Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/396 E. 2023/247 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/396 Esas
KARAR NO : 2023/247

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/04/2021
KARAR TARİHİ : 20/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkilin, diğer davacı şirket …… Tekstil Oto.İnş.İth.İhr.Ltd.Şti firmasının 2016 yılından beri tek yetkilisi ve sahibi olduğunu, davalı yaklaşık olarak 12-13 yıl önce müvekkil … nezdinde çalıştığını, müvekkilin mali sıkıntıları nedeniyle davalının adına masrafları ve tüm işler müvekkil … tarafından karşılanmak üzere ……. isimli şahıs firması davalı adına 13.01.2014 tarihinde kurulduğunu, 2 yıl boyunca müvekkilin ticari işlerini davalı adına olan şahıs firması üzerinden yürüttüğünü, müvekkilin mali sıkıntılarının bu süreçte bitmesi ile birlikte taraflar birlikte çalışmaya son verdiğini, müvekkil tarafından davalı ile iş birliği sonlandırılarak kendi yetkilisi konumunda olan ……. Tekstil Oto.İnş.İth.İhr.Ltd.Şti. isimli ticari şirketi kurduğunu, davalı adına olan şahıs firmasının kurulması için çalışan durumunda olan davalı, ileride herhangi bir zarara veya borç ile karşılaşma ihtimaline binaen müvekkilden 2014 yılında şahıs şirketinin açılması ile güvence adı altında bir senet vermesini talep ettiğini, müvekkilin …a kendi şahsının imzasını içerir ve sadece kendisinin borçlu olduğu güvence teminatı yerine geçen senedi 2014 yılında davalıya vermek zorunda kaldığını, davalı adına olan şahıs firmasının kapatılması ve müvekkil tarafından ticari şirketin kurulmak istenmesi üzerine davalı şahıs müvekkil …’e senedi yırtıp attığını söylediğini, dava konusu senette yer alan ödeme günü ve türk lirası kısmında yer alan ve el yazısı ile yazılan 17.05.2020 tarihi ile 100.000 yazısı müvekkile ait olmadığını, müvekkil tarafından senede böyle bir yazı yazılmadığını ileri sürerek; dava konusu 17.05.2020 tarihi ile 100.000-TL’lik senet yönünden borçlu olmadığını tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davacı taraf, 2004-2006 yılları arasında davacı tarafa ait “….. ” isimli firmada sigortalı olarak çalıştığını; davacı tarafın tanıdığı ……. isimli şahıs sebebiyle müvekkil işten ayrılmak zorunda kaldığını ve 2008 yılında davacı tarafın aramasıyla işe geri döndüğünü, şirketin 2009 yılında kapatılarak davacı taraf bir yakının ismine kayıtlı bir şekilde başka bir şirket kurduğunu, bu şirket ise müşterileri tarafından bulunulan dolandırıcılık suç duyuruları sebebiyle varlığını uzun süre devam ettiremediğini, 2014 yılının sonlarında davacı taraf, tekstil alanında bir şirket kurmaya yönelik teklifini müvekkile ilettiğini, söz konusu şirket, davacı tarafın tanıdığı …… ‘nın maddi olarak yatırımı ve davacı …’in işleri yürütmesi ve idare etmesi kaydıyla 2015 yılında müvekkil adına kurulduğunu, şirketin müvekkil adına kurulmasının sebebinin davacının mali sıkıntıları sebebiyle olmadığını, müvekkil davacı tarafın şirkete ait çeşitli borçları ödememesi sebebiyle maddi bir yükümlülük altına girdiğini, müvekkil adına kurulmuş olan şirketin faaliyet göstermiş olduğu zaman dilimine ait vergi borç ve cezaları ile müvekkil muhatap olmak zorunda kaldığını, şirketin elektrik faturaları sebebiyle hakkında müvekkil hakkında takip başlatıldığını, müvekkil, 2014 yılı içerisinde davacı taraftan hiçbir şekilde güvence teminatı olarak bir senet almadığını, dava konusu senet 2016 yılında ticari borç ilişkisi sebebiyle müvekkile verildiğini, senetin davacı ile müvekkil arasındaki ticari borç ilişkisi sebebiyle düzenlendiğini, belirterek; müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu ve davanın reddine karar verilerek mahkeme tarafından verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, dava konusu kambiyo senedi nedeniyle davacının borçlu olup olmadığına ilişkindir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya grafolog bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle;” İnceleme konusu 100.000 TL bedelli senet ön yüzde bulunan 17.02.2010 düzenleme tarihi bölümünde yıl hanesinde yer alan 1 rakamının üzerinden geçilerek 2 rakamına dönüştürüldüğü diğer bir ifade ile 17.2.2010 tarihinin 17.2.2020 olarak değiştirildiği ve senet düzenleme tarihi üzerinde tahrifat yapıldığı…” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir. Bilirkişi raporunun denetime ve hükme esas almaya elverişli olduğu görülmüştür.
İcra ve İflas Kanunu’nun 72.maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi; menfi tespit davasını, bir hukuki ilişkinin ya da ondan doğan bir hak veya yetkinin mevcut olmadığının, bir belgenin sahteliğinin ya da herhangi bir nedenle hükümsüzlüğünün tespiti için hukuki yarar bulunması koşuluna bağlı olarak açılan ve sonucunda herhangi bir mahkumiyet istemini içermeyip, konusunu teşkil eden hususun bir kararla tespitini amaçlayan dava olarak tanımlamıştır.
Borçlu icra takibine süresinde itiraz etmediği ve takibin kesinleşmesi halinde borcunun bulunmadığını bu dava türü ile ileri sürebilir. Menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak davalı alacaklıya düşer. Ancak kambiyo senedi niteliğinde bulunan bonolardan kaynaklanan alacaklarda ispat yükü borçlu bulunmadığını iddia eden davacı borçluya düşer. Borçlu imza inkarında bulunduğu takdirde ispat yükü alacaklı olan davalıya düşmektedir.
Kıymetli evraktan dolayı kendisine başvurulan kişi hamile karşı bir takım def’ileri ileri sürebilir. Bunlar çekten kaynaklı (çekte kendisine ait imzanın sahteliği, çekte tahrifat gibi) mutlak defiler ile TTK 687/1 maddesinde belirtilen şahsi (bedelsizlik iddiası gibi) defilerdir. Mutlak def’iler herkese karşı ileri sürülebilirken, şahsi def’iler ise ancak ilişkide bulunulan kişiye, kötü niyetli olması halinde hamile karşı ileri sürülebilirler. (TTK 687)
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ve dosyaya sunulan tüm bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde; senedin düzenleme tarihinde tahrifat olduğu anlaşılmıştır. Menfi tespit davalarında ispat yükünün kural olarak davalı alacaklıya düşmesi ve alacağın davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmıştır. Bu sebeple davacının davasının kabulüne dair karar verilmiştir. Davacıların davasını lehtara yönelttiği anlaşılmakla davalı lehtarın davacıları dava açmaya zorlaması nedeniyle kötü niyetli olduğu kanaatine varılarak alacağın %20’si oranındaki kötü niyet tazminatına hükmedilmiştir. Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 17.02.2020 düzenleme tarihli, 17.05.2020 vadeli 100.000 TL bedelli senetten dolayı 100.000 TL asıl alacak yönünden davacıların davalıya BORÇLU OLMADIKLARININ TESPİTİNE,
2- Davacıların kötü niyet tazminatı talebinin kabulü ile 100.000 TL’nin %20’si oranındaki kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 6.831,00-TL ilam harcından peşin alınan 1.707,75-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.123,25-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 87,20-TL posta masrafı, 59,30-TL başvuru harcı, 1.707,75-TL peşin harç olmak üzere toplam 3.054,25-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 16.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/03/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.