Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/300 E. 2022/240 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/300 Esas
KARAR NO : 2022/240

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/03/2021
KARAR TARİHİ : 28/02/2022
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/03/2022
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu olmadığı halde; İstanbul …… İcra Dairesi’nin ….. E. Sayılı dosyası ile dosya borçlusu ……. adına müvekkili adına kayıtlı ……. Mah. …… cad. No:53 A Bayrampaşa/İST. adresinde bulunan ……. PASTANESİ’ne 07/01/2020 tarihinde hacze gidilmiş olduğunu, ilgili tarihli haciz tutanağı incelendiğinde haciz tarihinde müvekkili pastahane de yokken çalışan ile muhatap olduğunu, alacaklı vekilinin istihkak iddialarına itiraz etmiş olduğunu, İstanbul ……. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …… E.,7/9/2020 tarih ve ….. K. Nolu ilamı ile takibin devamına karar verilmiş olduğunu, müvekkilinin istihkak davasını açmasına fırsat kalmadan alacaklı vekilinin 08/09/2020 tarihinde tekrardan hacze geldiğini, müvekkili işyerinde yokken personeller ile muhatap olunduğunu, icrai işlem yapılacağının söylendiğini, personeller tarafından borçlu şirketin müvekkili şirket olmadığının beyan edildiğini ancak haciz işlemi yapıldığını, müvekkili şirketten haciz baskısı altında 8.150,00TL alındığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile müvekkilinin borçlu olmadığı halde cebri icra tehdidi neticesinde ödemek zorunda kaldığı 8.150,00-TL’nin ödeme tarihi olan 08/09/2020 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte istirdatına, vekâlet ücreti ve sair yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; öncelikle huzurdaki haksız, hukuka aykırı ve mesnetsiz iddialarla ikame edilen davanın usulden ve esastan reddine, haksız ve kötü niyetli olarak istihkak iddiasında bulunan davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine talep etmiştir.
DELLİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, istirdat istemine ilişkindir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunun veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nın 19/2 maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin, diğeri içinde ticari iş sayılması davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır.Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce re’sen incelenir.
Bu durumda eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olması zorunludur.
HMK Madde 2’ye göre, “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk mahkemesidir.”
Dava konusu uyuşmazlıkta; mahkememizce yapılan araştırmada davacının tacir sıfatını haiz olmadığının anlaşıldığı, davacının İstanbul …… İcra Müdürlüğünün ….. E. Sayılı dosyasında taraf olmadığı halde haciz baskısı altında ödemiş olduğu bedelin icra dosyası alacaklısı davalıdan istirdatını talep ettiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari nitelikte olmadığından işbu dava açısından ticaret mahkemelerinin görevli olduğundan bahsedilemeyeceği, bu durumda HMK’nın 2.maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde genel görevli mahkemeler olan asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla; davanın görev şartı yokluğundan reddi ile Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde HMK’nun 20. Maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır