Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/402 E. 2021/713 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/402 Esas
KARAR NO : 2021/713

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/04/2021
KARAR TARİHİ : 27/09/2021
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/09/2021
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, “…… Cad. ……. Center No:……. Kat:7 D:28 Merter/Güngören İstanbul” adresindeki taşınmazı satıcılar …… ’den satın aldığını ve bu satışın 10.10.2019 tarihinde tapuya tescil edilmiş olduğunu, satış tarihinde taşınmazda kiracı olan ve satıcılardan ….. ’in yetkilisi olduğu davalı şirket ile müvekkili arasında 30.09.2019 tarihli Tahliye Taahhütnamesi imzalanmış olduğunu, söz konusu taahhütname uyarınca davalı şirketin taşınmazı satıştan itibaren 2 ay içerisinde tahliye edeceğini beyan ve taahhüt etiğini, satış tarihi 10.10.2019 olan taşınmazın 07.12.2019 tarihinde davalı şirket tarafından tahliye edildiğini, taşınmazın satışı ile tahliye edildiğini, 2 aylık zaman zarfında müvekkili arasında herhangi bir kira sözleşmesi olmayan davalı şirketin taşınmazı bedel ödemeden haksız olarak kullandığını, bu haksız kullanıma ilişkin Bakırköy ……Noterliği’nin …… yevmiye numaralı ve 13.12.2019 tarihli ihtarnamesi ile davalı şirkete kullanılan taşınmaz için aylık kira bedeli olan 14.000,00-TL üzerinden hesaplanacak iki aylık ecrimisil tazminatı ödenmesinin ihtar edildiğini, müvekkilinin iki aylık ecrimisil alacağının bedeli olan 28.000,00-TL’nin ödenmesi ihtarına davalı şirketin, 20.12.2019 tarihinde Gaziosmanpaşa …… Noterliği’nin ……. yevmiye numaralı cevab-ı ihtarnamesi ile taşınmazın ücretsiz iki aylık oturma süresi tanınması şeklinde karşılıklı anlaşma sonucunda satıldığını iddia ettiğini, davalı şirketin bu iddiası gerçeği yansıtmadığını, taraflar arasında imzalanan tahliye taahhütnamesinde davalı şirketin tahliye tarihine dek taşınmazı bedelsiz kullanacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığını, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından ecrimisil alacağının tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine İstanbul …… İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosya ile davalı şirkete karşı aylık kira bedeli 14.000,00-TL olmak üzere toplam 28.000,00-TL’ lik haksız işgal bedelinin ödenmesi için takip başlatıldığını, davalı şirketin 13.01.2020 tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmiş olduğunu ve itirazla birlikte takibin durmuş olduğunu beyan etmiştir. Bu nedenlerle Davalı şirketin İstanbul …… İcra Müdürlüğü’nün ….. E. sayılı icra dosyasına yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile takibin 28.000,00-TL bedelli asıl alacak ve bu alacağa takip tarihinden işleyecek faiz ile devamını, davalı aleyhine itirazın haksız olması sebebiyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini ve yargılama masrafları ve ücret-i vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu 27/05/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Aynı bina içinde komşu bulunan ve bu iki ay oturma hakkı tanınarak Mutabık kalınan düşük bedelle, binanın en güzel ferah bakımlı dairesini satın alan davacının ecrimisil yani haksız İşgal tazminatı isteme haklarının bulunmadığını, haksız işgal tazminatı ancak bir gayrimenkulün haksız, hukuksuz işgal edilmesi halinde söz konusu olabileceğini, olayda ise; baştan onay verilen kısa süreli bir kullanma söz konusu olduğunu, icra takibine itirazlarının haklı olduklarını, Gaziosmanpaşa …… Noterliği 20 Aralık 2019 tarih ….. Y. Nolu ihtarnameleri ile belirttikleri üzere itirazın iptali talebinin tamamen haksız ve iyi niyetten uzak olduğunu bu nedenlerle; hukuki dayanaktan yoksun olan itirazın iptali talebinin ceddini, haksız ve kötü niyetli açılan davadan dolayı % 20 den aşağı olmamak üzere davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini ve yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davacı tarafa ait yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı şirket tarafından satın alınan taşınmazda satış tarihinde kiracı olan davalı şirketin taşınmazı taahhüt ettiği tarihten daha sonraki bir tarihte tahliye etmesi nedeni ile doğmuş olan alacak istemine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 310. maddesinde; “Sözleşmenin kurulmasından sonra kiralanan herhangi bir sebeple el değiştirirse, yeni malik kira sözleşmesinin tarafı olur” hükmü yer almaktadır. Bu durumda kiralanan taşınmazın 3. kişi tarafından satın alınması halinde kira sözleşmesinin kiracı ve yeni malik olan 3. kişi ile devam edeceğinin kabulü gerekmektedir. Dava konusu somut olay bakımından davacının kiralanan taşınmazı satın alması neticesinde davalı ile önceki malik arasında akdedilen kira sözleşmesinin tarafı haline geldiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafça her ne kadar dava ecrimisil istemi ile açılmış ise de; davanın, esas itibari ile kira ilişkisinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğunun kabulü gerekmektedir.
Mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Mahkemenin görevli olması HMK 114/1-c bendi uyarınca dava şartlarından olup; HMK 115 maddesi gereğince mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
HMK md 4/1-a maddesinde; kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından bakılacağı düzenlenmiştir.
Tüm bu açıklamalara göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın temelinin kira sözleşmesinden kaynaklandığı, HMK 4/1-a maddesi gereğince davaya bakmaya Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu kanaatine varıldığından davanın usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde ve talep halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,

Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır