Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/333 E. 2022/238 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/333 Esas
KARAR NO : 2022/238

DAVA : Mülkiyet (Tespit İstemli)
DAVA TARİHİ : 28/09/2020
KARAR TARİHİ : 28/02/2022
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/03/2022
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’nın, muris ……’nın ağabeyi ve mirasçısı olduğunu, davalının ise diğer bir mirasçısı olan kız kardeşi olduğunu, müvekkili … % 68 hisse sahibi olarak, davalı kız kardeş … (……) %15 hisse sahibi olarak, ve muris kız kardeş …… %15 hisse sahibi olarak, baba ……..’nın kurucusu olduğu aile şirketi …… Turizm ve Petrol Ürünleri A.Ş’de hissedar olarak bulunmakta olduğunu, ……’nın bekar ve çocuksuz olarak, baba ……..’nın vefatından sonra yalnız yaşamakta ve ağır kronik hastalıkları olduğunu, ilgili şirket …… Turizm ve Petrol Ürünleri A.Ş’ye Bakırköy …… Noterliği 15.01.2018 tarihli ve …… yevmiye No lu ihtarname keşide olunduğu ve ……’nın ilgili şirketteki %15 hissesinin tamamının … (……) tarafından devir alındığı bildirildiğini, …… 17.12.2019 tarihinde tek başına yaşadığı evinde vefat ettiğini, bu nedenlerle; dava konusu hisse senetlerinin dava süresince, bir karar ittihaz olunana kadar üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından ihtiyat-i tedbir kararı verilmesini, evvelemirde imzanın murise ait olmaması karşısında, sahtelik nedeniyle ilgili devir işlemlerinin ve sözleşmelerinin geçersizliğine ve iptaline, şekil şartı yokluğu ve alacağın temliki sözleşmesi bulunmaması karşısında ilgili devir işlemlerinin ve sözleşmelerinin geçersizliğine ve iptaline, ilgili işlemler ve sözde devirler kronik hastalıklarla uğraşan, hasta ve zihinsel ve fiziksel olarak sağlıksız haldeki murisin serbest iradesi ürünü olmadığından geçersizliğine ve iptaline, ilgili hisse devir sözleşmesinin ve ilgili sözde hisse devirlerinin, bütün yukarıda sayılan taleplerimizde birlikte ve/veya tek tek kullanılarak nihayette, mirasçı müvekkilinden mal kaçırmak kastı ile oluşturulmuş bulunması ve muvazaalı olması nedeniyle geçersizliğine ve iptaline,
murise ait 7.050 adet hissenin, müvekkilinin verasetteki miras payı olan (1/2) oranında 3.525 adet miktarda …… Turizm ve Petrol Ürünleri A.Ş. Hissesinin, varsa bugüne kadar ilgili kısım hisse payına tekabül eden sermaye artışları neticesinde verilen hisselerle birlikte müvekkilime ait olduğunun tespiti ile tesciline ve dava ile vekalet ücreti giderlerinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davanın öncelikle derdestlik nedeniyle reddine, bunun mümkün olmaması halinde görevsizlik nedeniyle reddine, davanın esasına girilmesi halinde esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, sahtelik ve muris muvazaası iddiasına dayalı olarak anonim şirket hisse devrinin miras payı oranında iptali davasıdır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 4/1-a. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanununda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. TTK’nın 5/1. Maddesine göre de, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalara asliye ticaret mahkemesi bakmakla görevlidir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava dışı şirketin murise ait hisselerinin sahtelik ürünü olarak ve muvazaalı bir şekilde devredilip devredilmediğine ilişkindir. Uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığı ihtilafsızdır. Ayrıca hisse devrinin geçersizliği ile ilgili olarak sahtelik ve muvazaa iddiasına dayanılmış olup, hisse devrinin geçersizliği iddiası Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen bir sebebe dayandırılmamıştır.
Hamiline ve nama yazılı anonim şirket paylarının devri Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiştir. Ancak anonim ortaklığın çıplak paylarının, payın devredilebilirliği ilkesi uyarınca, senede bağlanmış paylar gibi serbestçe alacağın temliki hükümlerine göre devredilebileceği kabul edilmekle birlikte bu konuda TTK’da herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bunun gibi davacının eldeki davayı açmasına imkan veren hakkı Türk Ticaret Kanununda düzenlenen bir husustan kaynaklanmayıp, miras hakkından kaynaklanmaktadır. Bu haliyle uyuşmazlık miras hukukundan kaynaklanmakta olup, Türk Ticaret Kanunundan kaynaklanmamaktadır. (İBAM 43. HD 2021/1082E., 2021/1310 K. sayılı ilamı
Somut olaya konu dava, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmadığından ticari dava niteliğinde değildir. Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin taraflardan yalnızca birinin ticari işletmesi ile ilgili olması halinde dahi davanın ticari dava olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Bunun yanı sıra eldeki dava, TTK’nın 4/1-a. Maddesinde düzenlendiği şekliyle Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen hususlardan doğan bir dava da değildir. Bu haliyle uyuşmazlığın çözümünde asliye ticaret mahkemesi değil HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesi görevlidir.
Dava konusu uyuşmazlıkta taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari nitelikte olmadığından işbu dava açısından ticaret mahkemelerinin görevli olduğundan bahsedilemeyeceği, bu durumda HMK’nın 2.maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde genel görevli mahkemeler olan asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla; davanın görev şartı yokluğundan reddi ile Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar vermek gerektiği, dosyanın daha önce Bakırköy ……. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararı ile mahkememize gönderildiği ve iki mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğu nazara alınarak dosyanın mercii tayini için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ……. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemenin BAKIRKÖY ……. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-Mahkememiz kararının kanun yoluna götürülmeksizin kesinleşmesi halinde daha öncede Bakırköy …… Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verildiğinden olumsuz görev uyuşmazlığının, halli merci tayini için dosyanın HMK 22/2 maddesi uyarınca İSTANBUL BAM …… Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-HMK’nun 331/2.maddesi gereğince yargılama giderlerinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır