Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/365 E. 2021/797 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/365 Esas
KARAR NO : 2021/797

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/04/2021
KARAR TARİHİ : 18/10/2021
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/11/2021

Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle;
Taraflar arasında aktedilmiş bulunan 17/04/2018 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Yapım Sözleşmesi uyarınca, Beylikdüzü, …….. Sk., …… Ada, ….. parsel sayılı arsa üzerine davalı şirket tarafından yapılan ……. Projesindeki C1 Blok 5 nolu dükkanın müvekkillerince, bedeli tamamen ödenerek satın ve tapuda devir alınmış olduğunu, davalının yapılan sözlü ihtarlara karşı kayıtsız kalması üzerine; söz konusu dükkanın eksikleri tamamlanarak, sözleşmeye uygun şekilde, iskan ruhsatlı, anahtar teslimli ve kullanılır vaziyette müvekkillere teslim edilmesi, keza ihtar tarihine kadar (30.03.2019-30.03.2020 arası beher ay 3.000 TL’den 36.000 TL ve 30.03.2020-30.10.2020 arası beher ay 3.360 TL’den 23.520 TL olmak üzere) gecikme nedenli toplam 59.250-TL kira bedelinin müvekkilerine ödenmesini teminen 04/11/2020 tarihinde Bakırköy …… Noterliğinin ……. yevmiye numarası ihtarnamesi davalıya keşide edilmiş olduğunu, ihtarnamenin davalıya aynı gün ……. yolu ile tebliğ edildiğini, 11/11/2020 tarihli cevabi ihtarname ile, dükkanın teslime hazır olduğu, iskan ruhsatı için de çalışmaların da devam ettiği, gecikmenin ekonomik kriz ve pandemiye bağlı olduğu bildirilmiş ise de, bu hususların hukuken kabul edilmeyeceği ve müvekkillere gecikme nedenli kira alacakları ödenmediği gibi, bu güne kadar dükkanın iskan ruhsatının alınmadığını ve müvekkillerine teslim edilmediğini, bu nedenlerle; davanın kabulüyle; davalı satıcı/yüklenicinin, müvekkillerine anahtar teslimi suretiyle satarak tapu devrini verdiği dükkanın iskan ruhsatının alınmamış ve halen teslim edilmemiş olması nedeniyle şimdilik 76.320,00-TL kira alacağının tahakkuk tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacı müvekkillerine ödenmesini ve yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle;
Haksız ve hukuka aykırı dava dilekçesini kabul etmediklerini, yargılama neticesinde mücbir sebep nedeniyle müvekkili şirkete kusur yüklenemeyeceğini bu nedenlerle işbu davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacıların tacir sıfatının bulunup bulunmadığı hususunda mahkememizce yapılan araştırma neticesinde, tacir sıfatlarının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu taşınmazın tapu kaydının mahkememizce celp edilerek incelenmesinde; taşınmazın davacı ……. adına kayıtlı ve dükkan niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunun veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nın 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin, diğeri içinde ticari iş sayılması davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce ve istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından re’sen incelenir.
Bu durumda eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olması zorunludur.
Somut olayda; davacı … ile davalı şirket arasında satış vaadi sözleşmesi akdedildiği ve bu sözleşmeye dayalı olarak davacıların alacak talebinde bulundukları, sözleşmeye ve davaya konu olan taşınmazın dükkan niteliğinde olmasının yalnız başına davanın ticari dava olması sonucunu doğurmayacağı (İstanbul BAM 46. HD 2020/3572 E., 2020/947 K.sayılı ilamı), davacıların tacir sıfatının bulunmadığı göz önünde bulundurulduğunda davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olamayacağı, dava konusu uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla; davanın usulden reddine ve dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Kararın kesinleştiği tarihten itibaren HMK’nın 20. maddesi gereğince iki haftalık süre içinde talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın resen ele alınmasına,
4-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/10/2021

Katip ……
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır