Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/397 E. 2022/501 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/397 Esas
KARAR NO : 2022/501

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/04/2021
KARAR TARİHİ : 23/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya araç tamiri hizmeti verdiğini, tamir hizmetine karşılık fatura düzenlendiğini, faturanın davalıya tebliğ edildiğini, bu faturalara süresi içerisinde itiraz edilmediği, müvekkil firmaya herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine fatura alacağının tahsili amacıyla Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyası ile fatura alacağına dayalı ilamsız takip başlatıldığını, takibe haksız şekilde itiraz edildiğini ve takibin durduğunu belirterek, davalının haksız olarak başlattığı itirazının iptaline, takibin devamına %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 18.545,01-TL asıl alacak, 45,73-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.590,74-TL fatura alacağının tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davalı ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılması için 27/09/2021 tarihli celsede verilen ara karar uyarınca davalı şirketin inceleme gün ve saatinde hazır bulunmadığı gibi yerinde inceleme talebinde de bulunmadığı görülmüştür.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya mali müşavir bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle; ”…davacı tarafın 2020 yıllarına ait yasal defterlere ilişkin tasdikle ilgili yükümlülüklerin yasal süresinde yerine getirildiği ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davalı tarafça defterlerin ibraz edilmediği, bu nedenle davalı tarafın yasal defterleri üzerinde dava konusu olaylar yönünden inceleme yapılmadığı, davacının yasal defterlerine göre davalıdan cari hesap bakiyesi olarak 18.545,01-TL tutarında alacaklı olduğunun görüldüğü, davalının takip tarihine kadar temerrüde düşmemesi nedeniyle davacının takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edemeyeceği,….” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir. Alınan bilirkişi raporu hükme esas almaya ve denetime elverişli görülmekle hükme esas alınmıştır.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının bir bütün olarak değerlendirilmesinde; davalı tarafın yapılan ihtarata rağmen ticari defter ve kayıtlarını inceleme gün ve saatinde hazır bulundurmadığı, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı ticari defterleri göre de davalıdan 18.545,01-TL asıl alacağı olduğunun sabit olduğu, gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun ödendiğine ilişkin davalı tarafça dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı, icra takibi öncesinde davalının usulüne uygun olarak temerrüde düşürüldüğüne ilişkin dosya kapsamında herhangi bir bilgi belge bulunmadığı, bu nedenle davacı tarafın icra takibinde işlemiş faiz talep edemeyeceği anlaşıldığından davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının kısmen kabulü ile İİK 67/2 maddesi uyarınca likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 18.545,01-TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’i olan 3.709,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 1.266,81-TL ilam harcından peşin alınan 224,54-TL harcın mahsubu ile bakiye 1042,27-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 59,30-TL Başvuru Harcı, 224,54-TL Peşin Harç, 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere 1.083,84-TL’nin kabul red oranına göre hesaplanan 1.075,86-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.316,75-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
7-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 3,25-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
8-Davacı tarafından sarf edilen 800,00-TL bilirkişi ücreti, 119,00-TL posta masrafı, olmak üzere toplam 919,00-TL den kabul red oranına göre hesaplanan 916,74-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın iş bu davacı üzerine bırakılmasına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
10-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
23/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.