Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/391 E. 2023/221 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/391 Esas
KARAR NO : 2023/221

DAVA : Şirketin Feshi ve Tasfiyesi (Asıl Dava Yönünden); Ortaklar Kurulu Kararının İptali (Birleşen Dava Yönünden)
DAVA TARİHİ : 20/04/2021
KARAR TARİHİ : 08/03/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 09/03/2023
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dava yönünden davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 20/04/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, şirket ortakları arasında mevcut geçimsizlik ve güvensizlik nedeniyle ihtilaf çıktığını, bu nedenlerle öncelikle davalı şirketin haklı nedene dayalı olarak fesih ve tasfiyesine, ayrıca usulüne uygun müdürler kurulu kararı bulunmaksızın yapılan 07/04/2021 tarihli ortaklar kurulu kararının iptaline ve şirkete kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dava yönünden davacı vekili Bakırköy …… ATM’ye sunmuş olduğu 26/05/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette %40 oranında hissedar olduğunu, müvekkili genel kurul toplantısına çağrılmakla birlikte müdürler kurulu tarafından alınan usulüne uygun toplantı kararı bulunmaksızın 20/05/2021 tarihli ortaklar kurulu kararı yapıldığını, usulüne uygun alınmış müdürler kurulu kararı bulunmaksızın yapılan olağan üstü ortaklar kurulu kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …… ATM …….. EK sayılı ilamıyla birleştirme kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiş; yargılamaya mahkememizin ….. esas sayılı dava dosyası üzerinden devam olunmuştur.
Davalı şirket vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; her iki dava yönünden davacının iddialarının doğru olmadığını, şirket ortakları arasında mevcut geçimsizlik ve güvensizliğin müvekkilinden kaynaklanmadığını, dava konusu yapılan ortaklar kurulu kararının usulüne uygun olarak yapıldığını, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan her iki davanın da reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirkete ait sicil kaydının celp ve tetkikinde davacı ile ……..’nin şirket ortakları olduğu, davacının şirketteki hissesinin %40 olduğu, şirket ortağı olan ……..’nin aynı zamanda müdürler kurulu başkanı olarak şirketi diğer ortakla birlikte müştereken temsile yetkili olduğu; şirketin merkez adresinin mahkememiz yargı sınırları içinde bulunması nedeniyle mahkememizin yetkili ve görevli olduğu anlaşılmıştır.
Duruşmada dinlenen davacı tanıkları …… ve ……. maddi olaylara dayalı beyan ve ifadelerinde; şirket ortakları arasında güvensizlikten kaynaklı geçimsizlik bulunduğunu, şirket ortağı olan ……..’nin engellemesi nedeniyle davacının şirkete giremediğini, şirketin halen faal olduğunu, şirket ortakları arasında geçimsizliğin halen devam ettiğini ifade etmişlerdir.
Yargılama aşamasında tarafların menfaatleri dikkate alınarak davalı şirkete …….. ‘ın denetim kayyımı olarak atandığı, kayyımın düzenli olarak raporlarını mahkememize ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı taraf, asıl ve birleşen dava yönünden yapılan ortaklar kurulu kararının usulüne uygun olarak müdürler kurulu kararı bulunmadan toplantı çağrısı yapıldığından bahisle iptalini talep etmiş ise de; toplantı çağrısında bulunan müdürlerden ……..’nin sicil kaydına göre aynı zamanda müdürler kurulu başkanı sıfatı bulunduğu, TTK 624/2 maddesi gereğince başkan olan müdürün ortaklar kurulunu toplantıya çağırabileceği, bu bağlamda yapılan toplantının kanuna aykırı olmadığı, kaldı ki iki ortaklı şirkette diğer ortağın da toplantıya katıldığı hususu dikkate alındığında yapılan ortaklar kurulu kararının iptaline ilişkin istem her iki dava yönünden reddedilmiştir.
Mahkememizce şirketin fesih ve tasfiye yerine davacı ortağın ortaklıktan çıkartılması ihtimaline binaen çıkma payının belirlenmesi için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti …… ve arkadaşları düzenlemiş oldukları 16/01/2023 tarihli raporlarında özetle; davalı şirketin rayiç değer bilançosuna göre davacının %40 hissesine isabet eden ayrılma payının 1.463.339-TL olduğunu teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; şirket ortakları arasında mevcut geçimsizlik ve güvensizlik nedeniyle davacı tarafın istemi kapsamında şirketin fesih ve tasfiyesi yerine şirketin faal olduğu dikkate alınarak TTK 636/3 maddesi kapsamında duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüm yolunun davacı tarafın çıkma payının kendisine ödenmesi koşuluyla şirket ortaklığından çıkartılması olduğu, asıl ve birleşen dava yönünden dava konusu yapılan ortaklar kurulu kararının iptalini gerektirir haklı bir nedenin bulunmadığı, nitekim TTK 624/2 maddesi gereğince müdürler kurulu başkanı olan ……..’nin ortaklar kurulunu toplantıya çağırabileceği, bu bağlamda bu yöndeki istemin reddine, ayrıca asıl dava yönünden şirkete kayyım atanması talebinin ise şirketin organsız olmadığı ve tedbir amaçlı denetim kayyımı atandığı dikkate alındığında bu yöndeki istemin de keza reddine, yargılama aşamasında şirket ortağı ve temsilcisi olan ……..’nin mahkemece verilen tedbir kararına muhalefete ilişkin şikayetin ise dava dosyasından tefrikiyle ayrı bir dosya üzerinden değerlendirilmesine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-a)Asıl dava yönünden davacının, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi yönündeki isteminin yerine davacının 1.463.339-TL çıkma payının davalı şirket tarafından kendisine ödenmesi koşuluyla davalı şirket ortaklığından çıkartılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b)Asıl dava yönünden davacı tarafın çıkma payı yönünden ihtiyati haciz talebinin; çıkma payı ödenmediği sürece davacı tarafın şirket ortaklığı devam ettiğinden REDDİNE,
c)Mahkememizce denetim kayyımı yönünden verilen tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına,
d)Asıl dava yönünden davacının, şirket temsilcisinin tedbire muhalefet nedeniyle şikayetinin tefrikiyle ayrı bir esasa kaydedilmesine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 179.90-TL ilam harcından peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 120.60-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 9.726,75-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 127,10-TL, tebligat-posta gideri, bilirkişi ücreti ve keşif harcı-araç ücreti: 9.599,65-TL”) yargılama giderinden, kabul-ret oranına göre 4.863,37 -TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 9.200-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 9.200-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
7-Birleşen dava yönünden davacının açmış davasının REDDİNE,
8-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 179,90-TL ilam harcından peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
9-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 9.200-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/03/2023
Başkan …..
¸e-imzalıdır
Üye ……
¸e-imzalıdır
Üye …..
¸e-imzalıdır
Katip …..
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.