Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/385 E. 2022/46 K. 17.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/385 Esas
KARAR NO : 2022/46

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 19/04/2021
KARAR TARİHİ : 17/01/2022
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/02/2022
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı borçlu şirkete cari hesap ekstresinden ve faturadan görüleceği üzere kapı sistemi ürünün satışının yapıldığını, söz konusu satış işlemi ile, faturalara konu tüm ürünlerin eksiksiz teslim edildiğini, bu duruma rağmen müvekkili şirkete davalı şirket tarafından ödeme yapılmadığını, müvekkilinin davalı tarafa karşı, cari hesaptan kaynaklanan alacağının tahsil edilmesi amacıyla Bakırköy ………. İcra Müdürlüğü …….. Esas numarası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine ait ödeme emrinin 17.03.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, 18.03.2021 tarihinde davalı tarafından takibe itiraz ettiğini, söz konusu icra takibine davalı borçlunun hiçbir haklı gerekçesi olmaksızın itirazda bulunmuş olduğunu, bu sebeple söz konusu haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ve takibin devamı için işbu davayı açtıklarını, müvekkilinin dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa usule uygun olarak başvurmuş olduğunu, görüşmelerinde tarafların mutabakat sağlayamadıklarını, bu nedenlerle; borçlunun haksız olan itirazının iptaline, takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatı ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından, müvekkili şirket aleyhine, Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, davaya konu takibe; davalı müvekkili şirketin, davacı tarafa işbu takibe ilişkin veya başkaca herhangi bir borcu bulunmaması nedeniyle itiraz ettiğini, takibe vaki itiraz üzerine, davacı tarafından işbu davanın açıldığını, ancak, müvekkili şirket aleyhine ikame edilen icra takibi ve işbu davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkili şirketin, davacı tarafa; davaya konu takibe ilişkin veya başkaca herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafın iddiasının aksine, davacı tarafından müvekkili şirkete herhangi bir mal veya hizmet sunulmadığını, bu nedenle, takibe dayanak gösterilen cari hesap ilişkisine ilişkin olarak, davacının alacaklı olduğu iddiasının haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarının tetkikinde de işbu durumun açıkça görüleceğini, davacı tarafından takibe konu edilen cari hesap ilişkisinin mesnedi olduğu iddia edilen, mal veya hizmetin, müvekkili şirkete sunulduğuna ilişkin olarak da dava dosyasına herhangi bir delil sunulmadığını, açıklanan nedenlerle, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, kötü niyetli alacaklının %20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67. Maddesi uyarınca alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında var olduğu iddia edilen cari hesap ilişkisinden kaynaklı davalının borçlu bulunup bulunmadığı var ise miktarı hususlarında olduğu tespit edilmiştir.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün …….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 9.335,19-TL toplam alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.

Mahkememizce yapılan yargılamada ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapmak üzere bilirkişiden rapor alınmıştır.
Alınan bilirkişi raporu ile tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme ile mahkememize sunulan bilirkişi raporunda özetle; “… Taraflara ait yasal defterlerin, birbirini doğruladığı ve takip talebi tarihinde talep edilen alacak tutarı ile uyuştuğu anlaşılmıştır. Davaya konu faturaya ilişkin, davalının, yasal süre içerisinde itiraz ettiğine dair herhangi bir belgenin de olmadığı dikkate alınarak ve şayet, Sayın Mahkemeniz tarafından davacının haklı olduğuna karar verilmesi halinde, davalının Bakırköy ………. İcra Dairesi ……… esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın, iptali gerekmektedir. Dava dosyası kapsamında, davacının, davalıyı temerrüde düşüren herhangi bir ihtar, ihbar v.s. belgeye rastlanmadığı için takip tarihine kadar faiz hesaplaması yapılmamıştır. Davacının, takip talebi tarihinden sonra, faiz talebi; 3095 Sayılı Kanun’ (Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun) hükümlerine istinaden, takip talebi tarihinden (15.02.2021) tarihinden, dava tarihine (19.04.2021) kadar (63) gün için 916,75 oranında reeskont avans faiz tutarı 251,82.TL tutarında hesaplanmıştır. Davacının talep ettiği icra inkar tazminatı 8.710,20.TL X 94 20 — 1.742,04.TL) tutarında hesaplanmıştır…” şeklinde teknik kanaat bildirilmiş, düzenlenen bilirkişi raporu mahkememizce değerlendirilmiştir. Bilirkişi raporunun denetime ve hükme esas almaya elverişli olduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin, İİK’nın 67/2 maddesine göre icra inkar tazminatı talebi değerlendirildiğinde; icra takibine konu asıl alacak miktarının belirli olduğu, davalı borçlunun borç miktarını tahkik ve tayin etmesinin davacıya müracaat ederek kesin olarak öğrenmesinin ve bilmesinin mümkün olduğu ve bu alacağa bağlı ferilerinin de taraflarca hesaplanabilir olması nedeni ile alacağın likit olduğu ve davalı borçlunun icra takibine itirazının haksız olduğu, bu sebeple davacının icra inkar tazminatı talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Netice itibariyle; yapılan yargılama, toplanan deliller ile denetime elverişli bilirkişi raporu da dikkate alındığında icra takibine dayanak gösterilen cari hesaba konu alacak talebi yönünden; taraf defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve delil olma niteliğini haiz olduğu, 17.420,41-TL tutarındaki faturanın taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, hem davacı BS beyannamesi hem de davalı BA beyannamesi ile beyan edildiği, her iki taraf defterlerine göre davacının takip talebi tarihinde 8.710,20-TL tutarında alacaklı olduğu, her ne kadar davalı tarafça davacı şirket ile ticari ilişki içerisinde olmadığı ve herhangi bir borcunun bulunmadığı beyan edilmiş ise de, taraf defterleri üzerinde yapılan incelemede taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunun anlaşıldığı, davacının faturalara konu malları teslim ettiğini ispat etmekle mükellef olduğu, tarafların BA/BS bildirimlerinin davacı ticari defterlerini doğruladığı, davalı tarafça davacı şirkete aralarında ticari ilişki kapsamında bir kısım ödeme yapıldığı, bilirkişi tarafından tespit edilen ve icra takibine konu asıl alacak miktarının ise ödenmediği, davalı tarafça ödeme yapıldığına ilişkin herhangi bir bilgi belge sunulmadığı, icra takibi öncesinde davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin herhangi bir bilgi belge bulunmadığından davacı şirketin işlemiş faiz alacağı talebinin reddi gerektiği, netice itibariyle davacı şirketin icra takibinde kısmen haklı ve alacaklı olduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulü ile davacı lehine asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ………. Esas sayılı dosyasına vaki itirazının; 8.710,20-TL üzerinden İPTALİ ile, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’i olan 1.742,04-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 594,99-TL ilam harcından peşin alınan 159,42-TL harcın mahsubu ile bakiye 435,57-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 59,30-TL Başvuru Harcı, 159,42-TL Peşin Harç ücreti olmak üzere toplam 218,72-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.231,65-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
6-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 88,34-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 800,00-TL bilirkişi ücreti, 48,00-TL posta masrafı olmak üzere toplam 848,00-TL den kabul red oranına göre hesaplanan 791,24-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 624,99-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
10-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/01/2022

Katip …….
¸e-imzalıdır

Hakim ………
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır