Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/335 E. 2022/506 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/335 Esas
KARAR NO : 2022/506

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/2021
KARAR TARİHİ : 23/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ :20/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı taraf arasında ticari bir iş ilişkisinin bulunduğunu, ticari iş ilişkisine istinaden takibe konu faturalarda yer alan malların davalıya satılarak teslim edildiğini, davalının söz konusu faturaların bedellerini ödemediğini, borcun tahsili maksadıyla Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı icra dosyasında takibe başlanıldığını, davalının yapılan takibe kötü niyetli şekilde itiraz ederek takibi durdurduğunu, yapılan itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin dava dilekçesinde yer alan iddiaların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı şirketin faturaya konu malları müvekkiline teslim ettiği iddiasında bulunduğunu, ancak bahsi geçen malların davalı şirket yetkilileri ve çalışanları tarafından teslim alınmadığını, tek başına fatura düzenlenmesinin herhangi bir hüküm doğurmayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, İİK’nun 67. Maddesine göre alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 39.399,62-TL asıl alacak, 5.027,57-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 44.427,19-TL fatura ve cari hesap alacağının tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesi ….. Tal. marifetiyle davalı belge ve kayıtlarla birlikte dosya mali müşavir bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle; “…davalının 2019 ve 2020 yıllarına ait ticari defterlerinin e defter kapsamında olduğu, ilgili dönem e defter açılış kapanış beratlarının TTK. ve VUK.’a göre zamanında ve usulüne uygun şekilde oluşturulduğu, davalı yanın 2020 yılı ticari defterlerin gün sonu sonuç hesapları kaydına göre davacıya herhangi bir borç alacak, hesap bakiye kalanına rastlanılmadığı, davalının 2019 yılı ticari defter kayıtlarına göre davacıyla gerçekleştirdiği faturalı alışverişe dayanan tutarın 59.399,62 TL olduğu, bu alış verişin 21.000,00 TL tutarlı kısmının davalı tarafından ödendiği geriye kalan 38.996,62 TL’nin davalıya ait 2020 yılı ticari defter kayıtlarına göre 31/12/2020 tarihinde davacıya ödenerek borcun tamamının kapatıldığı,taraflar arasında ihtilafa konu faturaların davalının 2019 yılı ticari defterlerine kaydedilmiş olduğu, ayrıca ihtilaf konusu faturaların davalı tarafından BA beyannamesi ile vergi dairesine bildirildiği…” şeklinde teknik kanaat bildirilmiş, düzenlenen bilirkişi raporu mahkememizce değerlendirilmiştir.
Mahkememizce 19/10/2021 tarihli ara kararı ile mahkememiz duruşma salonunda davacı defterleri üzerinden bilirkişi inceleme ile oluşturulan raporda özetle; “…dava konusunun, davacının davalıya satışlarından kaynaklanan 39.399,62 TL lik asıl alacağı ve 5.027,57 TL işlemiş faiz alacağı olduğu iddiası ile icra takibi başlatmış olduğu, davalının itirazı ile takibin durduğu, bu kez davacının talebi ile huzurda görülen itirazın iptali davasının açılmış olduğu, davacı tarafın 2019-2021-2021 yıllarına ait ticari defter ve belgelerinin incelemesi yapılmış olup, defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının kanuni süresinde olduğu ve lehinde delil niteliği taşıdığı kanaatine varıldığı, davacının muavin defterine göre davalının hesabının 39.399,62 TL borç bakiyesi verdiği, davalının davacıya takip tutarı kadar 39.399,62 TL borçlu olduğu tespit edildiği tarafların Vergi Dairelerine yaptıkları BA-BS bildirim formları incelendiği davacının davalıya 6 adet fatura ile yaptığı KDV hariç 50.337,00 TL tutarındaki satışını usulünce bildirdiği, davalının da aynı şekilde davacıdan 6 adet fatura ile toplam KDV hariç 50.337,00 TL alım yaptığını BA bildirim formu ile bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirimde bulunduğu” şeklinde teknik kanaat bildirilmiş, düzenlenen bilirkişi raporu mahkememizce değerlendirilmiştir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının bir bütün olarak değerlendirilmesinde; tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı defter ve kayıtlarına göre davacının takip tutarı kadar davalıdan alacaklı olduğu, davalı defter ve kayıtlarına göre ise davalının davacıya borcunun bulunmadığının tespit edildiği, taraflara ait BA/BS formlarına yönelik yapılan incelemede; her iki tarafında icra takibine konu edilen faturalara konu alış satışları vergi dairesine bildirdiklerinin anlaşıldığı, bu durumda davacının faturalara konu malları teslim ettiğini ispat etmiş olduğu, davalı tarafa 21/02/2022 tarihli celsede ticari defterlerinde yer aldığı bildirilen “31/12/2020 makbuz” olarak belirtilen ödeme kaydına ilişkin makbuz örneğini yahut ödeme yapıldığına ilişkin elinde bulunan sair belgeyi sunmak üzere verilen kesin süre içerisinde ödeme yapmış olduğuna ilişkin ticari defter ve kayıtlarını destekler mahiyette bir belge sunamadığı gibi, davalı tarafın delil listesinde açıkça yemin deliline de dayanmamış olduğu anlaşıldığından yemin delilini hatırlatma imkanının da bulunmadığı, kesin deliller ile ispat edilmesi gereken ödeme iddiasının davalı tarafça ispat edilemediği, bu durumda davacının davalıdan 39.399,62-TL asıl alacağı olduğunun sabit olduğu, icra takibi öncesinde davalının usulüne uygun şekilde temerrüde düşürüldüğüne ilişkin gerek icra dosyasında gerek mahkememiz dosyasında herhangi bir bilgi belge bulunmadığı görülmekle davacı tarafın işlemiş faiz talep edemeyeceği anlaşıldığından davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının kısmen kabulü ile İİK 67/2 maddesi uyarınca likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 39.399,62-TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’i olan 7.879,92-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 2.691,39-TL ilam harcından peşin alınan 536,57-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.154,81-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 59,30-TL Başvuru Harcı, 536,57-TL Peşin Harç, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti,192,10-TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.387,97-TL’nin kabul red oranına hesaplanan 2.117,73-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.170,62-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
6-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 149,37-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye İrat kaydedilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.909,94-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
23/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.