Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/342 E. 2023/228 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/342 Esas
KARAR NO : 2023/228

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2017
KARAR TARİHİ : 13/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 19/09/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında mevcut sözleşmeye göre davalı şirketin sipariş verdiği kumaşları müvekkili şirket tarafından üretilerek davalı tarafa teslim edildiğini, ancak satışı yapılan ürün bedelinin ödenmemesi nedeniyle davalı şirket aleyhine icra takibi yaptıklarını, davalı tarafın haklı neden olmaksızın takibe itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalının haksız itirazının iptaliyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; taraflar arasında boyalı kumaş tedariki hususunda sözleşme bulunduğu hususunun doğru olduğunu, ancak sipariş üzerine üretilen kumaşların sözleşmeye uygun ve onaya tabi olarak üretilmediğini, bu nedenlerle davacı tarafın takip konusu yapmış olduğu alacağının mevcut olmadığını, bu nedenlerle itirazın iptali davasının reddi ile %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ….. takip sayılı dosyasının celp ve tetkikinde davacı şirket tarafından davalı aleyhine cari hesap alacağına dayalı olarak 102.287,13-TL asıl alacak üzerinden icra takibi yaptığı, davalının süresinde takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya bilirkişi heyeti Tekstil Mühendisi …… ile Mali Müşavir ….. ‘a tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 03/04/2018 tarihli kök rapor ile rapora yönelik itiraz üzerine düzenlenen 21/06/2018 tarihli ek raporlarında “taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye göre davacı tarafından davalıya teslim edilen kumaşlardan dolayı tarafların renk ve kalite onayları konulu e-posta yazışmaları içeriğinden yellow, grey, pink kumaş varyantları için davalı tarafından üretim onayının verilmediği ve bu kapsamda bu kumaşlardan dolayı davacının alacağının bulunmadığı, davacı tarafından ekru kumaş ile ilgili üretim sonucunda toplam 49.469,15-TL alacağı bulunduğunu” teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında yapılan boyalı kumaş tedariki sözleşmesi kapsamında davacı şirket tarafından üretilip davalı tarafa teslim edilen kumaşlarla ilgili taraf şirketlerin yetkilileri arasında mevcut mail yazışmalarına göre bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtildiği üzere sözleşme kapsamında ekru kumaş diye tabir edilen ürünlerden dolayı davacı tarafın 49.469,15-TL alacağı bulunduğu, tarafların kabulünde olan ve dava açıldıktan sonra davalı tarafından ödenen 24.950-TL’nin infaz aşamasında İcra Müdürlüğü tarafından değerlendirilmesi gerektiği, bu bağlamda davacı tarafın davasının kısmen kabulü ile takibin 49.469,15-TL asıl alacak üzerinden devamına, alacağın varlığı yargılama sonucunda belirlenmiş olması ve alacağın likit olmaması nedeniyle davacı tarafın icra inkar tazminat isteminin reddine, davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin ise keza koşulları oluşmamış olması nedeniyle reddine karar vermek gerektiği kararı verilmiş; ” İstanbul Bölge Adliyesi ….. Hukuk Dairesi’nin …. Esas-…… Karar sayılı kararıyla ”mahkemece 24/08/2017 tarihli, …… numaralı sevk irsaliyelerinde, …… numaralı sevk irsaliyesinde teslim alan kısmında isim ve imzası olan ……. ‘ın davacı çalışanlarından olup olmadığının araştırılması, davalı yana ispat yükü altına girdiği, ecru renk kumaşların iadesi konusunda tanık dahil tüm delillerinin toplanması ve bildirilecek tanıklarının dinlenmesi, iadenin ispatlanması halinde de; ecru renk kumaşlardaki ayıp iddiasının araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.” gerekçesiyle bozularak mahkememize gönederilmiştir. ”
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya tekstil mühendisi bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle;”Ekru renk nopeli süprem kumaşların farklı tarihlerde 4 defada ve toplamda 962 kg olarak davacı firmadan davalı firmaya sevk edildiği; Kumaşlarda ayıp olarak değerlendirilecek hususun, boncuklanma problemi ve bu boncuklanmanın istenilen standartlara uygun olmadığı olarak değerlendirildiğinde ; kumaşlarda boncuklanma varlığının ilk numune kumaştan itibaren her iki tarafça bilindiği, davacı tarafça bu kumaş kalitesinde boncuklanma probleminin olacağı ve boncuklanmaya dair garanti verilemeyeceği, davalı tarafça üretime de en kötü numune top gibi olacak şekliyle devam edilmesinin talep edildiği dikkate alındığında kumaş da iplik kaynaklı olarak yaşanan problemin ayıp olarak nitelendirilip nitelendirilmeyeceği ve ayıp olarak nitelendirilecek ise ayıp türü konusunda takdirin sayın Mahkemenize ait olduğu…” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir. Bilirkişi raporunun denetime ve hükme esas almaya elverişli olduğu görülmüştür.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında yapılan boyalı kumaş tedariki sözleşmesi kapsamında davacı şirket tarafından üretilip davalı tarafa teslim edilen kumaşlarla ilgili taraf şirketlerin yetkilileri arasında mevcut mail yazışmalarına göre bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtildiği üzere sözleşme kapsamında ekru kumaş diye tabir edilen ürünlerden dolayı davacı tarafın 49.469,15-TL alacağı bulunduğu, boncuklanma probleminin taraflarca bilindiği ve kabulünde olduğu davalının en kötü numunedeki şekilde üretim talep ettiği, gönderilen kumaşların numuneden de kötü olduğunu ispat edemediği, davalının cevap dilekçesinde yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmıştır. HMK’nın ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince de, “Kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.” düzenlemeleri mevcuttur. Ayıp iddiasını ispat yükü davalıda olmasına rağmen iddiasını ispat edemediği anlaşılmıştır. Tarafların kabulünde olan ve dava açıldıktan sonra davalı tarafından ödenen 24.950-TL’nin infaz aşamasında İcra Müdürlüğü tarafından değerlendirilmesi gerektiği, bu bağlamda davacı tarafın davasının kısmen kabulü ile takibin 49.469,15-TL asıl alacak üzerinden devamına, alacağın varlığı yargılama sonucunda belirlenmiş olması ve alacağın likit olmaması nedeniyle davacı tarafın icra inkar tazminat isteminin reddine, davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin ise keza koşulları oluşmamış olması nedeniyle reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile davalının, Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… takip sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 49.469,15-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Tarafların kabulünde olan ve davalı tarafından dava açıldıktan sonra 17/11/2017 tarihinde ödenen 24.950-TL’nin infaz aşamasında İcra Müdürlüğü tarafından değerlendirilmesine,
3-Davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin alacağın likit olmaması ve yargılama sonunda belirlenmiş olması nedeniyle reddine,
4-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin koşulları oluşmamış olması nedeniyle reddine,
5-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 3.379,23-TL ilam harcından peşin alınan 1.235,67-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.143,56-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 31,40-TL Başvuru Harcı, 1.235,67-TL Peşin Harç, olmak üzere toplam 1.267,07-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 2.700,00-TL bilirkişi ücreti, 263,85-TL posta masrafı, olmak üzere toplam 2.963,85-TL den kabul red oranına göre hesaplanan 1.433,40–TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın iş bu davacı üzerine bırakılmasına,
8-Davalı tarafından sarf edilen 50 TL posta masrafından kabul red oranına göre hesaplanan 25,81-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın iş bu davalı üzerine bırakılmasına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
11-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/03/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.