutucu makinesini satın aldığını ve ödemesini yaptığını, yıllara bağlı kullanımdan dolayı makinenin parçalarının değişmesi ve kapsamlı bir bakım yapılması gerektiğini, davacının ilgili makine için yetkili servis olmasından dolayı bunun ile ilgili müvekkili davacı taraftan teklif aldığını ve bu teklif sonucunda makinenin baştan aşağıya yenilendiğini müvekkilin bu parça değişimi ve yenileme ile ilgili ödemeleri yaptığını ve akabinde davacı tarafın servisi makineyi müvekkilin iş yerinde kurduğunu kurulum sonrası davacı tarafından verilen belgede makinenin ölçümlerinin yapıldığını , gaz ayarlarının kontrol edildiğini , hiç bir kaçak ve sıkıtının olmadığını belirttiğini, makinenin kurulduktan 1 gün sonra çalışmadığını ve 3 gün sonra servis geldiğinde makinenin gaz kaçırdığından dolayı çalışmadığını ,bununda contaların iyi sıkılmamasından kaynaklandığını, makineye gaz basarak çalışmasını sağladığını, makinede 1 gün içinde oluşan hatanın hiç bir şekilde kullanıcı kaynaklı oluşamayacağını, yapılan tamirat ve parça değişiminin davacının hatasından olduğunun açık olduğunu, karşı tarafın kendi hatasından kaynaklı bu durumu kendi kendine fatura ederek yıllar sonra müvekkili icraya verdiğini belirterek, davacının haksız davasının reddine ve %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı ya yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 4.582,70-TL tutarında fatura alacağının tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya mali müşavir bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle; ”Davacı tarafından incelemeye ibraz edilen 2017 yılına ait yasal defterlere ilişkin tasdikle ilgili yükümlülüklerin yasal süresinde yerine getirildiği ve kendi lehlerine delil olma özelliğine sahip olduğu, 2018 yılına ait yevmiye defterinin incelemeye ibraz edilmediği için kendi lehlerine delil olma özelliğine sahip olmadığı, davalı tarafından incelemeye ibraz edilen 2017-2018 yıllarına ait yasal defterlere ilişkin tasdikle ilgili yükümlülüklerin yasal süresi içerisinde yerine getirildiği ve kendi lehlerine delil olma özelliğine sahip olduğu, davacı tarafın yasal defterlerinde davalı taraftan 4.582,70 TL. tutarında alacaklı olarak görünmekteyken, davalı tarafında yasal defterlerinde davacı tarafa borcunun görünmediği, tarafların arasındaki örtüşmeme farkının davacı tarafın defterlerinde olan 2017 Devir kaydı 1.474,90 TL ve 20.03.2018 tarihinde kesilen …… numaralı 3.107,69 TL tutarlı faturadan kaynaklandığı, örtüşememe konusu faturaya konu olan servis hizmetinin davacının kendi kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespitinin uzmanlık alanı dışında olduğunu, davacının icra takibine kadar geçen dönem için işlenmiş faiz talebinde bulunmadığı…” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir. Alınan bilirkişi raporunun denetime ve hükme esas almaya elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin …… esas, …… karar sayılı ilamındaki; ” Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Ticari defterler uyumlu değil ise muntazam tutulmuş olsun veya olmasın sahibi aleyhine delil olacaktır. Ancak defterlerden biri muntazam olsa da her iki defter de sahibi aleyhine kayıt içeriyor ise aleyhe delil sayılma yönünden öncelikle iddiasını ispat yükü altında olan taraf defterleri aleyhine delil sayılmalıdır. Yani ispat yükü altında olan taraf kendi defterindeki aleyhe kayıtları bertaraf edecek şekilde karşı tarafın aleyhine olan ticari defterler kayıtlarından yararlanmamalıdır. Bunun sonucu ise aleyhe kayıtların uyuşmayan kısmından ispat yükü altında olan tarafın yararlanamayacağı kabul edilmelidir. Çünkü ispat yükü, uyuşmazlık konusu hususlar için olup, karşı tarafın ileri sürmediği bir husus için ispat yükü de söz konusu olamayacağından bu sonuca varılması usul kurallarının da temel bir sonucudur. ” şeklindeki gerekçesinden yola çıkılarak, davacı defter ve kayıtlarına göre 4.482,70-TL davalıdan alacaklı olduğu, davalı ticari defter ve kayıtlarına göre davacıya borcunun bulunmadığı, bu halde taraf ticari defter kayıtlarının birbiri ile uyumlu olmadığı kanaatine varılmıştır. Taraf defterleri arasındaki örtüşmeme farkının 2017 açılış kaydı 1.474,90-TL ve 20.03.2018 tarihli 3.107,69-TL tutarındaki faturalardan kaynaklandığı, davacının 2018 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliği bulunmadığı, ayrıca icra takibine dayanak gösterilen 20.03.2018 tarihli 3.107,69-TL tutarındaki faturanın davalı tarafa tebliğ edilmediği, örtüşmeme farkına dayanak 1.474,90-TL’nin ise cari hesap alacağı olarak davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, itirazın iptali davasının icra takibine sıkı sıkıya bağlı olduğu ve icra takibinin cari hesap alacağına değil fatura alacağına istinaden başlatıldığı hususu göz önünde bulundurulduğunda davacının örtüşmeme farkını ve alacağını usulüne uygun, kesin ve yazılı delillerle ispat edilmesi gerektiği halde davacı tarafça ispata elverişli delil sunulamadığı anlaşılmakla, davacı tarafından açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan davanın subut bulmadığından REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70-TL ilam harcından peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.582,70-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.